1. Ortadoğu Kadın Konferansı Sona Erdi
Türkiye'nin yanı sıra 23 ülkeden yaklaşık 250 kadın siyasetçi, akademisyen ve aktivistin katıldığı 1. Ortadoğu Kadın Konferansı sona erdi.
Demokratik Özgür Kadın Hareketi tarafından Diyarbakır Green Park Oteli'nde düzenlenen ve 3 gün süren konferansın sonuç bildirgesi yayınlandı. Bildirgede, önemli ve tarihi bir süreçten geçildiği, Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da değişimler yaşandığı hatırlatıldı.
Bu kritik sürecin kadınlar için hem olanak hem de riskler taşıdığına yer verilen bildirgede, ''Konferansımızın bu kritik ve tarihi sürece müdahil olma mekanizmalarına hizmet etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Konferans bileşeni tüm kadınlar olarak konferans amaç ve kararlarının takipçisi olacağımızı, benzer buluşmaları bir gelenek haline getireceğimizi açıklıyoruz" denildi.
Konferans katılımcılarının tümünü kapsayan bir iletişim ağı oluşturulacağı ve Suriye'deki savaştan kaçan kadınların yaşadığı mülteci kamplarını izleme grubu oluşturulacağı da vurgulanan bildirgede şu ifadelere yer verildi:
"İkinci konferans toplanıncaya kadar konferans delegasyonu arasındaki iletişim ve politik dayanışmayı sağlamak, birbirimizle daha güçlü işbirliği imkanları yaratmak için kadınlardan oluşacak dönüşümlü bir koordinasyon grubu kuracağız. Suriye'deki savaştan kaçan kadınların yaşadığı mülteci kamplarını izleme grubu oluşturacağız. Ortadoğu ve Kuzey Afrika'daki değişim, kadınları da etkiliyor. Yeni iktidarlar göreve gelirken kadınların haklarını gasp ediyor, erkek egemen sistemle işbirliğine giderek kadınlara yönelik şiddeti; kadınları politik ve kamusal alan ve karar alma mekanizmalarından uzaklaştırmak, eve mahkum etmek için kullanıyor. Kadınlar tercih ettikleri yaşam tarzı ve kıyafetleri sebebi ile herhangi bir ayrıma tabi tutulamaz. Bu sebeple sosyal, siyasi, eğitim ve çalışma haklarından mahrum edilemezler.
Biz kadınlar, tecavüz, recm, kadın sünneti, kadın cinayetleri, kadına yönelik erkek ve devlet şiddetine, kadınlara esnek ve güvencesiz çalışmayı dayatan neo liberal politikalara karşı mücadele edeceğimizi kamuoyuna duyuruyoruz. Etnik, ideolojik, dini inanç, cinsel kimlik, cinsel yönelim ayrımcılığının her türüne karşı çıktığımızı belirtiyoruz."
Kaynak: AA
Bu kritik sürecin kadınlar için hem olanak hem de riskler taşıdığına yer verilen bildirgede, ''Konferansımızın bu kritik ve tarihi sürece müdahil olma mekanizmalarına hizmet etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Konferans bileşeni tüm kadınlar olarak konferans amaç ve kararlarının takipçisi olacağımızı, benzer buluşmaları bir gelenek haline getireceğimizi açıklıyoruz" denildi.
Konferans katılımcılarının tümünü kapsayan bir iletişim ağı oluşturulacağı ve Suriye'deki savaştan kaçan kadınların yaşadığı mülteci kamplarını izleme grubu oluşturulacağı da vurgulanan bildirgede şu ifadelere yer verildi:
"İkinci konferans toplanıncaya kadar konferans delegasyonu arasındaki iletişim ve politik dayanışmayı sağlamak, birbirimizle daha güçlü işbirliği imkanları yaratmak için kadınlardan oluşacak dönüşümlü bir koordinasyon grubu kuracağız. Suriye'deki savaştan kaçan kadınların yaşadığı mülteci kamplarını izleme grubu oluşturacağız. Ortadoğu ve Kuzey Afrika'daki değişim, kadınları da etkiliyor. Yeni iktidarlar göreve gelirken kadınların haklarını gasp ediyor, erkek egemen sistemle işbirliğine giderek kadınlara yönelik şiddeti; kadınları politik ve kamusal alan ve karar alma mekanizmalarından uzaklaştırmak, eve mahkum etmek için kullanıyor. Kadınlar tercih ettikleri yaşam tarzı ve kıyafetleri sebebi ile herhangi bir ayrıma tabi tutulamaz. Bu sebeple sosyal, siyasi, eğitim ve çalışma haklarından mahrum edilemezler.
Biz kadınlar, tecavüz, recm, kadın sünneti, kadın cinayetleri, kadına yönelik erkek ve devlet şiddetine, kadınlara esnek ve güvencesiz çalışmayı dayatan neo liberal politikalara karşı mücadele edeceğimizi kamuoyuna duyuruyoruz. Etnik, ideolojik, dini inanç, cinsel kimlik, cinsel yönelim ayrımcılığının her türüne karşı çıktığımızı belirtiyoruz."