Maliye Bakanı Şimşek Soruları Yanıtladı
ANKARA - Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Avrupa Birliği sürecinde bir faslın açılıp açılmamasıyla Türkiye ekonomisinin performansı arasında bir ilişki kurmanın çok zor olduğunu ve anlamlı olmadığını belirterek, "Türkiye'siz bir Avrupa uzun vadede hem uluslararası arenada hem de dünya ekonomisinde zemin kaybedecektir. Yani Türkiye'nin Avrupa'ya ihtiyacı kadar Avrupa'nın da Türkiye'ye ihtiyacı var" dedi.
Bakan Şimşek ile Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Rixos Otel'de düzenlenen KOSGEB-DMO İşbirliği Protokolü İmza Töreni'nin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin, "Avrupa Birliği'nin fasıl açma veya açmama durumu var. Şayet veto edilirse fasıl açılması, bunun Türkiye ekonomisine etkisi nasıl olur, endişe taşıyor musunuz?" sorusu üzerine Şimşek, şöyle konuştu:
"Ben bir endişe taşımıyorum. AB süreci tabi ki Türkiye'nin değişiminde, dönüşümünde çok önemli rol oynamıştır ancak piyasalar açısından baktığınız zaman fasılların açılıp açılmaması, önemli bir gösterge olmamıştır. Örneğin son 3 yılda hiç bir fasıl açılmamasına rağmen, Türkiye ekonomisi krizden çok güçlü bir şekilde çıkmış, yoluna devam etmiş, piyasalar bunu takdir etmiş hatta yatırım yapılabilir kategoride not vermiştir Türkiye'ye. Dolayısıyla bir fasılın açılıp açılmamasıyla Türkiye ekonomisinin performansı arasında bir ilişki kurmak çok zor, anlamlı değil ancak uzun vadede Türkiye'nin hem demokratik standartlarının iyileştirilmesinde hem kurumsal altyapının iyileştirilmesinde hem de ticaretinde AB önemlidir, AB süreci önemlidir. Biz bu süreci önemsiyoruz. Ümit ediyorum ki Avrupalılar da Türkiye'nin Avrupa için öneminin farkındalar. Ben buna inanıyorum. Türkiye'siz bir Avrupa uzun vadede hem uluslar arası arenada hem de dünya ekonomisinde zemin kaybedecektir. Yani Türkiye'nin Avrupa'ya ihtiyacı kadar Avrupa'nın da Türkiye'ye ihtiyacı var, bu çok açık ve nettir. Ben inanıyorum ki bu hususlar göz önüne alınacaktır."
-"Ekonomide kalıcı bir tahribat yaşanmayacak"
Yabancı yatırımcıların, Türkiye'de son dönemde yaşanan olaylar sonucunda olumsuz etkilenmemesi için alınan önlemlerin olup olmadığının sorulması üzerine de Şimşek, bu işin daha ilk başında yatırımcılarla telekonferanslar yaptıklarını bildirdi.
Bir dezenformasyon, bir karalama, bir kara propaganda sürecinin hem içeride hem dışarıda yaşandığının altını çizen Şimşek, "Bunun, Türkiye'nin itibarına, yatırım algısına, kredibilitesine olumsuz etkisinin olduğu açık ama inanıyorum ki şu anda gerçekler ortada. O gün yaratılan algının, o görüntülerin, Türkiye'nin gerçeğini yansıtmadığı ortada. Bugün yatırımcılar artık yavaş yavaş Türkiye'ye geliyorlar ve Türkiye'de gerçek durumun bu olmadığını görüyorlar. Ben inanıyorum ki kısa süre içinde bu algı düzeltilecek ve ekonomide kalıcı bir tahribat yaşanmayacak" diye konuştu.
-"Gezi Parkı olaylarının yansıması son derece sınırlı olacaktır"
Bakan Şimşek, söz konusu olayların yıl sonu hedeflerinde bir sapmaya neden olup olmadığını sorulması üzerine de değerlendirme yapmak için henüz çok erken olduğunu söyledi.
Gezi Parkı olaylarıyla Amerikan Merkez Bankası'nın duruşundaki değişiklik konuları birbirinden ayrılabilirse, olayın daha iyi anlaşılabileceğini vurgulayan Şimşek, şöyle devam etti:
"Muhtemelen Gezi Parkı olaylarının yansıması son derece sınırlı olacaktır ama FED'in para politikasında muhtemel değişikliğe ilişkin açıklamaları ve bunun dünya ekonomisine yansımaları muhtemelen çok daha ciddi olacaktır. Şu an itibariyle gerek bütçe hedeflerinde gerekse de büyümede bir değişiklik için bir sebep yok. Tabi ki durum değerlendirmesi önümüzdeki aylarda yapılacaktır. Orta Vadeli Programı biliyorsunuz, yaz aylarının sonunda gözden geçiriyoruz. O gün bu hususların tamamı değerlendirilecek ama şu an itibariyle hedeflerde veya tahminlerde herhangi bir değişiklik görmüyoruz."
-"Şu an itibariyle, 2013 yılına ilişkin ilave bir adım, farklı bir politika gündemde değil"
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın son günlerde uyguladığı politikaya ilişkin bir soru üzerine de Şimşek, Merkez Bankası'nın politikalarına ilişkin bir değerlendirme yapmanın doğru olmayacağını, bankanın bağımsız olduğunu söyledi.
Şimşek, bankanın çok başarılı bir yönetim gösterdiğini belirterek, maliye ve para politikaları konusunda Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın koordinatörlüğünde, iyi bir uyum içerisinde çalışmaların yürütüldüğünü kaydetti.
Şimşek, Türkiye'nin bir cari açık sorunu olduğunu ancak bunun dışında makroekonomik temellerinin çok sağlam olduğunu bildirdi.
Cari açık sorununun da bugüne kadar iyi yönetildiğini aktaran Şimşek, "Göreceksiniz, ilk 5 ayda bütçede bir fazla söz konusu. Özelleştirmede hedeflerin çok ötesindeyiz. Mali dengelerimiz o anlamda sağlam ama ekonomi canlı bir organizmadır. Biz de zaman zaman değişen şartlara göre yeni değerlendirmeler yapma durumunda kalabiliriz ama şu an itibariyle, 2013 yılına ilişkin ilave bir adım, farklı bir politika gündemde değil" diye konuştu.
Kaynak: AA
Bir gazetecinin, "Avrupa Birliği'nin fasıl açma veya açmama durumu var. Şayet veto edilirse fasıl açılması, bunun Türkiye ekonomisine etkisi nasıl olur, endişe taşıyor musunuz?" sorusu üzerine Şimşek, şöyle konuştu:
"Ben bir endişe taşımıyorum. AB süreci tabi ki Türkiye'nin değişiminde, dönüşümünde çok önemli rol oynamıştır ancak piyasalar açısından baktığınız zaman fasılların açılıp açılmaması, önemli bir gösterge olmamıştır. Örneğin son 3 yılda hiç bir fasıl açılmamasına rağmen, Türkiye ekonomisi krizden çok güçlü bir şekilde çıkmış, yoluna devam etmiş, piyasalar bunu takdir etmiş hatta yatırım yapılabilir kategoride not vermiştir Türkiye'ye. Dolayısıyla bir fasılın açılıp açılmamasıyla Türkiye ekonomisinin performansı arasında bir ilişki kurmak çok zor, anlamlı değil ancak uzun vadede Türkiye'nin hem demokratik standartlarının iyileştirilmesinde hem kurumsal altyapının iyileştirilmesinde hem de ticaretinde AB önemlidir, AB süreci önemlidir. Biz bu süreci önemsiyoruz. Ümit ediyorum ki Avrupalılar da Türkiye'nin Avrupa için öneminin farkındalar. Ben buna inanıyorum. Türkiye'siz bir Avrupa uzun vadede hem uluslar arası arenada hem de dünya ekonomisinde zemin kaybedecektir. Yani Türkiye'nin Avrupa'ya ihtiyacı kadar Avrupa'nın da Türkiye'ye ihtiyacı var, bu çok açık ve nettir. Ben inanıyorum ki bu hususlar göz önüne alınacaktır."
-"Ekonomide kalıcı bir tahribat yaşanmayacak"
Yabancı yatırımcıların, Türkiye'de son dönemde yaşanan olaylar sonucunda olumsuz etkilenmemesi için alınan önlemlerin olup olmadığının sorulması üzerine de Şimşek, bu işin daha ilk başında yatırımcılarla telekonferanslar yaptıklarını bildirdi.
Bir dezenformasyon, bir karalama, bir kara propaganda sürecinin hem içeride hem dışarıda yaşandığının altını çizen Şimşek, "Bunun, Türkiye'nin itibarına, yatırım algısına, kredibilitesine olumsuz etkisinin olduğu açık ama inanıyorum ki şu anda gerçekler ortada. O gün yaratılan algının, o görüntülerin, Türkiye'nin gerçeğini yansıtmadığı ortada. Bugün yatırımcılar artık yavaş yavaş Türkiye'ye geliyorlar ve Türkiye'de gerçek durumun bu olmadığını görüyorlar. Ben inanıyorum ki kısa süre içinde bu algı düzeltilecek ve ekonomide kalıcı bir tahribat yaşanmayacak" diye konuştu.
-"Gezi Parkı olaylarının yansıması son derece sınırlı olacaktır"
Bakan Şimşek, söz konusu olayların yıl sonu hedeflerinde bir sapmaya neden olup olmadığını sorulması üzerine de değerlendirme yapmak için henüz çok erken olduğunu söyledi.
Gezi Parkı olaylarıyla Amerikan Merkez Bankası'nın duruşundaki değişiklik konuları birbirinden ayrılabilirse, olayın daha iyi anlaşılabileceğini vurgulayan Şimşek, şöyle devam etti:
"Muhtemelen Gezi Parkı olaylarının yansıması son derece sınırlı olacaktır ama FED'in para politikasında muhtemel değişikliğe ilişkin açıklamaları ve bunun dünya ekonomisine yansımaları muhtemelen çok daha ciddi olacaktır. Şu an itibariyle gerek bütçe hedeflerinde gerekse de büyümede bir değişiklik için bir sebep yok. Tabi ki durum değerlendirmesi önümüzdeki aylarda yapılacaktır. Orta Vadeli Programı biliyorsunuz, yaz aylarının sonunda gözden geçiriyoruz. O gün bu hususların tamamı değerlendirilecek ama şu an itibariyle hedeflerde veya tahminlerde herhangi bir değişiklik görmüyoruz."
-"Şu an itibariyle, 2013 yılına ilişkin ilave bir adım, farklı bir politika gündemde değil"
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın son günlerde uyguladığı politikaya ilişkin bir soru üzerine de Şimşek, Merkez Bankası'nın politikalarına ilişkin bir değerlendirme yapmanın doğru olmayacağını, bankanın bağımsız olduğunu söyledi.
Şimşek, bankanın çok başarılı bir yönetim gösterdiğini belirterek, maliye ve para politikaları konusunda Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın koordinatörlüğünde, iyi bir uyum içerisinde çalışmaların yürütüldüğünü kaydetti.
Şimşek, Türkiye'nin bir cari açık sorunu olduğunu ancak bunun dışında makroekonomik temellerinin çok sağlam olduğunu bildirdi.
Cari açık sorununun da bugüne kadar iyi yönetildiğini aktaran Şimşek, "Göreceksiniz, ilk 5 ayda bütçede bir fazla söz konusu. Özelleştirmede hedeflerin çok ötesindeyiz. Mali dengelerimiz o anlamda sağlam ama ekonomi canlı bir organizmadır. Biz de zaman zaman değişen şartlara göre yeni değerlendirmeler yapma durumunda kalabiliriz ama şu an itibariyle, 2013 yılına ilişkin ilave bir adım, farklı bir politika gündemde değil" diye konuştu.