"Ortadoğu'da Sosyal ve Siyasal Gelişmeler" Paneli
Gaziantep - Marmara Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Erhan Keleşoğlu, Suriye'deki iç savaşın küresel güçler ve bölgesel güçler arasındaki bir savaş olduğunu ve ancak diplomasiyle çözülebileceğini kaydetti.
Gaziantep Üniversitesi'nden yapılan yazılı açıklamaya göre, Toplumsal Araştırmalar Topluluğu tarafından Fen Edebiyat Fakültesi Ömer Asım Aksoy konferans salonunda "Ortadoğu'da sosyal ve siyasal gelişmeler" konulu panel düzenlendi.
Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Sosyoloji Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Mehmet Nuri Gültekin, Suriye'nin herkesin çok yakın olduğu, iç içe yaşadığı ancak çok az bilgiye sahip olduğu bir yer olduğunu, yaşanan savaşa kadar Suriye'ye karşı kayıtsız kalındığını kaydetti.
Marmara Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Erhan Keleşoğlu ise Suriye'deki savaşın sadece Beşar Esad ve muhalifler arasındaki olmadığını düşündüğünü belirtti.
Keleşoğlu, şunları bildirdi:
"Bu küresel güçler ve bölgesel güçler arasındaki bir savaş ve ancak diplomasiyle çözülebilir. Bu bağlamda da bir ortaklaşmanın başladığını görüyoruz. Suriye'nin sadece Suriye olmadığını ve bölgesel istikrara da zarar vereceğini bilen güçler, Rusya ve Amerika başta olmak üzere bir araya gelmeye ve artık 'Bu meseleyi kendi aramızda halledelim' tarzı bir yaklaşıma girmenin arefesindediler. Cenevre-2'ye artık bütün taraflar davet ediliyor. Bölgesel güçler, Suriye içerisindeki güçler, Beşar Esad rejimi davet ediliyor. Diplomatik yolla çözüm arayışı gündeme geldi. Umut ediyorum ki diplomatik çözüm ortaya çıkar:"
Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Seda Altuğ da Tunus'ta başlayan, daha sonra Mısır ve Bahreyn'de yaşanan, son olarak da Suriye'de başlayan toplumsal ayaklanmanın toplumun, halk sınıflarının kendi güçlerini kullanarak talepte bulunmalarından kaynaklandığını savundu.
Altuğ, Suriye'deki ayaklanmanın çok kısa bir sürede gerek bölgesel güçler, gerekse emperyal güçlerin müdahil olduğu bir mesele haline dönüştüğünü belirtti.
Panele Rektör vekili Prof. Dr. Ali Gür, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.
Kaynak: AA
Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Sosyoloji Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Mehmet Nuri Gültekin, Suriye'nin herkesin çok yakın olduğu, iç içe yaşadığı ancak çok az bilgiye sahip olduğu bir yer olduğunu, yaşanan savaşa kadar Suriye'ye karşı kayıtsız kalındığını kaydetti.
Marmara Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Erhan Keleşoğlu ise Suriye'deki savaşın sadece Beşar Esad ve muhalifler arasındaki olmadığını düşündüğünü belirtti.
Keleşoğlu, şunları bildirdi:
"Bu küresel güçler ve bölgesel güçler arasındaki bir savaş ve ancak diplomasiyle çözülebilir. Bu bağlamda da bir ortaklaşmanın başladığını görüyoruz. Suriye'nin sadece Suriye olmadığını ve bölgesel istikrara da zarar vereceğini bilen güçler, Rusya ve Amerika başta olmak üzere bir araya gelmeye ve artık 'Bu meseleyi kendi aramızda halledelim' tarzı bir yaklaşıma girmenin arefesindediler. Cenevre-2'ye artık bütün taraflar davet ediliyor. Bölgesel güçler, Suriye içerisindeki güçler, Beşar Esad rejimi davet ediliyor. Diplomatik yolla çözüm arayışı gündeme geldi. Umut ediyorum ki diplomatik çözüm ortaya çıkar:"
Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Seda Altuğ da Tunus'ta başlayan, daha sonra Mısır ve Bahreyn'de yaşanan, son olarak da Suriye'de başlayan toplumsal ayaklanmanın toplumun, halk sınıflarının kendi güçlerini kullanarak talepte bulunmalarından kaynaklandığını savundu.
Altuğ, Suriye'deki ayaklanmanın çok kısa bir sürede gerek bölgesel güçler, gerekse emperyal güçlerin müdahil olduğu bir mesele haline dönüştüğünü belirtti.
Panele Rektör vekili Prof. Dr. Ali Gür, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.