Seyit Derviş Tur'dan Çağrı Açıklaması
İZMİR - ALİ RIZA KARASU - "Baba Mansur" soyundan gelen Alevi kanat önderlerinden Seyit Derviş Tur, Türkiye'de sağ-sol, Türk-Kürt çatışmasının ardından şimdi de Alevi - Sünni ayrımının körüklemek isteyenlerin olabileceği uyarısında bulundu.
Sağduyu çağrısında bulunan Tur, "İçimize girmiş başka milletlerden birileri Alevi-Sünni çatışmasını çıkarmak istiyor olabilirler" dedi.
Seyit Derviş Tur, yaşanan son olaylarla ilgili AA muhabirinin sorularını yanıtladı. Gezi Parkı eylemlerinin masumane başladığını, bazı kişilerce başka alanlara çekildiğini savunan Tur, protestolar sırasında Türkiye'de çok acı olayların yaşandığını vurguladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın birleştirici mesajlar vermesi gerektiğini söyleyen Seyyit Derviş Tur, "Duran adam" eylemlerini demokratik bulduğunu dile getirdi.
Demokratik toplumlarda idareye karşı oluşan tepkiyi dile getirmenin bir hak olduğunu, fakat başkasının malına, canına zarar vererek hak aranmayacağını ifade eden Tur, "Herkes düşüncesini rahatlıkla dile getirebilmeli. Ama bunun dışında yakarak, yıkarak, zarar vererek hiç bir yere varılmaz. Bunu Alevi de Sünni de yapmamalı. İçimize girmiş başka milletlerden birileri, Alevi-Sünni çatışmasını çıkarmak istiyor olabilir" dedi.
Ağacı ve parkı bahane ederek halka zarar vermenin doğru olmadığını vurgulayan Tur, şunları söyledi:
"Son tepkilerde yanlış yapanlar oldu. Göstericilerin içine sızmış çeşitli marjinal gruplar veya çeşitli yabancı örgütlerin yönettiği gruplar, iyi niyetle başlayan bir eylemi başka taraflara çekmiş olabilirler. Özgürce tepkini gösterebilirsin, yürüyüş yapabilirsin ama esnafın cam ve çerçevelerini kırmak, vatandaşın araçlarını yakmak, polise taş atmak, yaralamak gibi hadiseler yanlış davranışlardır. Bunları tavsip etmiyoruz."
Alevi-Sünni çatışmasını çıkarmak, iki toplumu karşı karşıya getirmek isteyenlerin olabileceğine dikkati çeken Tur, son olaylarda bunun sergilenmek istenmiş olabileceğini savundu.
Tur, "Olaylar arttıkça hepimiz, Alevi- Sünni çatışması çıkarılmak isteniyor şeklinde bir kuşku duyduk. Tabi ki bir takım dış odaklar, böyle bir olayı çıkarma niyetleri olabilir. Cenab-ı Allah'tan böyle bir ortamın oluşmamasını diliyoruz. Sonra da kendi yöneticilerimizden ve devlet adamlarımızdan böyle bir şeye meydan verilmemesini istiyoruz. Böyle bir kaosun çıkmasını Alevi toplumu hiç bir zaman istemez, gerekli tepkiyi gösterir. Biz Alevi ve Sünni toplumu olarak kardeşçe, bir birimize destek verir ve oyunlara gelmezsek inşallah bu da olmayacak. Toplumumuz bu konuda çok duyarlı" diye konuştu.
-Alevi olmayanlar Aleviliği kullanıyor
Alevi ve Sünnilerin kardeş olduklarını, toplumlar arasında ayrımcılığı körükleyenlerin çıkabileceğini ifade eden Tur, provokasyonlara gelinmemesi gerektiğini önemle vurguladı.
Tur, şöyle devam etti:
"İçimizde aslen Alevi olmasa da, diğer milletlerden, hatta Hırıstiyan milletlerinden olup da Alevi gözükenler var. O insanlar Aleviliği kullanıyor, bugüne kadar da çok yerde kullandılar. Alevi gibi görünüp her türlü pisliği de yaptılar. Bunlarda eğer vicdan varsa Aleviliği kullanmasınlar. Çıksın, 'ben şu millettenim, bunun intikamını almak istiyorum' diyerek ne yapacaksa kendi adına yapsın. Alevi olmayıp da, Alevi gibi davrananlar şu anda ön saftalar, ön tarafa geçtiler. Onlar, bir takım yanlışlar yaparsa bizim saf, temiz Alevileri de arkalarına takarlarsa... benim korkum bu. Bunlarla mücadele ediyoruz. Bunu kendi insanımızla dilimiz döndüğü kadar konuşuyor, 'sakın arkalarından gitmeyin' diyoruz."
-Cem Evleri'ne statü kazandırılmalı
Cem Evleri'nin bir statüye kavuşturulması gerektiğini ifade eden Tur, ibadet edilen her yerin Allah'ın evi olduğuna dikkati çekti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Kayseri mitinginde Alevilerden bahsetmesinin memnuniyetle karşılandığını bildiren Tur, şunları söyledi:
"Aleviler, cemevi konusunda bugünkü iktidardan da geçmişteki iktidarlardan da yaralı. Kimse bizim bu derdimize dönüp bakmadı. Sayın Başbakan 'bazı düzenlemeler yapacağız' dedi.
İnşallah bu yaramıza parmak basar ve cem evlerini ibadethane olarak kabul ederse, bu memlekete en büyük hizmeti yapmış olur. Hükümet eğer Alevileri kazanmak istiyorsa, Alevi-Sunni kardeşliğini yaşatmak istiyorsa, Aleviler ve Sunniler içinde bu tür provokatörlere meydan vermemek için bir an evel cem evlerini ibadethane olarak tanısın."
-Alevi dedelerinin İran'da ağırlanması
Türkiye'den aralarında Alevi dedeleri ve kanaat önderlerinin de bulunduğu bazı kişilerin İran'a davet edilerek Devrim Muhafızları komutanları ve dinî lider Ali Hamaney ile görüştürülmesi iddialarına da değinen Tur, "İran'a bazı kişilerin gittiğini bende duydum. İçinde belki dedeler de vardır. Öyle inanıyorum ki çoğu masumane olarak İmam Rıza'nın Türbesi için gitmiştir. İran'ın bu konuda düşüncesi aynı olmayabilir" dedi.
İran'ın Anadolu'daki alevilere ilgi duymasına bir anlam veremediğini belirten Tur, şöyle devam etti:
"Bugüne kadar bir teşebbüste bulunmadı, şimdi Alevi toplumunda insanları ziyaret bahanesiyle veya başka maksatla İran'a götürüyor. Türkiye'nin son yıllardaki hızlı yükselişi birilerini rahatsız etmiş olabilir. Türkiye'nin bu kalkınması, İran'ı, Suriye'yi ve bir çok devleti rahatsız etmiş olabilir. Dış mihraklar hiç bir zaman Türkiye'nin kalkınmasını istemez. Bu gelişmelerden rahatsız olan İran, Anadolu Alevileri ile olan 'dindaşlığı'nı kullanıyor olabilir. İran bunu unutmasın ki, bu dindaşlığımız İran Şiileri'yle hiç bir zaman bağdaşmaz. İran Şiisi ile Anadolu Alevi'si hiç bir zaman kol kola yürümez."
-Seyit Derviş Tur, kimdir
1936'da Erzincan Çayırlı ilçesi Başköy'de doğan Derviş Tur, baba ve anne tarafından "Baba Mansur" soyundan geliyor. Babası Seyit Haydar Dede, dördüncü kuşakdan Seyit Keko'nun torunudur. Anne tarafından Seyit İbrahim'in torunu olan Derviş Tur, 1966 yılında Almanya'ya işçi olarak gitti.
1985'de Alevi inancını yaşatmak için, 7 kişilik bir kadroyla Alevi Bektaşi Kültür Dernekleri kurma çalışmalarına başladı.
1990-1994 yılları arasında Alevi Cemaatları Federasyonu Başkanlığı'nı yürüten Tur, 1994-2002 yılları arasında Alevi Birlikleri Federasyonu Dedeler Kurulu'nun başkanlığını yaptı.
Alevi inancı üzerinde araştırmalarıyla tanınan Seyit Derviş Tur, "Aleviliğin İslam'da Yeri ve Alevi Erkanları"nı anlatan "Erkanname" isimli eseri kaleme aldı.
Halen Almanya'da yaşayan Tur, 3 çocuk babasıdır.
Kaynak: AA
Seyit Derviş Tur, yaşanan son olaylarla ilgili AA muhabirinin sorularını yanıtladı. Gezi Parkı eylemlerinin masumane başladığını, bazı kişilerce başka alanlara çekildiğini savunan Tur, protestolar sırasında Türkiye'de çok acı olayların yaşandığını vurguladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın birleştirici mesajlar vermesi gerektiğini söyleyen Seyyit Derviş Tur, "Duran adam" eylemlerini demokratik bulduğunu dile getirdi.
Demokratik toplumlarda idareye karşı oluşan tepkiyi dile getirmenin bir hak olduğunu, fakat başkasının malına, canına zarar vererek hak aranmayacağını ifade eden Tur, "Herkes düşüncesini rahatlıkla dile getirebilmeli. Ama bunun dışında yakarak, yıkarak, zarar vererek hiç bir yere varılmaz. Bunu Alevi de Sünni de yapmamalı. İçimize girmiş başka milletlerden birileri, Alevi-Sünni çatışmasını çıkarmak istiyor olabilir" dedi.
Ağacı ve parkı bahane ederek halka zarar vermenin doğru olmadığını vurgulayan Tur, şunları söyledi:
"Son tepkilerde yanlış yapanlar oldu. Göstericilerin içine sızmış çeşitli marjinal gruplar veya çeşitli yabancı örgütlerin yönettiği gruplar, iyi niyetle başlayan bir eylemi başka taraflara çekmiş olabilirler. Özgürce tepkini gösterebilirsin, yürüyüş yapabilirsin ama esnafın cam ve çerçevelerini kırmak, vatandaşın araçlarını yakmak, polise taş atmak, yaralamak gibi hadiseler yanlış davranışlardır. Bunları tavsip etmiyoruz."
Alevi-Sünni çatışmasını çıkarmak, iki toplumu karşı karşıya getirmek isteyenlerin olabileceğine dikkati çeken Tur, son olaylarda bunun sergilenmek istenmiş olabileceğini savundu.
Tur, "Olaylar arttıkça hepimiz, Alevi- Sünni çatışması çıkarılmak isteniyor şeklinde bir kuşku duyduk. Tabi ki bir takım dış odaklar, böyle bir olayı çıkarma niyetleri olabilir. Cenab-ı Allah'tan böyle bir ortamın oluşmamasını diliyoruz. Sonra da kendi yöneticilerimizden ve devlet adamlarımızdan böyle bir şeye meydan verilmemesini istiyoruz. Böyle bir kaosun çıkmasını Alevi toplumu hiç bir zaman istemez, gerekli tepkiyi gösterir. Biz Alevi ve Sünni toplumu olarak kardeşçe, bir birimize destek verir ve oyunlara gelmezsek inşallah bu da olmayacak. Toplumumuz bu konuda çok duyarlı" diye konuştu.
-Alevi olmayanlar Aleviliği kullanıyor
Alevi ve Sünnilerin kardeş olduklarını, toplumlar arasında ayrımcılığı körükleyenlerin çıkabileceğini ifade eden Tur, provokasyonlara gelinmemesi gerektiğini önemle vurguladı.
Tur, şöyle devam etti:
"İçimizde aslen Alevi olmasa da, diğer milletlerden, hatta Hırıstiyan milletlerinden olup da Alevi gözükenler var. O insanlar Aleviliği kullanıyor, bugüne kadar da çok yerde kullandılar. Alevi gibi görünüp her türlü pisliği de yaptılar. Bunlarda eğer vicdan varsa Aleviliği kullanmasınlar. Çıksın, 'ben şu millettenim, bunun intikamını almak istiyorum' diyerek ne yapacaksa kendi adına yapsın. Alevi olmayıp da, Alevi gibi davrananlar şu anda ön saftalar, ön tarafa geçtiler. Onlar, bir takım yanlışlar yaparsa bizim saf, temiz Alevileri de arkalarına takarlarsa... benim korkum bu. Bunlarla mücadele ediyoruz. Bunu kendi insanımızla dilimiz döndüğü kadar konuşuyor, 'sakın arkalarından gitmeyin' diyoruz."
-Cem Evleri'ne statü kazandırılmalı
Cem Evleri'nin bir statüye kavuşturulması gerektiğini ifade eden Tur, ibadet edilen her yerin Allah'ın evi olduğuna dikkati çekti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Kayseri mitinginde Alevilerden bahsetmesinin memnuniyetle karşılandığını bildiren Tur, şunları söyledi:
"Aleviler, cemevi konusunda bugünkü iktidardan da geçmişteki iktidarlardan da yaralı. Kimse bizim bu derdimize dönüp bakmadı. Sayın Başbakan 'bazı düzenlemeler yapacağız' dedi.
İnşallah bu yaramıza parmak basar ve cem evlerini ibadethane olarak kabul ederse, bu memlekete en büyük hizmeti yapmış olur. Hükümet eğer Alevileri kazanmak istiyorsa, Alevi-Sunni kardeşliğini yaşatmak istiyorsa, Aleviler ve Sunniler içinde bu tür provokatörlere meydan vermemek için bir an evel cem evlerini ibadethane olarak tanısın."
-Alevi dedelerinin İran'da ağırlanması
Türkiye'den aralarında Alevi dedeleri ve kanaat önderlerinin de bulunduğu bazı kişilerin İran'a davet edilerek Devrim Muhafızları komutanları ve dinî lider Ali Hamaney ile görüştürülmesi iddialarına da değinen Tur, "İran'a bazı kişilerin gittiğini bende duydum. İçinde belki dedeler de vardır. Öyle inanıyorum ki çoğu masumane olarak İmam Rıza'nın Türbesi için gitmiştir. İran'ın bu konuda düşüncesi aynı olmayabilir" dedi.
İran'ın Anadolu'daki alevilere ilgi duymasına bir anlam veremediğini belirten Tur, şöyle devam etti:
"Bugüne kadar bir teşebbüste bulunmadı, şimdi Alevi toplumunda insanları ziyaret bahanesiyle veya başka maksatla İran'a götürüyor. Türkiye'nin son yıllardaki hızlı yükselişi birilerini rahatsız etmiş olabilir. Türkiye'nin bu kalkınması, İran'ı, Suriye'yi ve bir çok devleti rahatsız etmiş olabilir. Dış mihraklar hiç bir zaman Türkiye'nin kalkınmasını istemez. Bu gelişmelerden rahatsız olan İran, Anadolu Alevileri ile olan 'dindaşlığı'nı kullanıyor olabilir. İran bunu unutmasın ki, bu dindaşlığımız İran Şiileri'yle hiç bir zaman bağdaşmaz. İran Şiisi ile Anadolu Alevi'si hiç bir zaman kol kola yürümez."
-Seyit Derviş Tur, kimdir
1936'da Erzincan Çayırlı ilçesi Başköy'de doğan Derviş Tur, baba ve anne tarafından "Baba Mansur" soyundan geliyor. Babası Seyit Haydar Dede, dördüncü kuşakdan Seyit Keko'nun torunudur. Anne tarafından Seyit İbrahim'in torunu olan Derviş Tur, 1966 yılında Almanya'ya işçi olarak gitti.
1985'de Alevi inancını yaşatmak için, 7 kişilik bir kadroyla Alevi Bektaşi Kültür Dernekleri kurma çalışmalarına başladı.
1990-1994 yılları arasında Alevi Cemaatları Federasyonu Başkanlığı'nı yürüten Tur, 1994-2002 yılları arasında Alevi Birlikleri Federasyonu Dedeler Kurulu'nun başkanlığını yaptı.
Alevi inancı üzerinde araştırmalarıyla tanınan Seyit Derviş Tur, "Aleviliğin İslam'da Yeri ve Alevi Erkanları"nı anlatan "Erkanname" isimli eseri kaleme aldı.
Halen Almanya'da yaşayan Tur, 3 çocuk babasıdır.