Böhrnsen Ortak Basın Toplantısı
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, aşırı sağcı Nasyonalsosyalist Yeraltı terör örgütü davasına ilişkin "Umarız ki mahkeme yargılamanın sonunda buz dağının sadece görünen bir kısmını değil tamamını ortaya çıkaran ve hak edene hak ettiği cezayı veren bir karar ortaya çıkarır" dedi.
Bozdağ ile Almanya Bremen Eyaleti Başbakanı ve Belediye Başkanı Jens Böhrnsen, görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Bremen'den gelen heyetle olumlu bir görüşme yaptıklarını ifade eden Bozdağ, Bremen Eyaleti'nde yaşayan Türk vatandaşlarının durumlarını karşılıklı ele aldıklarını anlattı.
Böhrnsen'in bu konuda olumlu yaklaşım sergilediğini aktaran Bozdağ, "Bildiğiniz gibi Bremen Eyaleti'nde İslam, resmi bir din olarak kabul edildi. Bu Almanya'da bir ilkti. Sayın Başbakanın önderliğinde ve kabulüyle gerçekleşti. O yüzden Sayın Başbakan'a teşekkürlerimi ifade etmek isterim" diye konuştu.
Gelecek yıl Türkiye'de yapılacak seçimlerde, yurt dışındaki Türk vatandaşlarının oy kullanmalarına ilişkin konuların da görüşüldüğünü belirten Bozdağ, Böhrnsen'in olumlu bir yaklaşım içinde olduğunu söyledi.
-NSU davası-
Bir gazetecinin, Alman ZDF kanalında, Nasyonalsosyalist Yeraltı örgütünün, Avrupa çapındaki ırkçı yeraltı organizasyonunun küçük bir hücresi olduğuna dair haberi hatırlatması üzerine Bozdağ, Mühin Eyalet Yüksek Mahkemesi'nde devam eden NSU davasına ilişkin çok şey yazıldığını ve bundan sonra da yazılacağını kaydetti.
İddiaların aslını ortaya çıkarmanın, adaletin gereğini tam anlamıyla yerine getirmenin, insanların sorduğu bütün sorulara cevapları bulmanın mahkemenin görevi olduğuna işaret eden Bozdağ, şunları kaydetti:
"Umarız ki mahkeme yargılamanın sonunda buz dağının sadece görünen bir kısmını değil tamamını ortaya çıkaran ve hak edene hak ettiği cezayı veren bir karar ortaya çıkarır. Biz bu noktadaki bütün düşüncelerimizi, kanaatlerimizi zaman zaman kamuoyuyla paylaşıyoruz ve ihmal edilen, üstü örtülen, sorulmayan, cevapsız bırakılan herhangi bir hususun olmaması gerektiğini, eğer böyle olursa o zaman bir takım Nasyonalsosyalist Yeraltı terör örgütü gibi başkaca örgütlerin buradan cesaret bulacağını ifade ediyoruz. Başkaca bu tür örgütlerin cesaret bulmaması, kendilerinde güç vehmetmemesi için mahkemenin vereceği kararın da ırkçılıkla ve her türlü terörle mücadele açısından önemli bir mesaj olacağını ifade ettik."
Bozdağ, Türk vatandaşların gelecek yıl yapılacak seçimlerde nasıl oy kullanacaklarına dair bir soru üzerine, "Almanya'da eyalet sistemi olduğu için her eyaletin kendi yürütmesi var. Onlar karar verecekler. Sayın Başbakan ile içerideki konuşmamız sırasında Bremen Eyaleti'nde, Cumhurbaşkanlığı seçiminde oy kullanma konusunu dile getirdiğimizde Sayın Başbakan, bu konuda herhangi bir sorun yaşanmayacağını, gerekli kolaylıkları göstereceklerini ifade ettiler" dedi.
Bu tür ziyaretlerin son derece önemli olduğunu dile getiren Bozdağ, şöyle devam etti:
"Çünkü, her tür konuyu ancak konuşarak daha iyi bir çözüme kavuşturabiliriz. Sayın Başbakanla bugün yaptığımız görüşme bu açıdan çok faydalı olmuştur. Ayrıca bu tür davalarda ve olaylarda karanlıkta hiçbir konunun bırakılmaması son derece önemlidir. Diyelim ki bu davanın içerisinde kamu görevlilerine ilişkin bir ayak yok. Eğer orada birtakım ihmaller varsa ki bu ihmalleri herkes bir şekilde ifade ediyorlar, o zaman bu ihmalleri yapanlara dönük de bir dava olması lazım. Kamu ayağının bu davanın bir eksikliği olduğunu görüyoruz. Belki, bu dava süreci içerisinde bu eksiklik görülerek giderilebilir. Bu çok önemli."
Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi'nin kararının ayrımcılık veya ırkçılık yapanlara cesaret verecek şekilde neticelenmemesinin önemine değinen Bozdağ, kararın bundan sonra bu tür olayların tekrarını da etkileyeceğini belirtti.
Böhrnsen'in bu konudaki tutumunu takdir ettiklerine dikkati çeken Bozdağ, "Gerçekten ırkçılığa karşı Sayın Başbakanın bir duruşu var. Bütün halkın desteğini alan siyasilerin, toplum için tehlike olan ırkçılık ve ayrımcılık karşısında medeni cesaretle tavırlarını ortaya koymalıdır. Eğer biz tavrımızı ortaya koymazsak ve bu tavırları görünür kılmazsak o zaman doğruları söylemek hakikaten cesaret işi haline gelebilir. Bu gün o yüzden yanlışlar karşısında daha gür bir sesle konuşmamızda fayda var" diye konuştu.
-Eyalet Başbakanı Böhrnsen-
Böhrnsen de Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'ı Bremen'e davet ettiğini bildirerek, Alman-Türk ilişkilerinin daha da geliştirilmesi, insanların Almanya'da ve Bremen'de daha olumlu ve daha güzel birlikte yaşamaları açısından yapılabilecekleri paylaştıklarını kaydetti.
NSU üyelerinin işlediği cinayetler nedeniyle derin üzüntü ve utanç duyduğunu dile getiren Böhrnsen, "Bu kapsamda aslında ben de Almanya'nın bir hukuk devleti olduğuna inancım kapsamında dava bütün içerisinde bu tür sorulara cevap bulunacağına, bütün konuların ortaya çıkarılacağına güvenim tamdır" dedi.
Böhrnsen, güvenlik güçlerinin, kurumlar içindeki birimlerin bazı hataları olduğunu vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı:
"Irkçılığa, ayrımcılığa karşı hep birlikte duruş sergilememiz gerekiyor. Medeni cesaret göstererek buna karşı mücadele etmemiz gerekiyor. Ancak bu şekilde, birbirimize saygı duyarak, birbirimize daha fazla yaklaşarak ve benim de size ifade ettiğim gibi Bremen Eyaleti'nde biz aslında Müslüman dini cemaatlerle ve onların diğer dini cemaatlerle eşit konumda olacak şekilde sözleşme imzaladığımızı, bir anlaşma oluşturduğumuzu ifade ettim. Bu da aslında birlikte yaşamak isteğimizin, Müslüman dini cemaatleri eşit gördüğümüzün en güzel belgesidir."
Böhrnsen, geçmişteki hatalardan dersler çıkarılarak, ileriye olumlu şekilde yürünebileceğini söyledi.
Muhabir: Yusuf Çelebi
Yayıncı: Tolga Özgenç
Kaynak: AA
Bremen'den gelen heyetle olumlu bir görüşme yaptıklarını ifade eden Bozdağ, Bremen Eyaleti'nde yaşayan Türk vatandaşlarının durumlarını karşılıklı ele aldıklarını anlattı.
Böhrnsen'in bu konuda olumlu yaklaşım sergilediğini aktaran Bozdağ, "Bildiğiniz gibi Bremen Eyaleti'nde İslam, resmi bir din olarak kabul edildi. Bu Almanya'da bir ilkti. Sayın Başbakanın önderliğinde ve kabulüyle gerçekleşti. O yüzden Sayın Başbakan'a teşekkürlerimi ifade etmek isterim" diye konuştu.
Gelecek yıl Türkiye'de yapılacak seçimlerde, yurt dışındaki Türk vatandaşlarının oy kullanmalarına ilişkin konuların da görüşüldüğünü belirten Bozdağ, Böhrnsen'in olumlu bir yaklaşım içinde olduğunu söyledi.
-NSU davası-
Bir gazetecinin, Alman ZDF kanalında, Nasyonalsosyalist Yeraltı örgütünün, Avrupa çapındaki ırkçı yeraltı organizasyonunun küçük bir hücresi olduğuna dair haberi hatırlatması üzerine Bozdağ, Mühin Eyalet Yüksek Mahkemesi'nde devam eden NSU davasına ilişkin çok şey yazıldığını ve bundan sonra da yazılacağını kaydetti.
İddiaların aslını ortaya çıkarmanın, adaletin gereğini tam anlamıyla yerine getirmenin, insanların sorduğu bütün sorulara cevapları bulmanın mahkemenin görevi olduğuna işaret eden Bozdağ, şunları kaydetti:
"Umarız ki mahkeme yargılamanın sonunda buz dağının sadece görünen bir kısmını değil tamamını ortaya çıkaran ve hak edene hak ettiği cezayı veren bir karar ortaya çıkarır. Biz bu noktadaki bütün düşüncelerimizi, kanaatlerimizi zaman zaman kamuoyuyla paylaşıyoruz ve ihmal edilen, üstü örtülen, sorulmayan, cevapsız bırakılan herhangi bir hususun olmaması gerektiğini, eğer böyle olursa o zaman bir takım Nasyonalsosyalist Yeraltı terör örgütü gibi başkaca örgütlerin buradan cesaret bulacağını ifade ediyoruz. Başkaca bu tür örgütlerin cesaret bulmaması, kendilerinde güç vehmetmemesi için mahkemenin vereceği kararın da ırkçılıkla ve her türlü terörle mücadele açısından önemli bir mesaj olacağını ifade ettik."
Bozdağ, Türk vatandaşların gelecek yıl yapılacak seçimlerde nasıl oy kullanacaklarına dair bir soru üzerine, "Almanya'da eyalet sistemi olduğu için her eyaletin kendi yürütmesi var. Onlar karar verecekler. Sayın Başbakan ile içerideki konuşmamız sırasında Bremen Eyaleti'nde, Cumhurbaşkanlığı seçiminde oy kullanma konusunu dile getirdiğimizde Sayın Başbakan, bu konuda herhangi bir sorun yaşanmayacağını, gerekli kolaylıkları göstereceklerini ifade ettiler" dedi.
Bu tür ziyaretlerin son derece önemli olduğunu dile getiren Bozdağ, şöyle devam etti:
"Çünkü, her tür konuyu ancak konuşarak daha iyi bir çözüme kavuşturabiliriz. Sayın Başbakanla bugün yaptığımız görüşme bu açıdan çok faydalı olmuştur. Ayrıca bu tür davalarda ve olaylarda karanlıkta hiçbir konunun bırakılmaması son derece önemlidir. Diyelim ki bu davanın içerisinde kamu görevlilerine ilişkin bir ayak yok. Eğer orada birtakım ihmaller varsa ki bu ihmalleri herkes bir şekilde ifade ediyorlar, o zaman bu ihmalleri yapanlara dönük de bir dava olması lazım. Kamu ayağının bu davanın bir eksikliği olduğunu görüyoruz. Belki, bu dava süreci içerisinde bu eksiklik görülerek giderilebilir. Bu çok önemli."
Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi'nin kararının ayrımcılık veya ırkçılık yapanlara cesaret verecek şekilde neticelenmemesinin önemine değinen Bozdağ, kararın bundan sonra bu tür olayların tekrarını da etkileyeceğini belirtti.
Böhrnsen'in bu konudaki tutumunu takdir ettiklerine dikkati çeken Bozdağ, "Gerçekten ırkçılığa karşı Sayın Başbakanın bir duruşu var. Bütün halkın desteğini alan siyasilerin, toplum için tehlike olan ırkçılık ve ayrımcılık karşısında medeni cesaretle tavırlarını ortaya koymalıdır. Eğer biz tavrımızı ortaya koymazsak ve bu tavırları görünür kılmazsak o zaman doğruları söylemek hakikaten cesaret işi haline gelebilir. Bu gün o yüzden yanlışlar karşısında daha gür bir sesle konuşmamızda fayda var" diye konuştu.
-Eyalet Başbakanı Böhrnsen-
Böhrnsen de Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'ı Bremen'e davet ettiğini bildirerek, Alman-Türk ilişkilerinin daha da geliştirilmesi, insanların Almanya'da ve Bremen'de daha olumlu ve daha güzel birlikte yaşamaları açısından yapılabilecekleri paylaştıklarını kaydetti.
NSU üyelerinin işlediği cinayetler nedeniyle derin üzüntü ve utanç duyduğunu dile getiren Böhrnsen, "Bu kapsamda aslında ben de Almanya'nın bir hukuk devleti olduğuna inancım kapsamında dava bütün içerisinde bu tür sorulara cevap bulunacağına, bütün konuların ortaya çıkarılacağına güvenim tamdır" dedi.
Böhrnsen, güvenlik güçlerinin, kurumlar içindeki birimlerin bazı hataları olduğunu vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı:
"Irkçılığa, ayrımcılığa karşı hep birlikte duruş sergilememiz gerekiyor. Medeni cesaret göstererek buna karşı mücadele etmemiz gerekiyor. Ancak bu şekilde, birbirimize saygı duyarak, birbirimize daha fazla yaklaşarak ve benim de size ifade ettiğim gibi Bremen Eyaleti'nde biz aslında Müslüman dini cemaatlerle ve onların diğer dini cemaatlerle eşit konumda olacak şekilde sözleşme imzaladığımızı, bir anlaşma oluşturduğumuzu ifade ettim. Bu da aslında birlikte yaşamak isteğimizin, Müslüman dini cemaatleri eşit gördüğümüzün en güzel belgesidir."
Böhrnsen, geçmişteki hatalardan dersler çıkarılarak, ileriye olumlu şekilde yürünebileceğini söyledi.
Muhabir: Yusuf Çelebi
Yayıncı: Tolga Özgenç