Diyanet-sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar:
Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar, Taksim Gezi Parkı eylemlerini bahane ederek Türkiye’yi kaos ortamına sürüklemeye çalışan marjinal grupların camide içki içerek kutsal mekanlara saygısızlık etmelerinin ve başörtülü bir anne ve bebeğine saldırarak darp etmelerinin endişe verici olduğunu söyledi.
Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar, yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Yaşam tarzlarına, özgürlüklerine müdahale edildiğini söyleyerek ortalığa dökülen marjinal grupların, gerçekten çevre duyarlığı ile hareket eden kardeşlerimizin duygularını kendilerine alet ederek cami gibi kutsal bir mekana ayakkabı ile girmeleri ve saygısızlığın dozunu artırarak camide içki içmeleri kesinlikle kabul edile bilir bir durum değildir, insanları tahrik etmek ve kaos oluşturulmak amacıyla yapıldığı her aklı selim insanın anlayabileceği bu tür saygısızlıklar insanımızı rencide etmekte ve üzmektedir. Bin yıldır bu ülkede farklı kültür ve inançtaki insanlar bir arada yaşamakta ve birbirinin inancına kutsalına saygı duymaktadır. Müslüman olmayan birisi bile camiye ayakkabı ile girilmeyeceğini ve dinimizin yasakladığı içkinin camide içilmeyeceğini bilirken, büyük çoğunluğu Müslüman olan bir ülkede yaşayan birisinin camiye ayakkabı ile girmesi ve caminin içinde içki içmesinin saygısızlığın ötesinde tahrike yönelik davranışlar olduğu açıktır. Bunun yanında henüz 6 aylık bebeği ile sokakta yürüyen başörtülü bir anneye başörtüsü tercihinden dolayı reva görülen tehdit, taciz ve yerlerde sürüklemeye varan saldırıların yeşille, çevreyle, ağaçla alakası olmadığı ortadadır. Bu yapılanlar düpedüz inançlara tahammülsüzlük, gaddarlık, barbarlık kendini bilmezliktir.
Eylemlere saf ve temiz duygularla çevre duyarlılığı ile destek veren kardeşlerimizin de ülkeyi karıştırmak isteyen bu marjinal gurupların oyunlarına gelmemelerini istiyoruz. Sapla samanın birbirinden ayrılarak gerçeklerin bir an önce su yüzüne çıkarılması, ülkemizin sükun ve istikrar ortamına geri dönmesi için herkese görev düşmektedir. Çok badirelerden geçerek bu günlere gelen ülkemiz, sayıları çok az olan bu çığırtkanların oyununa gelmeyecektir.”
Kaynak: İHA
“Yaşam tarzlarına, özgürlüklerine müdahale edildiğini söyleyerek ortalığa dökülen marjinal grupların, gerçekten çevre duyarlığı ile hareket eden kardeşlerimizin duygularını kendilerine alet ederek cami gibi kutsal bir mekana ayakkabı ile girmeleri ve saygısızlığın dozunu artırarak camide içki içmeleri kesinlikle kabul edile bilir bir durum değildir, insanları tahrik etmek ve kaos oluşturulmak amacıyla yapıldığı her aklı selim insanın anlayabileceği bu tür saygısızlıklar insanımızı rencide etmekte ve üzmektedir. Bin yıldır bu ülkede farklı kültür ve inançtaki insanlar bir arada yaşamakta ve birbirinin inancına kutsalına saygı duymaktadır. Müslüman olmayan birisi bile camiye ayakkabı ile girilmeyeceğini ve dinimizin yasakladığı içkinin camide içilmeyeceğini bilirken, büyük çoğunluğu Müslüman olan bir ülkede yaşayan birisinin camiye ayakkabı ile girmesi ve caminin içinde içki içmesinin saygısızlığın ötesinde tahrike yönelik davranışlar olduğu açıktır. Bunun yanında henüz 6 aylık bebeği ile sokakta yürüyen başörtülü bir anneye başörtüsü tercihinden dolayı reva görülen tehdit, taciz ve yerlerde sürüklemeye varan saldırıların yeşille, çevreyle, ağaçla alakası olmadığı ortadadır. Bu yapılanlar düpedüz inançlara tahammülsüzlük, gaddarlık, barbarlık kendini bilmezliktir.
Eylemlere saf ve temiz duygularla çevre duyarlılığı ile destek veren kardeşlerimizin de ülkeyi karıştırmak isteyen bu marjinal gurupların oyunlarına gelmemelerini istiyoruz. Sapla samanın birbirinden ayrılarak gerçeklerin bir an önce su yüzüne çıkarılması, ülkemizin sükun ve istikrar ortamına geri dönmesi için herkese görev düşmektedir. Çok badirelerden geçerek bu günlere gelen ülkemiz, sayıları çok az olan bu çığırtkanların oyununa gelmeyecektir.”