Edirne'de 'öğretmen İzlenimleri' Paneli

Margi Otel’de düzenlenen panelde açılış konuşmasını yapan Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği Yönetim Kurulu Eş Başkanı Yusuf Tavukçuoğlu, "1951 yılında kuruldu Özel Okullar Birliği. 2000 yılına kadar ufak bir dernek şeklinde devam ederken 2000 yılında Sayın Rüstem Eyüboğlu başkanlığındaki yönetim kurulu ile birlikte Türkiye ismini aldı ve Türkiye Özel Okullar Birliği gittikçe kendini büyüterek, Türkiye milli eğitimine, gençlerimize ve öğretmenlerimize hizmet vermeye başladık. Birlik olarak seminerler düzenliyoruz, yaklaşık olarak 70, 80 bin kadar öğretmenimize sertifika verdik, çalışmalarımız sürüyor. Öğretmenimizin yaşadığı sıkıntılar var. Öğretmeni iyi anlayabilmek için öğretmenin tanımından geçmeliyiz. Duygusal çerçeve içinde öğretmeni; bu ülkenin mimarı, doktoru diyebiliyoruz. Öğretmen hangisidir, nedir? Bunun tanımını yapamazsak sıkıntılar yaşarız yaşıyoruz zaten. Bence öğretmen rehberlik yapan kişidir. Bu kadar basit, ben böyle düşünüyorum. Bunun yanında öğrenciyi de tanımlamalıyız. Çünkü öğretmen, öğrenci ve velinin tanımını tam yapmadığımız sürece bir yere gitme şansınız yoktur. Öğrenci de bana göre, öğrenen, öğrendiğini uygulamaya koyabilen kişi olması gerekir diye düşünüyorum" dedi

Edirne İl Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Özcan da, "Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği, hakikaten eğitimde geleceğimizi şekillendirmek adına son derece büyük işlere imza atan, çok yenilikçi düşünen ve olumlu politikalar üretmek suretiyle eğitim sistemimize olumlu manada yön veren çok ciddi bir sivil toplum kuruluşu. Takdire şayan çalışmalar yapıyorlar, teşekkür ediyorum. Konu çok önemli ve ciddi bir konu. Çağımız değişti, ciddi bir dönüşüm sürecinden geçmek durumundayız. Tek taraflı eğitimden, nasihatten hoşlanan bir nesil. Zeki bir kuşakla karşı karşıyayız. O nedenle donanımlı bir öğretmen kadrosu olması gerekiyor. Öğrenci artık edilgen değil. Böyle paketlenmiş bilgiyi hiç bir şekilde vermiyorsunuz. Öğrencilerimizin gerçek anlamda eğitilmesi noktasında öncelikle bizim öğrenmemiz gerekiyor" dedi.

Edirne Valisi Hasan Duruer, idarecilerin genel görevlerinden bir tanesinin de eğitim konusunda çalışma yapılması olduğunu ifade ederek, ”Eğitime destek veren herkes desteklenmesi gerekir. Bu konuda Milli Eğitim Müdürümüzün ciddi gayretleri ve çalışmaları var. Bu sene öğretmenlerimiz projeler bombardımanına tabi oldunuz. Belki şaşkına döndünüz. Hakikaten çok güzel projeler uygulandı. Çağın öğretmeninin ne olması gerekir dendiği zaman bu çok önemli bir soru. Bunu tüm dünya tartışıyor sanıyorum. Biz ne kadar çocuklarımızı çağdaş olarak yetiştiriyoruz, çağın icaplarını ne kadar yerine getiriyoruz? Şu anda bilişim sektöründeki gelişimlere ne kadar ayak uydurabiliyoruz? Öğretmen arkadaşlarımız bunlara ne kadar sahipler? Kendilerini nasıl yetiştiriyorlar? Bunun iyi tartışılması gerektiğini düşünüyorum. Maalesef çocuklarımızın çok çok gerisinde olduğumuzu anne, baba, öğretmen, okul müdürleri, eğitimciler olarak geri kaldığımızı ifade etmek mecburiyetindeyiz. Eğri oturup doğru konuşmak gerekiyor. Ciddi sıkıntılarımız, problemlerimiz var. İnsan yetiştirmedeki gayretlerimiz maalesef yeterli değil. Yeterli olsaydı bugün matematikte dünyanın sonuncu ülkelerinden bir tanesi olmazdık veya bir fende veya buluşlarda veya patent almada her halde çok daha iyi durumda olabilirdik. Okulu bitirdikten sonra her şey bitti sanıyoruz, her şeyi bildiğimizi sanıyoruz. Kendimizi geliştirmek konusunda bir gayret göstermiyoruz. Bu bizim ciddi zaaflarımızdan bir tanesi. Bu konuyu aşmak konusunda da tabi çok ciddi projeler uygulanıyor. Edirne'yi eğitimde daha iyi bir yere taşımak için hep birlikte bir gayret içinde olacağız" dedi

Günün anısına, Vali Hasan Duruer ve Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Özcan'a teşekkür belgesi ve plaketleri verildi.

Panelde konuşmacı olarak, Öğretmen Akademisi Vakfı Genel Müdürü Kayhan Karlı, ERG Koordinatörü Batuhan Aydagül, İstanbul Kültür Üniversitesi'nden Burak Kılanç, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü İnovasyon Direktörü Gökhan Yücel, Eğitim Uzmanı Mürşide Demirkol katıldı.