Türkiye Kent Konseyleri Platformu Kuşadası’nda Toplantı

Türkiye Kent Konseyleri Platformu 11. buluşmasını Kuşadası’nda gerçekleştirdi.

Türkiye Kent Konseyleri Platformu Kuşadası’nda Toplantı
Kuşadası’na bağlı Davutlar beldesindeki Grant Belish Hotel’de düzenlenen Türkiye Kent Konseyleri Platformu 11. buluşmasına onur konuğu olarak Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclisi üyesi Murat Karayalçın ile Kuşadası Kaymakamı Mustafa Ayhan, Kuşadası Belediye Başkanı M.Esat Altungün, Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven, Söke Kent Konseyi Başkanı Levent Tuna ve 70’e yakın Türkiye genelinden kent konseyi temsilcisi katıldı.

Toplantının açılış konuşmasını aynı zamanda Türkiye Kent Konseyleri 11. dönem başkanı da olan Söke Kent Konseyi Başkanı Levent Tuna yaptı. Tuna, “Bizler yapacağımız iki günlük çalışmada, yaklaşan yerel seçimler ışığında, Kent Konseyleri olarak, nasıl bir yerel yönetim beklentisi içerisinde olduğumuzu tartışacağız. Kent Konseylerinin ilk deneyimlerinden biri olan kent parlamentoları deyimini yerel yönetim anlayışına kazandıran ve Ankara Belediye Başkanlığı döneminde bu uygulamaları hayata geçiren bir başkan olarak Sayın, Murat Karayalçın’ın deneyimlerini, düşüncelerini kendisinden dinleme olanağı bulacağız. Bizlere düşen geçmiş kültür mirasımıza sahip çıkıp, günümüzün yaşanabilir, çağdaş kentlerini kurmak ve yaşatmaktır. Dönem başkanı olarak toplantıyı 43 yıl önce yaşanan 15-16 Haziran olayları ile Taksim Gezi Parkı direnişine ithaf ettiğimizi söylemek istiyorum” dedi.

Tuna’nın ardından Söke Kent Konseyi’nin çalışmaları slayt gösterileri eşliğinde katılımcılara izletildi

Açılışta konuşan Kuşadası Belediye Başkanı M. Esat Altungün ise, kent konseylerinin önemine dikkati çekerek, “ Kent konseylerinin daha verimli ve üretken olması yerel yönetimler açısından büyük önem taşıyor. Bu nedenle bu toplantının büyük önem taşıdığına inanıyorum. Ayrıca, katılımlarından ve desteklerinden dolayı Sayın Murat Karayalçın’a teşekkür ediyorum“ dedi.

Kuşadası Kaymakamı Mustafa Ayhan da yaptığı konuşmada toplantının verimli geçmesi dileğinde bulundu.

Toplantının onur konuğu olan CHP Parti Meclisi üyesi Murat Karayalçın ise, Türkiye Kent Konseyleri 11. Buluşmasında bulunmaktan dolayı mutlu olduğunu söyledi.

Konuşmasında özellikle Taksim’de gezi parkı eylemleriyle başlayan süreci değerlendiren Karayalçın, “Ülke olarak 19 gündür Taksim, Gezi Parkı’nda yaşananların etkisi altında bulunuyoruz. Çok değişik açılardan Taksim’de yaşananları, sergilenenleri tartışıyoruz, değerlendirmeye çalışıyoruz. Taksim olaylarının öncelikle siyasal açıdan bir değerlendirilmeye tabi tutulduğu görülüyor. Tüm siyasi partiler Taksim olaylarını tartışıyorlar, yorumluyorlar. Sayın Cumhurbaşkanından başlayarak Türkiye’nin tüm siyasi önderleri, Taksim’in, Gezi Parkı’nın mesajlarını aldıklarını söylüyorlar. Hiç kuşkusuz yaşananları öncelikle siyasi açıdan değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu değerlendirmelerinde çok doğal ve devam etmesinin doğru olduğunu düşünüyorum. Ancak iki gün önce Gezi Parkı ile ilgili olarak halk oylaması yapılacağı açıklamasından sonra, yargı kararına uyulacağı, Gezi Parkı için yargının vereceği karara uyulacağı ve Gezi Parkı için halk oylaması yapılacağı kararının alındığının açıklanmasından sonra Gezi Parkı’nın, olayının olaylarının daha farklı bir açıdan değerlendirilmesi gündeme gelecektir diye düşünüyorum. Siyasi değerlendirilmeler sürecektir ama Gezi Parkı bir başka açıdan da değerlendirmeye tabi tutulacaktır. Ben bunun büyük ölçüde kentsel katılım konusuyla bağlantılı olacağı kanısındayım, iddiasındayım. Kentsel katılım konusu Gezi Parkıyla ilgili olarak alınan bu kararın ardından içi pekte dolu olmayan Entelektüel yönü ağır basan bir siyasi söylem olmaktan çıkacak ve işlevsel bir değer kazanacaktır” dedi

“Ben bu direnişi bir isyan çağrısı olarak değil, Türkiye’nin kamusal alanlarına sahip çıkma çağrısı olarak görüyorum ” şeklinde konuşan Karayalçın, "Kanal İstanbul, 3’üncü köprü ile 3’üncü havaalanı projelerinin de seçim yatırımı olduğunu belirterek, “ Kanal İstanbul, 3’üncü köprü ile 3’üncü havaalanı projelerinin siyasi meşruiyeti vardır. Ancak teknik ve vicdani meşruiyeti yoktur. Bir kentin anayasası, çevre düzeni planlarıdır. İstanbul’un anayasasını 500 teknik insan hazırladı. 2009 yılında İstanbul Belediye Meclisi’nde oy birliğiyle kabul edildi. Meclis kentin doğu ve batı kesimlerine göre büyümesini öngördü. Bunu karar bağladı. Bunun nedeni İstanbul’un akciğeri ve su kaynaklarının kuzey-güney bölgelerinde olmasıdır “ diye konuştu.

Kaynak: İHA