Avrupa'daki Stk'lardan Hükümete Destek

PARİS - Taksim Gezi Parkı odaklı gelişmelerin ardından, Avrupa'daki sivil toplum kuruluşlarından hükümete destek gelmeye devam ediyor. Avrupalı Türk Demokratlar Birliği'nin Fransa'nın başkenti Paris'te yaptığı basın açıklamasında, Gezi Parkı olaylarını takiben yaşanan olayların toplumsal barış ve huzuru bozan bir hal aldığı belirtilerek, "Refahın artarak devam etmesinin temel mantığı istikrarın korunmasıdır. Türkiye istikrarını korumalı, demokrasisini güçlendirmeye devam etmelidir" denildi.

Birliğin Paris Şubesi tarafından yapılan basın açıklamasında, Türkiye'nin demokratik bir ülke olduğu, demokrasilerde toplanma ve gösteri yapma hakkının bulunduğu aktarıldı. Bu hakkın kullanımının hukuk kaideleri içerisinde olması gerektiği belirtilen açıklamada, "Toplumsal barış ve huzuru bozan, hukuk düzenine aykırı gösteriler bu hakkın suistimali demektir" ifadesine yer verildi.

Açıklamada, "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nden beklentinin, demokrasi standartlarının yükseltilmesi ve buna paralel olarak son 10 yılda kurulan istikrarın muhafaza edilmesi olduğu"na işaret edildi.

Demokrasiye ve istikrara kasteden, toplumsal huzuru bozan ve taleplerini şiddete başvurarak dile getiren marjinal gruplara yönelik hiçbir surette müsamaha gösterilmemesi istenen açıklamada, şu satırlara yer verildi:

"Devlet olmanın gereği olarak kamu düzeninin tesis edilmesini son derece önemli buluyoruz. Bu anlamda büyüyen Türkiye'nin demokrasi ve istikrarının korunması, daha da ötede demokrasinin ileri demokrasi standartlarına erişmesi, refahın artarak devam etmesinin temel mantığı istikrarın korunmasıdır. Türkiye istikrarını korumalı, demokrasisini güçlendirmeye devam etmelidir."

-"İrade sandıkta tecelli eder"

Avrupalı Türk Demokratlar Birliği'nin açıklamasında ayrıca, demokrasinin temelinin hükümetlerin halkın tercihiyle gelip gitmesi olduğu belirtildi. Sokakta yapılacak taşkınlıklar ve kanuna karşı hareketlerle iktidarları değiştirme yönteminin anti-demokratik olduğunun altı çizilen açıklamada, "Milletin iradesi sandıkta tecelli eder. Ana muhalefet partisinin sokaktan medet ummasını Avrupalı vatandaşlar olarak bizler anlamakta güçlük çekiyoruz. Ana muhalefet partisinin sokaktan medet umması bize Türkiye'de yaşanmış darbeler öncesini hatırlatmıştır. Ancak bu millet artık demokrasinin kesintiye uğramasına müsaade etmeyecektir" denildi.

-"Diyalog zemini inşa edilmeli"

"Düşüncelerin ifade ediliş biçimi demokrasinin işleyişinde mümkündür, oysa görüyoruz ki gezi parkı süreci demokrasinin kesintiye uğramasına davetiye çıkarmıştır" denilen UETD açıklamasında, talepleri rehin alarak vandalizme alet edenlere tepkiler geldiğine işaret edilerek, "Bu yüzden gösteriler bir an önce sona erdirilmeli ve diyalog zemini inşa edilmelidir" satırlarına yer verildi.

Açıklamada şu görüşlere yer verildi.

"Biz Avrupalı vatandaşlar olarak Türkiye'de istikrarın ve demokrasinin yanındayız. AK Parti iktidarının Türkiye'yi 10 yılda nerden nereye getirdiğini Türk halkı da, dünya da bilmektedir. Türkiye küresel barışın ve küresel istikrarın adıdır. Uluslararası camianın ikiyüzlülüğüne dikkat çekiyoruz. Yunanistan'da İspanyada İngiltere'de İtalya'da olup bitenler karşısında susanların, Türkiye ile ilgili ortaya koydukları tavır samimi değildir."

UETD açıklamasında, medyanın Gezi Parkı odaklı gelişmelerde gösterdiği tavrın dikkat çekici olduğunu kaydedilerek, "Türkiye'de var olan gerçekleri farklı şekilde uluslararası camia ile paylaşarak Türkiye aleyhinde kamuoyu yaratılmasını kabul etmemiz mümkün değildir" denildi.

Açıklamada, "son on yılda Türklere yönelik 300 bine yakın aşırı sağcı merkezli suçlar işlenirken susanların, Stuttgart'da gözü kör olan öğretmeni görmek için gözlük bulamayanların, G8 zirvesinde Londra sokaklarında süründürülenleri görmeyenlerin Türkiye ile ilgili yanlı tutumlarının anlaşıldığı" görüşüne yer verildi.

Türk halkının demokrasi kültürü olan bir halk olduğuna işaret edilen UETD açıklamasında, şu ifadeler kullanıldı:

"Avrupa'da yaşayan Türkiyeli vatandaşlar olarak, Türkiye'de hükümeti bir kesimin şiddete başvurarak baskı altına alma çabasının, yine iktidarın 11 yıl içinde genişlettiği ve dünya standartlarına ulaştırdığı demokratik standartlar içinde alacağı önlemler ve yeni anayasanın yapımı sürecine bütün partilerin aktif katılımı aracılığıyla karşılanacağını biliyoruz."

Kaynak: AA