Bakanlar Kurulu Sona Erdi
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, yeni bir bedelli meselesini düşünmediklerini ve hükümetin bu konuda kararlı olduğunu söyledi.Arınç, askerlik süresinin kısalacağı haberleri için ise, "Şuan itibariyle askerlik sürelerinin kısaltılması da gündemde değildir. Yani bugün verdiğimiz bir karar da yoktur" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Başbakanlık Yeni Bina'da yapılan Bakanlar Kurulu toplantısı sona erdi. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, toplantı sonrasında açıklamalarda bulundu. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün'ün Türk Standartları Enstitüsü'nün faaliyetleri ve gelecek planları hakkında bir sunum yaptığını belirten Arınç, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın ise ödeme ve menkul kıymetler mutabakat sistemi ve elektronik para kuruluşları hakkında bir kanun tasarısını takdim ettiğini belirtti.
Arınç, Ali Babacan'ın son dönemlerde hackerler ve organize suç örgütleri tarafından elektronik sistemlerdeki oynamalar suretiyle para transferleri yaptıkları ve kumar sayılabilecek bazı çalışmalar yaptıkları sistemleri ortaya koyduğunu ve bu suistimallerin önlenmesi için hangi kanuni düzenlemelerin yapılacağını Bakanlar Kurulu’na sunduğunu ve bunun imzaya açıldığını belirtti.
"İSRAİL TARAFINDAN SURİYE'YE GÖNDERİLEN FÜZELER ARADAKİ MÜNASEBETLERİ İŞARET EDİYOR"
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, açıklamalarının ardından ise gazetecilerin sorularını cevapladı. Arınç, bir gazetecinin İsrail'in Suriye'yi vurduğu yönündeki bilgileri hatırlatarak hükümete bu yönde bilgi gelip gelmediğini sorması üzerine, Banyas'da yapılan katliamlara dikkat çekti. Banyas'taki katliamlar için "Büyük bir cinayettir" diyen Arınç, Esad rejiminin gittikçe gaddarlaştığını ve kendi halkına karşı vicdani bir kaygı duymadan katliam yaptığını belirtti.
Suriye'de öldürülen kişi sayısının 100 bini geçtiğini ifade eden Arınç, "Özellikle bu kasaba ve benzeri yerlerde çoluk çocuk gözetmeksizin evler, camiler, insanların toplu olarak bulunduğu yerler, hatta evlerinden alınarak anne babalarının önünde hayatlarına kastedilen gençlerin acı hikayeleri, trajik olaylar hepimizi fevkalade yaralıyor. Bu olaylar İsrail tarafından kendilerine yöneltilen bir ateşin veyahut da bir bombalamanın karşılığı değildir. O olay farklı bir konudur, bu yapılan katliam başka bir cinayettir" diye konuştu.
Suriye'deki rejimin ayakta kalabilmenin son mücadelelerini verdiğini ifade eden Arınç, İsrail'in Suriye'yi vurmasını ise şu sözlerle değerlendirdi:
"Suriye'de yaşananlar trajik olaylardır. Bir rejimin kendi insanını ne kadar ahlak dışı, vahşi ve gaddar bir şekilde öldürebildiğini gösteriyor. İsrail tarafından Suriye'ye gönderilen füzeler, ateşler, bombalar neyse, bunlar Suriye ile İsrail arasındaki başka münasebetleri işaret ediyor. Onun açıklamasını kendi ülkeleri herhalde daha iyi yaparlar. Ama olayların seyrini biz Türkiye'den seyrediyoruz."
"ŞUAN İTİBARİYLE ASKERLİK SÜRESİNİN KISALMASI GÜNDEMDE DEĞİL"
Bülent Arınç, bir gazetecinin askerliğin kısaltılması konusunda bir çalışma olup olmadığını sorması üzerine, "Buna cevabımız kesindir. Yeni bir bedelli meselesini düşünmüyoruz. Hükümetimiz bu konuda kararlıdır" dedi.
Daha önce bedelli konusunda yapılan düzenlemeleri hatırlatan Arınç, "Bedelli askerlik konusunda yeni bir çalışma kesinlikle söz konusu değildir" diye konuştu
Bedelli askerlik konusunda bekledikleri kadar müracaat olmadığını fakat kanunun amacına ulaştığını ifade eden Arınç, "Yine böyle bir şeye ihtiyaç duyulduğunda belki bir sene sonra, belki üç sene sonra, belki beş sene sonra Genelkurmay'la bu konu istişare edilir, onların ihtiyaç görmesi halinde gereken yapılır. Şüphesiz siyasi kararı hükümetimiz verir ama bu konuda TSK'nın kendi organizasyonları, planlamaları da her zaman dikkate alınır. Kafanız karışmasın, sorunun soruluş şekline göre cevabımız şudur; kesinlikle bedelli konusu tekrar düşünülmemektedir ve gündeme gelmeyecektir" dedi
Askerliğin kısalıp kısalmayacağı konusuna da değinen Arınç, şunları kaydetti:
"Bu konuda verilmiş bir karar da yok. Hatta bugün bir siyasi parti daha önce sordukları bir soru önergesine Milli Savunma Bakanımız'ın verdiği bir cevaptan bahsediyorlar. Doğrudur, o cevap. Yani şuan itibariyle askerlik sürelerinin kısaltılması da gündemde değildir. Yani bugün verdiğimiz bir karar da yoktur. 'Yedek subaylar için şu kadar olacak, er ve erbaşlar için şu kadar olacak' şeklinde dün, bugün, yarın için bir düzenleme söz konusu değildir. Ancak yine TSK'nın asker ihtiyacı, Türkiye'nin geldiği nokta, konjonktür, bu sürelerin kısaltılması için uygun bir ortamı önümüze koyarsa, askerlik süreleri konusunda yeni bir düzenleme yapılabilir. Dün, bugün, yarın için söz konusu olmayan bir şeyin ileride şartlar ortaya çıktığında gündeme gelmesi ve bu konu yine Genelkurmay, Türk Silahlı Kuvvetleri, Milli Savunma Bakanlığımız ve nihayetinde hükümetimizin vereceği kararla bir düzenleme haline gelmesi muhtemeldir. Ama bugün için sorulan soruya cevabımız bundan farklıdır."
"HÜKÜMETİMİZE GÜVENİN"
Bülent Arınç, çekilme süreci kapsamında askere bir talimat verilip verilmediği, bir protokol yapılıp yapılmadığıyla ilgili bir soru üzerine ise, 28 Aralık'tan bu yana sürecin doğru bir rotada ilerlediğini kaydetti.
Arınç, böyle bir protokolün söz konusu olmadığını belirterek şunları söyledi:
"Eğer silahlı unsurların Türkiye'den çıkacağı gerçekleşecekse, bunu hükümetimiz ve bu konuyla ilgili kurumlarımız yakın takip altında tutmaktadırlar. Herkes müsterih olsun Türkiye bir hukuk devleti ve bu süreci de hukuk sınırları içerisinde götürüyoruz ve götürmekte kararlıyız. 4 aydan beri bir yanlışımız olmadığına göre bu sürecin de başarıyla tamamlandığını gerekiyorsa sizlere haber de veririz. Esasen böyle bir sürecin başarıyla sonuçlandığı, hem örgütün alacağı tavırlarda ve davranışlarda hem de eylemlerine son verilmesinde, silahların susması değil, bırakılmasıyla ortaya çıkmış olacaktır. Kimse bu konuda 'dün çıkıyorlardı gördüm. Üç beş kişi gidiyorlardı’ veyahut Sayın Meclis Başkanımızın hangi anlamda söylediğini bilemediğimiz 'aslında çıkmışlardır bile' sözü bizim gündemimizde yok. Olayı yakinen takip ediyoruz. Ama arkadaşımızın ifade ettiği konu bizim gündemimizde yoktur. Yani bunu kim söylüyor, kim yapıyor bilemeyiz. Biz hükümet olarak kendi yetkilerimizi gerektiği zaman hiç tereddüt etmeden kullanmasını biliriz. Talimat veren bir noktada isek İçişleri Bakanlığımız, Milli Savunma Bakanlığımız veya Başbakanımız, yurt içi veya yurt dışı operasyonlar konusunda bu direktif olduğu zaman bu direktif verilir, bu talimat olduğu zaman bu talimat verilir. Kararname çıkarmak gerekiyorsa bunu da yaparız. Bugüne kadar yapıldı, bundan sonra da yapılması gerektiğinde olacağı gibi. Ama bu konular herkesin önünde, herkesin bulunduğu yerlerde konuşacağı konular değil. Hükümetimize güvenin, hükümet süreci gayet olumlu bir şekilde götürüyor. Türkiye'ni bu terör belasından biran önce sağlıkla kurtulması için bütün tedbirleri alıyor."
"MAVİ MARMARA İLE İLGİLİ TAZMİNAT SÜRECİ SONUÇLANMADI"
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, bugün Telaviv'de gerçekleşen ve Mavi Marmara mağdurlarına ödenecek tazminat konusunun görüşüldüğü toplantıyla ilgili de soruları cevapladı. "Bugünkü görüşmeler de olumlu bir şekilde cereyan etmiş ancak süreç sonuçlanmamış" diyen Arınç, "Yeni bir toplantı yapmak üzere bir üçüncü toplantıya veya bugünkü çalışmaları devam ettirmek üzere çünkü aramızda zaman farkı da olabilir, toplantının ne zaman biteceğini de doğrusu bilmiyoruz. Bazı konulardaki anlaşmayı sağlamak üzere ya bugün bitirmeye gayret edecekler veya bir üçüncü toplantı ki, onun da Türkiye'de yapılması muhtemeldir; bu süreci tamamen sonuçlandırmak istiyoruz. Detayları hakkında bir şey söylemem mümkün değil. Bittiği zaman şüphesiz size de yaptığımız anlaşmayı parlamentoya götürmek üzere parlamentomuza da sunmuş olacağız. Ondan sonra da inşallah sürecin hep birlikte nasıl sonuçlandığı kamuoyunun bilgisi dahilinde olacak" şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA
Arınç, Ali Babacan'ın son dönemlerde hackerler ve organize suç örgütleri tarafından elektronik sistemlerdeki oynamalar suretiyle para transferleri yaptıkları ve kumar sayılabilecek bazı çalışmalar yaptıkları sistemleri ortaya koyduğunu ve bu suistimallerin önlenmesi için hangi kanuni düzenlemelerin yapılacağını Bakanlar Kurulu’na sunduğunu ve bunun imzaya açıldığını belirtti.
"İSRAİL TARAFINDAN SURİYE'YE GÖNDERİLEN FÜZELER ARADAKİ MÜNASEBETLERİ İŞARET EDİYOR"
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, açıklamalarının ardından ise gazetecilerin sorularını cevapladı. Arınç, bir gazetecinin İsrail'in Suriye'yi vurduğu yönündeki bilgileri hatırlatarak hükümete bu yönde bilgi gelip gelmediğini sorması üzerine, Banyas'da yapılan katliamlara dikkat çekti. Banyas'taki katliamlar için "Büyük bir cinayettir" diyen Arınç, Esad rejiminin gittikçe gaddarlaştığını ve kendi halkına karşı vicdani bir kaygı duymadan katliam yaptığını belirtti.
Suriye'de öldürülen kişi sayısının 100 bini geçtiğini ifade eden Arınç, "Özellikle bu kasaba ve benzeri yerlerde çoluk çocuk gözetmeksizin evler, camiler, insanların toplu olarak bulunduğu yerler, hatta evlerinden alınarak anne babalarının önünde hayatlarına kastedilen gençlerin acı hikayeleri, trajik olaylar hepimizi fevkalade yaralıyor. Bu olaylar İsrail tarafından kendilerine yöneltilen bir ateşin veyahut da bir bombalamanın karşılığı değildir. O olay farklı bir konudur, bu yapılan katliam başka bir cinayettir" diye konuştu.
Suriye'deki rejimin ayakta kalabilmenin son mücadelelerini verdiğini ifade eden Arınç, İsrail'in Suriye'yi vurmasını ise şu sözlerle değerlendirdi:
"Suriye'de yaşananlar trajik olaylardır. Bir rejimin kendi insanını ne kadar ahlak dışı, vahşi ve gaddar bir şekilde öldürebildiğini gösteriyor. İsrail tarafından Suriye'ye gönderilen füzeler, ateşler, bombalar neyse, bunlar Suriye ile İsrail arasındaki başka münasebetleri işaret ediyor. Onun açıklamasını kendi ülkeleri herhalde daha iyi yaparlar. Ama olayların seyrini biz Türkiye'den seyrediyoruz."
"ŞUAN İTİBARİYLE ASKERLİK SÜRESİNİN KISALMASI GÜNDEMDE DEĞİL"
Bülent Arınç, bir gazetecinin askerliğin kısaltılması konusunda bir çalışma olup olmadığını sorması üzerine, "Buna cevabımız kesindir. Yeni bir bedelli meselesini düşünmüyoruz. Hükümetimiz bu konuda kararlıdır" dedi.
Daha önce bedelli konusunda yapılan düzenlemeleri hatırlatan Arınç, "Bedelli askerlik konusunda yeni bir çalışma kesinlikle söz konusu değildir" diye konuştu
Bedelli askerlik konusunda bekledikleri kadar müracaat olmadığını fakat kanunun amacına ulaştığını ifade eden Arınç, "Yine böyle bir şeye ihtiyaç duyulduğunda belki bir sene sonra, belki üç sene sonra, belki beş sene sonra Genelkurmay'la bu konu istişare edilir, onların ihtiyaç görmesi halinde gereken yapılır. Şüphesiz siyasi kararı hükümetimiz verir ama bu konuda TSK'nın kendi organizasyonları, planlamaları da her zaman dikkate alınır. Kafanız karışmasın, sorunun soruluş şekline göre cevabımız şudur; kesinlikle bedelli konusu tekrar düşünülmemektedir ve gündeme gelmeyecektir" dedi
Askerliğin kısalıp kısalmayacağı konusuna da değinen Arınç, şunları kaydetti:
"Bu konuda verilmiş bir karar da yok. Hatta bugün bir siyasi parti daha önce sordukları bir soru önergesine Milli Savunma Bakanımız'ın verdiği bir cevaptan bahsediyorlar. Doğrudur, o cevap. Yani şuan itibariyle askerlik sürelerinin kısaltılması da gündemde değildir. Yani bugün verdiğimiz bir karar da yoktur. 'Yedek subaylar için şu kadar olacak, er ve erbaşlar için şu kadar olacak' şeklinde dün, bugün, yarın için bir düzenleme söz konusu değildir. Ancak yine TSK'nın asker ihtiyacı, Türkiye'nin geldiği nokta, konjonktür, bu sürelerin kısaltılması için uygun bir ortamı önümüze koyarsa, askerlik süreleri konusunda yeni bir düzenleme yapılabilir. Dün, bugün, yarın için söz konusu olmayan bir şeyin ileride şartlar ortaya çıktığında gündeme gelmesi ve bu konu yine Genelkurmay, Türk Silahlı Kuvvetleri, Milli Savunma Bakanlığımız ve nihayetinde hükümetimizin vereceği kararla bir düzenleme haline gelmesi muhtemeldir. Ama bugün için sorulan soruya cevabımız bundan farklıdır."
"HÜKÜMETİMİZE GÜVENİN"
Bülent Arınç, çekilme süreci kapsamında askere bir talimat verilip verilmediği, bir protokol yapılıp yapılmadığıyla ilgili bir soru üzerine ise, 28 Aralık'tan bu yana sürecin doğru bir rotada ilerlediğini kaydetti.
Arınç, böyle bir protokolün söz konusu olmadığını belirterek şunları söyledi:
"Eğer silahlı unsurların Türkiye'den çıkacağı gerçekleşecekse, bunu hükümetimiz ve bu konuyla ilgili kurumlarımız yakın takip altında tutmaktadırlar. Herkes müsterih olsun Türkiye bir hukuk devleti ve bu süreci de hukuk sınırları içerisinde götürüyoruz ve götürmekte kararlıyız. 4 aydan beri bir yanlışımız olmadığına göre bu sürecin de başarıyla tamamlandığını gerekiyorsa sizlere haber de veririz. Esasen böyle bir sürecin başarıyla sonuçlandığı, hem örgütün alacağı tavırlarda ve davranışlarda hem de eylemlerine son verilmesinde, silahların susması değil, bırakılmasıyla ortaya çıkmış olacaktır. Kimse bu konuda 'dün çıkıyorlardı gördüm. Üç beş kişi gidiyorlardı’ veyahut Sayın Meclis Başkanımızın hangi anlamda söylediğini bilemediğimiz 'aslında çıkmışlardır bile' sözü bizim gündemimizde yok. Olayı yakinen takip ediyoruz. Ama arkadaşımızın ifade ettiği konu bizim gündemimizde yoktur. Yani bunu kim söylüyor, kim yapıyor bilemeyiz. Biz hükümet olarak kendi yetkilerimizi gerektiği zaman hiç tereddüt etmeden kullanmasını biliriz. Talimat veren bir noktada isek İçişleri Bakanlığımız, Milli Savunma Bakanlığımız veya Başbakanımız, yurt içi veya yurt dışı operasyonlar konusunda bu direktif olduğu zaman bu direktif verilir, bu talimat olduğu zaman bu talimat verilir. Kararname çıkarmak gerekiyorsa bunu da yaparız. Bugüne kadar yapıldı, bundan sonra da yapılması gerektiğinde olacağı gibi. Ama bu konular herkesin önünde, herkesin bulunduğu yerlerde konuşacağı konular değil. Hükümetimize güvenin, hükümet süreci gayet olumlu bir şekilde götürüyor. Türkiye'ni bu terör belasından biran önce sağlıkla kurtulması için bütün tedbirleri alıyor."
"MAVİ MARMARA İLE İLGİLİ TAZMİNAT SÜRECİ SONUÇLANMADI"
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, bugün Telaviv'de gerçekleşen ve Mavi Marmara mağdurlarına ödenecek tazminat konusunun görüşüldüğü toplantıyla ilgili de soruları cevapladı. "Bugünkü görüşmeler de olumlu bir şekilde cereyan etmiş ancak süreç sonuçlanmamış" diyen Arınç, "Yeni bir toplantı yapmak üzere bir üçüncü toplantıya veya bugünkü çalışmaları devam ettirmek üzere çünkü aramızda zaman farkı da olabilir, toplantının ne zaman biteceğini de doğrusu bilmiyoruz. Bazı konulardaki anlaşmayı sağlamak üzere ya bugün bitirmeye gayret edecekler veya bir üçüncü toplantı ki, onun da Türkiye'de yapılması muhtemeldir; bu süreci tamamen sonuçlandırmak istiyoruz. Detayları hakkında bir şey söylemem mümkün değil. Bittiği zaman şüphesiz size de yaptığımız anlaşmayı parlamentoya götürmek üzere parlamentomuza da sunmuş olacağız. Ondan sonra da inşallah sürecin hep birlikte nasıl sonuçlandığı kamuoyunun bilgisi dahilinde olacak" şeklinde konuştu.