İlker Çınar'ın İfadesini Tamamladı
Zirve Yayınevi'nde 3 kişinin boğazının kesilerek öldürülmesine ilişkin davada video konferans sistemiyle görüntüsü karartılarak dinlenen İlker Çınar, 8 gün süren ifadesini tamamladı.
Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki 72. duruşmada Çınar, "Malatya Zirve Yayınevi cinayetlerinin Türkiye Ulusal Stratejiler ve Harekat Dairesi'nin 3. hücre yapılanması tarafından işlendiğini" ileri sürerek, "Eski Malatya Jandarma Alay Komutanı emekli Albay Mehmet Ülger ve ekibinin katliamı planladığını" iddia etti.
18 Nisan 2007'de işlenen cinayetlerin "27 Nisan 2007 e-bildirisi"ne malzeme yapıldığını öne süren Çınar, TUSHAD'ın emriyle saha çalışması yaptığını, büyük resmi gördüğü için her şeyi göze alarak adli makamlara bildiklerini anlattığını belirtti.
Çınar, ifadesine şöyle devam etti:
"Ben ne meczubum ne de fırsatçıyım. Biliyorum bunlar bana 'devlet düşmanı' şeklinde saldıracaklar, saldırdılar. Ben misyonerler arasına girdikten sonra likiditasyon, tasfiye yaptım. Türkiye'yi gezdim. Bunları kendi başıma yapamazdım. Neden benimle kripto çalışması yaptılar- Bana saha çalışması yapma emrini TUSHAD verdi. Ben bunlarla çalışırken meczup ya da fırsatçı demiyorlardı. Cinayeti işleyenler kendilerini azmettirenleri tanımadığını söylüyor. Azmettiriciler de 'istihbarat çalışması yaptık' diyor. Bu şekilde devletin suçlanması kronik bir durum."
Sahte ses kayıtları, dezenformasyon çalışmaları, misyonerlerle ilgili istihbarat çalışmaları ve tutuklu sanık Ruhi Abat'ın "vur dedik öldürmüşler" şeklindeki beyanının gizli gerçekleri ortaya koyduğunu iddia eden Çınar, "Zirve Yayınevi cinayetleri Ergenekon terör örgütünün projeli bir eylemidir" dedi.
Davanın hem sanığı hem de tanığı olan Çınar, beraatını istedi. Yarın devam edecek duruşmada, Çınar'ın çapraz sorgusu yapılacak.
Kaynak: AA
18 Nisan 2007'de işlenen cinayetlerin "27 Nisan 2007 e-bildirisi"ne malzeme yapıldığını öne süren Çınar, TUSHAD'ın emriyle saha çalışması yaptığını, büyük resmi gördüğü için her şeyi göze alarak adli makamlara bildiklerini anlattığını belirtti.
Çınar, ifadesine şöyle devam etti:
"Ben ne meczubum ne de fırsatçıyım. Biliyorum bunlar bana 'devlet düşmanı' şeklinde saldıracaklar, saldırdılar. Ben misyonerler arasına girdikten sonra likiditasyon, tasfiye yaptım. Türkiye'yi gezdim. Bunları kendi başıma yapamazdım. Neden benimle kripto çalışması yaptılar- Bana saha çalışması yapma emrini TUSHAD verdi. Ben bunlarla çalışırken meczup ya da fırsatçı demiyorlardı. Cinayeti işleyenler kendilerini azmettirenleri tanımadığını söylüyor. Azmettiriciler de 'istihbarat çalışması yaptık' diyor. Bu şekilde devletin suçlanması kronik bir durum."
Sahte ses kayıtları, dezenformasyon çalışmaları, misyonerlerle ilgili istihbarat çalışmaları ve tutuklu sanık Ruhi Abat'ın "vur dedik öldürmüşler" şeklindeki beyanının gizli gerçekleri ortaya koyduğunu iddia eden Çınar, "Zirve Yayınevi cinayetleri Ergenekon terör örgütünün projeli bir eylemidir" dedi.
Davanın hem sanığı hem de tanığı olan Çınar, beraatını istedi. Yarın devam edecek duruşmada, Çınar'ın çapraz sorgusu yapılacak.