Davutoğlu, El Cezire İngilizce'nin Yayınına Katıldı
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye rejimiyle bağlantısı olduğu belirlenen Reyhanlı'daki terör saldırısına ilişkin olarak, "Olay açıklığa kavuştuğunda, tabii ki tepki verme hakkına sahibiz" dedi.
El-Cezire İngilizce'nin yayınına katılan Davutoğlu, Türkiye ve dünya gündemine ilişkin soruları yanıtladı.
Davutoğlu, Gezi Parkı olaylarına ilişkin değerlendirmesinde, uluslararası medyanın olayları canlı yayınlarla, Türkiye'de savaş yaşanıyormuş gibi aktardığını belirterek, kimi yabancı gazetecilerin biber gazının kullanılmadığı gündüz saatlerinde yaptıkları yayınlarda gaz maskesi kullanmalarını şaşkınlıkla izlediğini ifade etti.
Bakan Davutoğlu, protesto eylemlerinin yaşandığı günlerde Suriye'nin Kuseyr kentinde binlerce kişinin öldürülmesinin medyaya yansımamasını ise eleştirdi.
-"İran ile bölgesel istikrar için işbirliği yapmak istiyoruz"-
İran'daki seçimlerin sonuçları ve ülkenin Suriye'ye yönelik politikasında değişiklik bekleyip beklemediğinin sorulması üzerine Davutoğlu, "İran'ın yeni yönetiminin, Suriye'deki durumu önceki yönetimden daha iyi anlamasını ve Suriye halkını daha çok dinlemesini ümit ediyoruz" yanıtını verdi.
"Komşumuz olarak istikrarlı bir İran görmek ve İran ile bölgesel istikrar için işbirliği yapmak istiyoruz" ifadesini kullanan Davutoğlu, İran'dan, Suriye'deki ve bölgedeki durumu anlamasını, harekete geçmesini ve sürece katkıda bulunmasını beklediklerini kaydetti.
-"Gün, rekabet günü değil"-
ABD'nin, Suriye'de rejimin kimyasal silah kullandığına ilişkin açıklaması hatırlatılarak, Türkiye'nin elinde bu yönde bir delil bulunup bulunmadığının sorulması üzerine Davutoğlu, Türkiye'nin bir komşu ülke olarak konuya ilişkin kendi incelemesini yürüttüğünü, kimyasal silah kullanımını teyit eden kanıtlara ulaştığını anlattı.
Söz konusu kanıtların diğer ülkelerle de paylaşıldığını, hatta daha geniş kapsamlı bir araştırma için konunun BM'ye taşındığını aktaran Davutoğlu, Suriye rejiminin, BM uzmanlarının ülkeye girişine izin vermediğini hatırlatarak, "Umarız, uluslararası toplum bu konuda kararlılıkla hareket eder" diye konuştu.
Suriye Halkının Dostları Grubu bünyesinde herhangi bir rekabet söz konusu olup olmadığına ilişkin soru üzerine de Davutoğlu, Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu'nun son genişleme toplantısında yaptığı konuşmada, Suriye'nin geleceğine Suriye halkının karar vereceğini vurguladığını belirterek, Türkiye'nin ne bir grubun yanında ne de karşısında yer aldığını kaydetti.
Bakan Davutoğlu, "Gün, kurbanlarla, mazlum Suriye halkıyla, ailelerini kaybeden kadın ve çocuklarla dayanışma günüdür, rekabet günü değildir" ifadesini kullandı.
-"Suriye halkı sorunu kendi çözebilir"-
NATO'nun Suriye'ye yönelik atabileceği adımlara ilişkin soru üzerine ise Davutoğlu, NATO'nun bir savunma örgütü olduğunu ve Türkiye'nin, Suriye konusunu, NATO bölgesine karşı oluşturduğu tehditten ötürü birkaç kez teşkilatın gündemine getirdiğini belirtti.
Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Sonuçta, Suriye halkına güçlü bir insani ve sosyal destek verilirse, BM'den siyasi anlamda güçlü bir ses yükselirse ve sahada muhalefete gerçek bir yardım sağlanırsa, NATO'ya ihtiyaç olacağını sanmıyorum. Suriye halkı sorunu kendi çözebilir. Suriye halkı güçlü bir ulus olduğunu ve kendi dönüşüm sürecini gerçekleştirebileceğini kanıtlamıştır. Halkın ihtiyacı olan şey, Suriye rejiminin saldırılarını önlemek için gerçek bir destek."
-"Tepki göstermeye sonuna kadar hakkımız var"-
Davutoğlu'na, sınır bölgesinde birkaç kez ihlallerle karşı karşıya kalan Türkiye'nin müdahalede bulunmayı düşünüp düşünmediği de soruldu. Dışişleri Bakanı, bu soruyu, "Sınırımız ihlal edilirse tabii ki harekete geçeriz, tepki veririz" diye yanıtladı.
Hatay'ın Reyhanlı ilçesindeki terör saldırısının Suriye rejimiyle bağlantısı olduğunun tespit edildiğini ve kanıtların toplanmakta olduğunu kaydeden Davutoğlu, doğru zaman geldiğinde Türkiye'nin tepkisini göstereceğini belirterek, "Olay açıklığa kavuştuğunda, tabii ki tepki verme hakkına sahibiz" dedi.
Davutoğlu, "Böyle bir ihlal yaşanırsa ve milli güvenliğimize yönelik gerçek bir tehdit söz konusu olursa, tepki göstermeye sonuna kadar hakkımız var" diye konuştu.
-"Halep'e yönelik bir saldırı tepkisiz kalmaz"-
Halep'in düşme olasılığı ve böyle bir durumda Suriye'ye yönelik herhangi bir müdahalenin gündeme gelip gelmeyeceğinin sorulması üzerine Davutoğlu, Halep'e yönelik bir saldırının büyük bir hata olacağını ve muazzam bir direnişle karşılaşacağını belirtti.
Kuseyr'deki trajik saldırının herkesi alarma geçirdiğini ifade eden Davutoğlu, saldırının ardından ABD'nin tavrının ciddileştiğini, son olarak Mısır'dan gelen önemli açıklamaların ardından da Suriye rejiminin daha da yalnızlaşmasının muhtemel olduğunu söyledi.
Davutoğlu, "Uluslararası toplumun ve komşu ülkelerin Halep'e yönelik bir saldırıya tepkisiz kalacağını düşünmüyorum. Halep'te böyle bir insanlık trajedisinin tekrarlanması çok büyük bir tepki doğurur" dedi.
Kaynak: AA
Davutoğlu, Gezi Parkı olaylarına ilişkin değerlendirmesinde, uluslararası medyanın olayları canlı yayınlarla, Türkiye'de savaş yaşanıyormuş gibi aktardığını belirterek, kimi yabancı gazetecilerin biber gazının kullanılmadığı gündüz saatlerinde yaptıkları yayınlarda gaz maskesi kullanmalarını şaşkınlıkla izlediğini ifade etti.
Bakan Davutoğlu, protesto eylemlerinin yaşandığı günlerde Suriye'nin Kuseyr kentinde binlerce kişinin öldürülmesinin medyaya yansımamasını ise eleştirdi.
-"İran ile bölgesel istikrar için işbirliği yapmak istiyoruz"-
İran'daki seçimlerin sonuçları ve ülkenin Suriye'ye yönelik politikasında değişiklik bekleyip beklemediğinin sorulması üzerine Davutoğlu, "İran'ın yeni yönetiminin, Suriye'deki durumu önceki yönetimden daha iyi anlamasını ve Suriye halkını daha çok dinlemesini ümit ediyoruz" yanıtını verdi.
"Komşumuz olarak istikrarlı bir İran görmek ve İran ile bölgesel istikrar için işbirliği yapmak istiyoruz" ifadesini kullanan Davutoğlu, İran'dan, Suriye'deki ve bölgedeki durumu anlamasını, harekete geçmesini ve sürece katkıda bulunmasını beklediklerini kaydetti.
-"Gün, rekabet günü değil"-
ABD'nin, Suriye'de rejimin kimyasal silah kullandığına ilişkin açıklaması hatırlatılarak, Türkiye'nin elinde bu yönde bir delil bulunup bulunmadığının sorulması üzerine Davutoğlu, Türkiye'nin bir komşu ülke olarak konuya ilişkin kendi incelemesini yürüttüğünü, kimyasal silah kullanımını teyit eden kanıtlara ulaştığını anlattı.
Söz konusu kanıtların diğer ülkelerle de paylaşıldığını, hatta daha geniş kapsamlı bir araştırma için konunun BM'ye taşındığını aktaran Davutoğlu, Suriye rejiminin, BM uzmanlarının ülkeye girişine izin vermediğini hatırlatarak, "Umarız, uluslararası toplum bu konuda kararlılıkla hareket eder" diye konuştu.
Suriye Halkının Dostları Grubu bünyesinde herhangi bir rekabet söz konusu olup olmadığına ilişkin soru üzerine de Davutoğlu, Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu'nun son genişleme toplantısında yaptığı konuşmada, Suriye'nin geleceğine Suriye halkının karar vereceğini vurguladığını belirterek, Türkiye'nin ne bir grubun yanında ne de karşısında yer aldığını kaydetti.
Bakan Davutoğlu, "Gün, kurbanlarla, mazlum Suriye halkıyla, ailelerini kaybeden kadın ve çocuklarla dayanışma günüdür, rekabet günü değildir" ifadesini kullandı.
-"Suriye halkı sorunu kendi çözebilir"-
NATO'nun Suriye'ye yönelik atabileceği adımlara ilişkin soru üzerine ise Davutoğlu, NATO'nun bir savunma örgütü olduğunu ve Türkiye'nin, Suriye konusunu, NATO bölgesine karşı oluşturduğu tehditten ötürü birkaç kez teşkilatın gündemine getirdiğini belirtti.
Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Sonuçta, Suriye halkına güçlü bir insani ve sosyal destek verilirse, BM'den siyasi anlamda güçlü bir ses yükselirse ve sahada muhalefete gerçek bir yardım sağlanırsa, NATO'ya ihtiyaç olacağını sanmıyorum. Suriye halkı sorunu kendi çözebilir. Suriye halkı güçlü bir ulus olduğunu ve kendi dönüşüm sürecini gerçekleştirebileceğini kanıtlamıştır. Halkın ihtiyacı olan şey, Suriye rejiminin saldırılarını önlemek için gerçek bir destek."
-"Tepki göstermeye sonuna kadar hakkımız var"-
Davutoğlu'na, sınır bölgesinde birkaç kez ihlallerle karşı karşıya kalan Türkiye'nin müdahalede bulunmayı düşünüp düşünmediği de soruldu. Dışişleri Bakanı, bu soruyu, "Sınırımız ihlal edilirse tabii ki harekete geçeriz, tepki veririz" diye yanıtladı.
Hatay'ın Reyhanlı ilçesindeki terör saldırısının Suriye rejimiyle bağlantısı olduğunun tespit edildiğini ve kanıtların toplanmakta olduğunu kaydeden Davutoğlu, doğru zaman geldiğinde Türkiye'nin tepkisini göstereceğini belirterek, "Olay açıklığa kavuştuğunda, tabii ki tepki verme hakkına sahibiz" dedi.
Davutoğlu, "Böyle bir ihlal yaşanırsa ve milli güvenliğimize yönelik gerçek bir tehdit söz konusu olursa, tepki göstermeye sonuna kadar hakkımız var" diye konuştu.
-"Halep'e yönelik bir saldırı tepkisiz kalmaz"-
Halep'in düşme olasılığı ve böyle bir durumda Suriye'ye yönelik herhangi bir müdahalenin gündeme gelip gelmeyeceğinin sorulması üzerine Davutoğlu, Halep'e yönelik bir saldırının büyük bir hata olacağını ve muazzam bir direnişle karşılaşacağını belirtti.
Kuseyr'deki trajik saldırının herkesi alarma geçirdiğini ifade eden Davutoğlu, saldırının ardından ABD'nin tavrının ciddileştiğini, son olarak Mısır'dan gelen önemli açıklamaların ardından da Suriye rejiminin daha da yalnızlaşmasının muhtemel olduğunu söyledi.
Davutoğlu, "Uluslararası toplumun ve komşu ülkelerin Halep'e yönelik bir saldırıya tepkisiz kalacağını düşünmüyorum. Halep'te böyle bir insanlık trajedisinin tekrarlanması çok büyük bir tepki doğurur" dedi.