Cüneyt Arkın'dan ''Malkoçoğlu'' Eleştirisi
Pamukkale Üniversitesi tarafından düzenlenen Türk Kılıcı Yatağan Sempozyumunun açılışı yapıldı.
Denizli Valisi Abdülkadir Demir, PAÜ Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen törende, yatağanların çok zor şartlar altında üretildiğini belirterek, sempozyumun, yatağan üretimine katkısı olacağına inandığını söyledi.
Küreselleşen dünyada yerel değerlerin öne çıktığına işaret eden Demir, "İnsanlar, küreselleşmeyle birlikte kendi değerlerini ortaya koymak, gün yüzüne çıkarmak, dünyanın aradığı o insani değerleri de ortaya koymak zorunda. Bu anlamda bu çalışmanın çok önemli olduğuna inanıyorum" dedi.
PAÜ Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Bağcı da sanatla silahın her ne kadar bir araya gelmesi zor ve birbirine zıt iki kavram gibi görünse de her ikisinin insanla birlikte ortaya çıktığını ifade ederek, "Müzelerde sergilenen kılıçları seyrederken onların bir savaş aleti olduğunu unuturuz. Tıpkı Türklere has bir kılıç olan yatağanlardaki gibi. Tüm dünyada Türk kılıcı olarak bilinen yatağanlar, seçkinliği ve sağlamlığı kadar göz alıcı bir sanat eseri olarak da adından söz ettirir" diye konuştu.
Sinema oyuncusu Cüneyt Arkın da geçmişte Türkiye'de gençlerin Amerikan filmlerinde gördüklerine özendiğini dile getirerek, şöyle devam etti:
"Çok üzüldüm o günlerde. Batı, Amerika, ne kadar az gelişmiş, gelişmekte olan mazlum ülkeler varsa, yer altı yer üstü bütün servetlerini sömürmüş, dahası insanları köle diye satmış. Benim gençlerim bunlara özeniyor. Benim güzel gençliğim, sağduyulu, sonradan anladı. Çünkü bizim müthiş bir tarihimiz var. Eşi benzeri olmayan bir medeniyetimiz ve şahane bir kültürümüz bulunuyor. Atalarımız, bunlarla dünyayı fethetti, bütün bu değerler ona büyük güç verdi. Şimdi sizin kanlarınızda, genlerinizde de bu değerler var."
Yatağan deyince ilk bakışta sadece savaş aletinin akla geldiğine değinen Arkın, "Ama onun bir kültürü ve tarihi var. Yatağanla dünyaya medeniyet götürdük. Batının aksine nereye gittiysek hiç kimseyi 'Müslüman ol' diye zorlamadık, bayındırlık eserleriyle donattık" dedi.
Cüneyt Arkın, son dönemdeki tarihi dizileri nasıl değerlendirdiği sorusuna, "Kanuni mi- Orada bir Malkoçoğlu var. Meyhanede şarap içiyor, kadınlarla yatıyor filan" yanıtını verdi.
Nereye gitse tarihi filmlerini izleyen her yaştan insandan, "İyi ki o filmleri çekmişsin" övgüsü aldığını dile getiren Arkın, "Ama bir Karaoğlan çekildi, adı sanı yok, kayboldu gitti. Niye Türk insanı Cüneyt Arkın'ın tarihi filmlerine çok ilgi gösteriyor, seviyor da onlara niye göstermedi-" dedi.
Cüneyt Arkın, PAÜ Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Bağcı'nın kendisine hediye ettiği yatağanla kısa gösteri sundu.
Kaynak: AA
Küreselleşen dünyada yerel değerlerin öne çıktığına işaret eden Demir, "İnsanlar, küreselleşmeyle birlikte kendi değerlerini ortaya koymak, gün yüzüne çıkarmak, dünyanın aradığı o insani değerleri de ortaya koymak zorunda. Bu anlamda bu çalışmanın çok önemli olduğuna inanıyorum" dedi.
PAÜ Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Bağcı da sanatla silahın her ne kadar bir araya gelmesi zor ve birbirine zıt iki kavram gibi görünse de her ikisinin insanla birlikte ortaya çıktığını ifade ederek, "Müzelerde sergilenen kılıçları seyrederken onların bir savaş aleti olduğunu unuturuz. Tıpkı Türklere has bir kılıç olan yatağanlardaki gibi. Tüm dünyada Türk kılıcı olarak bilinen yatağanlar, seçkinliği ve sağlamlığı kadar göz alıcı bir sanat eseri olarak da adından söz ettirir" diye konuştu.
Sinema oyuncusu Cüneyt Arkın da geçmişte Türkiye'de gençlerin Amerikan filmlerinde gördüklerine özendiğini dile getirerek, şöyle devam etti:
"Çok üzüldüm o günlerde. Batı, Amerika, ne kadar az gelişmiş, gelişmekte olan mazlum ülkeler varsa, yer altı yer üstü bütün servetlerini sömürmüş, dahası insanları köle diye satmış. Benim gençlerim bunlara özeniyor. Benim güzel gençliğim, sağduyulu, sonradan anladı. Çünkü bizim müthiş bir tarihimiz var. Eşi benzeri olmayan bir medeniyetimiz ve şahane bir kültürümüz bulunuyor. Atalarımız, bunlarla dünyayı fethetti, bütün bu değerler ona büyük güç verdi. Şimdi sizin kanlarınızda, genlerinizde de bu değerler var."
Yatağan deyince ilk bakışta sadece savaş aletinin akla geldiğine değinen Arkın, "Ama onun bir kültürü ve tarihi var. Yatağanla dünyaya medeniyet götürdük. Batının aksine nereye gittiysek hiç kimseyi 'Müslüman ol' diye zorlamadık, bayındırlık eserleriyle donattık" dedi.
Cüneyt Arkın, son dönemdeki tarihi dizileri nasıl değerlendirdiği sorusuna, "Kanuni mi- Orada bir Malkoçoğlu var. Meyhanede şarap içiyor, kadınlarla yatıyor filan" yanıtını verdi.
Nereye gitse tarihi filmlerini izleyen her yaştan insandan, "İyi ki o filmleri çekmişsin" övgüsü aldığını dile getiren Arkın, "Ama bir Karaoğlan çekildi, adı sanı yok, kayboldu gitti. Niye Türk insanı Cüneyt Arkın'ın tarihi filmlerine çok ilgi gösteriyor, seviyor da onlara niye göstermedi-" dedi.
Cüneyt Arkın, PAÜ Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Bağcı'nın kendisine hediye ettiği yatağanla kısa gösteri sundu.