Güleç, “hekim Hakları Güvencemiz Altında”
Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Kurum Avukatı Sabri Güleç, “Hekim hakları güvencemiz altında” dedi.
Henüz 40’ını yeni doldurmuş hekimlerin bile emeklilik yaşlarını sorguladıkları, tıp fakültesini tercih eden öğrencilerin sayısının hızla azaldığı, risk içeren branşlarda uzmanlık eğitimi yapmak isteyenlerin hızla düştüğü günümüzde Adnan Menderes Üniversitesi resmi yayın organı ADÜ Akademik Haber Dergisi tüm hekim haklarını masaya yatırdı. Uzun yıllar tıp hukuku alanında çalışan, hastane avukatlığı yapmış ve halen Adnan Menderes Üniversitesi kurum avukatlarından olan ve kurumun hastanesine açılan davalarda avukatlık yapan ADÜ Kurum Avukatı Sabri Güleç, kafalardaki tüm soruları cevapladı.
Güleç; “Hasta Hakları Yönetmeliği” ile olaya sadece hasta hakları açısından bakılıp, hasta yükümlülükleri ve hekim hak ve yükümlülükleri ayağı eksik bırakılarak hekimlerin mesleğini yaparken büyük bir çekince ve güvensizlik ortamına itildiğini savundu. Güleç, “Bugün pek çok hekimimiz 40’ını henüz doldurmuşken emeklilik yaşlarını hesaplatıyor, mesleklerini bırakma noktasına geliyor, hastaya müdahale edip, etmeme noktasında çekince içinde kalıyor. Bu da uzun vadede Türkiye sağlık sektöründe derin yaralar açabilir” diye konuştu.
Hekimlerin hasta hakları gibi ayrı bir yönetmelik altında ayrıntıları ile düzenlenmiş hekim hakleri yönetmeliği olmamasını eleştiren Güleç, ayrıntıları ile düzenlenmesi gereken pek çok nokta olduğuna dikkat çekti. “Hekimi, vicdanı ve mesleki yemini ile yasanın zorlayıcı maddeleri arasında bırakmak ileride kaygı verici sonuçlar doğurabilir” diyen Güleç, hekimlerin yargı karşısında haklarının tam olarak korunması için yapılması gerekenlere de değindi. Güleç, hem hukuk hem hekim diplomasına sahip olan ya da tıp eğitimini mesleğin tozunu yutmuş olarak yapmış çok sayıda hukukçunun varlığına dikkat çekerek, “Hekimler bu hukukçuların görev aldığı mahkemelerde yargılanmalıdır. Kâğıt üzerinde hastayı ve hastaneyi tanıyan, hekimin yaptığı hatayı kâğıt üzerinden değerlendirmeye çalışan bir sistem içinde hekimi yargılamak büyük bir haksızlıktır” şeklinde konuştu.
Güleç sözlerini şöyle tamamladı: “Şahsi kanaatim, bugün itibari ile sistemde yaşanan organizasyonsuzlukların nedeni hekime yüklenen sorumluluklarda acele edilmesi, uygulamaya geçilmeden önce altyapının yeterince sağlanamaması ve bunun kamuoyuyla erken ve tek taraflı paylaşılması bu uygulamaların gelecekte sağlık sektöründe ciddi sorunlar yaratacağı yönündedir”
Kaynak: İHA
Güleç; “Hasta Hakları Yönetmeliği” ile olaya sadece hasta hakları açısından bakılıp, hasta yükümlülükleri ve hekim hak ve yükümlülükleri ayağı eksik bırakılarak hekimlerin mesleğini yaparken büyük bir çekince ve güvensizlik ortamına itildiğini savundu. Güleç, “Bugün pek çok hekimimiz 40’ını henüz doldurmuşken emeklilik yaşlarını hesaplatıyor, mesleklerini bırakma noktasına geliyor, hastaya müdahale edip, etmeme noktasında çekince içinde kalıyor. Bu da uzun vadede Türkiye sağlık sektöründe derin yaralar açabilir” diye konuştu.
Hekimlerin hasta hakları gibi ayrı bir yönetmelik altında ayrıntıları ile düzenlenmiş hekim hakleri yönetmeliği olmamasını eleştiren Güleç, ayrıntıları ile düzenlenmesi gereken pek çok nokta olduğuna dikkat çekti. “Hekimi, vicdanı ve mesleki yemini ile yasanın zorlayıcı maddeleri arasında bırakmak ileride kaygı verici sonuçlar doğurabilir” diyen Güleç, hekimlerin yargı karşısında haklarının tam olarak korunması için yapılması gerekenlere de değindi. Güleç, hem hukuk hem hekim diplomasına sahip olan ya da tıp eğitimini mesleğin tozunu yutmuş olarak yapmış çok sayıda hukukçunun varlığına dikkat çekerek, “Hekimler bu hukukçuların görev aldığı mahkemelerde yargılanmalıdır. Kâğıt üzerinde hastayı ve hastaneyi tanıyan, hekimin yaptığı hatayı kâğıt üzerinden değerlendirmeye çalışan bir sistem içinde hekimi yargılamak büyük bir haksızlıktır” şeklinde konuştu.
Güleç sözlerini şöyle tamamladı: “Şahsi kanaatim, bugün itibari ile sistemde yaşanan organizasyonsuzlukların nedeni hekime yüklenen sorumluluklarda acele edilmesi, uygulamaya geçilmeden önce altyapının yeterince sağlanamaması ve bunun kamuoyuyla erken ve tek taraflı paylaşılması bu uygulamaların gelecekte sağlık sektöründe ciddi sorunlar yaratacağı yönündedir”