İletişimin, Başdöndürücü Serüveni
Türk Telekom Anadolu Merkez-II Bölge Müdürü Muhammet Bölge Müdürü Muhammet Katmer, ‘’1967 yılında Kayseri’de 38 personel, ve Ankara’ya 4, Adana’ya 2 otomatik hatla başlayan telefon hizmetleri, bugün 399 personelle, 300 bin telefon, 100 bin internet müşterisine ulaştı’’ dedi.
Türk Telekom Bölge Müdürü Katmer, Kayseri’de iletişim ve telefonla haberleşme hizmetleriyle ilgili İHA muhabirine açıklamalarda bulundu. Katmer, ''Kayseri’de, 1967 yılında 8 erkek, 30 bayan personelle başlayan bir iletişim öyküsü. Türk Telekom’un bu noktaya gelmesinde, PTT ile başlayan serüveni, 1967 yılında 8 erkek ve 30 bayan personelle başladı.
O yıllarda Ankara’ya 4, Adana’ya 2 tane otomat kanalımız var. Yani 6 kişinin konuşabileceği bir ortam yaratılmış. Bugün geldiğimiz nokta ise, 3 bin 900 kilometrelik fiber kablo, 58 bin müşterimizi kapsayan fiber hizmetler, her 3 haneden birinde internet bulunan bir Kayserimiz. Hemen hemen her ev ya da işyerinde telefonun bulunduğu bir ilimiz. Serüven, 1967-2013 yılı. Değişim öykümüz çok uzun yılları kapsamıyor’’ ifadelerini kullandı.
Açıklamasında, ''Ticaretin, gelişmişliğin olmazsa olmazı, iletişimin sürekli olması ve bu iletişim kanallarının da devamlı açık olmasına bağlı'' diyen Katmer, ''Özellikle 1980 sonrası teknolojinin çok hızlı gelişmesi, rekabetin çok hızlı artması, iletişimi daha da öne çıkarmıştır. Gerek o dönemin hükümetleri, gerekse ondan sonra bu sorumluluğu üzerine alan PTT ve Türk Telekom, bugüne geldiğinde ülkemizi çağdaş uygarlık seviyesine getirmek için her türlü adımı atarak, her türlü imkanı kullanarak dünyadaki küresel ekonomiyi, küresel gelişmeyi, bireysel olarak ülkemizin vatandaşlarına, kurumsallıkta ise esnafımızdan, KOBİ’lerimizden, Organize Sanayimizden, büyük firmalarımıza kadar her türlü altyapıyı ve teknolojiyi getirmenin, kullanmanın ve Türkiye’deki müteşebbisleri ileriye taşımanın gururunu ve huzurunu yaşıyor'' diye konuştu.
Katmer, dünyada iletişimde ‘Dijital Dönüşüm’ döneminin yaşandığını vurgulayarak, şunları kaydetti:
''Artık hayatta bir sayısal dönüşüm var. Dünyaya açılım var, bölgesel büyüme var. Sadece Türkiye ölçeğinde büyümek, bizim gelecek hayallerimizi ve gelecek vizyonumuzu tamamlamaz. Biz bölgede de büyümek zorundayız. Bilgimizi, tecrübemizi, geçmiş büyüklüğümüzü, yaptığımız eylemlerle ve işlerle de bölgesel coğrafyada kullanmamız gerekiyor. Dijital büyümenin getirildiği şehirlerimizde artık, vatandaşlarımız, evlerinde olmadıkları zamanda da evlerini kontrol altında tutmak istiyor. Buna dijital dönüşüm diyoruz. Yani bir vatandaşımızın, evinde olmadığı zamanda da evini kontrol altında tutabileceği, kapısını, güvenliğini, klimasını, sıcaklığını, aklınıza ne gelirse bunların hepsine internet diyoruz ve dijital dönüşümü artık evlere, sitelere taşıyacak bir 3D vizyonuyla yolumuza devam ediyoruz. 3D’nin bir diğer ayağı da 'Değer Odaklı Mükemmel Müşteri Hizmetleri '.Bizi bugüne getiren, var eden ve varlığımızın tek sebebi olan müşterilerimize, basit, sürdürebilir ve kaliteli hizmeti vermenin en büyük gayretiyle tüm çalışanlarımızla, Kayseri’de 399, bölgemizde bin 80, Türkiye genelinde 21 bin 500 çalışanımızla her bir müşterimizin hizmetindeyiz.''
-NEREDEN, NEREYE
1980’li yılların başında, 'Her Köye bir Telefon'la yola çıkıldığını, bu çalışmaların daha sonra 'Her eve bir telefon'la devam ettiğini ve 1988 ile 1989 yıllarında her köye bir telefondan, her eve bir telefona geçildiğini kaydeden Katmer, ''1990’lı yıllarda Kayseri’de yeni telefon santralleri yani otomatik telefon santralleri hayatımıza giriyor. Manuel santrallerden kurtularak otomatik santrallere artık şehir merkezleri, ilçe merkezleri ve köy merkezleri kavuşuyor. 1990 yılından sonra ise her eve bir telefonun getirdiği yoğunluk, gerek şehirler arasında gerekse milletler arasında daha yoğun bir kanal ihtiyacını ortaya çıkardı. Yani şehirler arası konuşmalarda insanlara, trafik yoğunluğunu hissetmeden numarayı çevirdiği gibi karşı tarafa ulaşma imkanını vermek durumundaydık. Şehirler arası trafiğimizi aktaracak yeni yatırımlar yapmaya başladık. Kayseri’de her evde bir telefon olan bir potansiyele erişmiş ve numara çevirdiği zaman da karşı tarafı bulabilecek bir altyapıyı kurma dönemine gelmiş bulunmaktaydık'' diye konuştu.
Katmer, her evdeki telefonun rahat kullanılabilir ve her yere ulaşabilir olması yönündeki altyapının, bakırdan fibere dönüşüm yılları olduğunu belirterek, şunları söyledi:
''Bu yıllar, bizim fiberi çekme dönemimizdi. Bu çok yoğun bir emekti. Bu yılları, bu emeğin sonucu olarak da müşterilerimizin, gerek yurt içinde gerekse yurt dışında iletişimi çok iyi kullanmalarına yönelik çalışma dönemi için kullandık. Dünyadaki gelişmelere paralel olarak internet de olmazsa olmazımızdı. Ama her şeyin bir sırası, ekonomik ölçüsü ve bunun yanında teknolojik gelişimle beraber ucuz kullanımı çok önemliydi. 2000’li yıllardan sonra bizim artık her eve bir telefonu, her eve bir internete dönüştürme politikamız daha ağır bastı. 2003 yılından itibaren de internet teknolojisi ADSL hayatımıza giriyor. Türkiye’nin kalkınmasında, OSB’lerin önemini 2003 yılında gören Türk Telekom, OSB’lere yaptığı ADSL internet yatırımıyla, Türkiye’yi geniş bant yani yüksek hızlı internet teknolojisiyle tanıştırıyordu. OSB’lerden evlere doğru interneti yayma yönünde bir çalışma başladı.
2000-2010 internetin artık her eve mutlaka girmesi yönünde devlet ve hükumet politikasının dönemi başlamıştı. Çünkü AB ve Amerika, her eve interneti hükumet politikası haline getirmenin yanında, rekabete dayalı vatandaşı internete mutlaka yönlendiriyordu. Bireyi bile rekabete dayalı olarak yetiştiriyordu. Türkiye ve Türk Telekom olarak bundan geri kalma şansımız yoktu. 2005 yılında özelleşmeyle beraber, Türk Telekom’da teknoloji dönüşümü ve bu teknolojiyi daha hızlı müşterilerimize sunma fırsatlarını da yakalamış olduk.''
Katmer, ''Bugün fiberin dünyanın etrafını 4 kez döndüğü uzunlukta, yani 170 bin kilometre altyapısına sahibiz. Bunun yanında da bölgesel büyüme olarak Türk Telekom İnternational şirketimizle beraber, 27 bin kilometre fiber ağına sahip bir Türk Telekom A.Ş’nin varlığını, Türkiye’nin gücünü, bölgesel büyümesini devam ettiriyoruz. Yani Türkiye’de 170 bin kilometre ile, Avrupa’da ise Türk Telekom İnternational ile bir çok ülkeye hizmet veriyoruz'' dedi.
Kayseri’deki 3 bin 900 kilometrelik fiber optik altyapısının bugün için yeterli olmadığını kaydeden Katmer, ''Bunun her gün daha büyümesi için Kayseri Organize Sanayi Bölgesi ve Mimar Sinan Organize Sanayi Bölgesi’ndeki fiber altyapı çalışmalarımızı, bu yıl İncesu Organize Sanayi Bölgesi ile de tamamlayarak küçük sanayi dediğimiz, ağaç işleri gibi her türlü esnafımızın bulunduğu noktada fiberi kullandıracağız. Amacımız, gelişen dünyada, gelişen teknolojileri müşterilerimize kullandırarak, e-ticaret’te, e-eğitimde, e ile başlayan her şeyde Kayseri’yi bir adım ötede, bir adım önde, diğer illerle rekabette biraz daha öncelikli konuma getirebilmek’’ şeklinde konuştu.
Katmer, ''Bu çalışmaların ışığında, 1967 yılında Adana’ya 2, Ankara’ya 4 tane otomatik kanalımız ve 38 çalışan arkadaşımızla yola çıktık. Bugün 399 çalışanımız, 81 ilimize fiber teknolojisiyle, fiber altyapısıyla ve otomatik sayısal sistemlerimizle ulaştığımız, yaklaşık 100 bin internet müşterimiz, 300 bin telefon müşterimiz, Frankfurt, Viyana ve Milano’ya direkt, her türlü değişimi otomatik olarak yaparak, direkt ve kesintisiz bağlanabiliyor. Müşterilerimiz, Türkiye içerisinde 23 ilimize direkt bağlanabiliyor. 81 ilimize de diğer iller üzerinden otomatik olarak, sayısal sistemler üzerinden kesintisiz ve yüksek bant genişliği dediğimiz çok yüksek hızlarda bağlanarak istediği hizmeti alabiliyorlar. Böylesine güçlü bir altyapıyı oluşturarak müşterilerimizin hizmetine sunmanın gururunu ve mutluluğunu yaşıyoruz'' ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA
O yıllarda Ankara’ya 4, Adana’ya 2 tane otomat kanalımız var. Yani 6 kişinin konuşabileceği bir ortam yaratılmış. Bugün geldiğimiz nokta ise, 3 bin 900 kilometrelik fiber kablo, 58 bin müşterimizi kapsayan fiber hizmetler, her 3 haneden birinde internet bulunan bir Kayserimiz. Hemen hemen her ev ya da işyerinde telefonun bulunduğu bir ilimiz. Serüven, 1967-2013 yılı. Değişim öykümüz çok uzun yılları kapsamıyor’’ ifadelerini kullandı.
Açıklamasında, ''Ticaretin, gelişmişliğin olmazsa olmazı, iletişimin sürekli olması ve bu iletişim kanallarının da devamlı açık olmasına bağlı'' diyen Katmer, ''Özellikle 1980 sonrası teknolojinin çok hızlı gelişmesi, rekabetin çok hızlı artması, iletişimi daha da öne çıkarmıştır. Gerek o dönemin hükümetleri, gerekse ondan sonra bu sorumluluğu üzerine alan PTT ve Türk Telekom, bugüne geldiğinde ülkemizi çağdaş uygarlık seviyesine getirmek için her türlü adımı atarak, her türlü imkanı kullanarak dünyadaki küresel ekonomiyi, küresel gelişmeyi, bireysel olarak ülkemizin vatandaşlarına, kurumsallıkta ise esnafımızdan, KOBİ’lerimizden, Organize Sanayimizden, büyük firmalarımıza kadar her türlü altyapıyı ve teknolojiyi getirmenin, kullanmanın ve Türkiye’deki müteşebbisleri ileriye taşımanın gururunu ve huzurunu yaşıyor'' diye konuştu.
Katmer, dünyada iletişimde ‘Dijital Dönüşüm’ döneminin yaşandığını vurgulayarak, şunları kaydetti:
''Artık hayatta bir sayısal dönüşüm var. Dünyaya açılım var, bölgesel büyüme var. Sadece Türkiye ölçeğinde büyümek, bizim gelecek hayallerimizi ve gelecek vizyonumuzu tamamlamaz. Biz bölgede de büyümek zorundayız. Bilgimizi, tecrübemizi, geçmiş büyüklüğümüzü, yaptığımız eylemlerle ve işlerle de bölgesel coğrafyada kullanmamız gerekiyor. Dijital büyümenin getirildiği şehirlerimizde artık, vatandaşlarımız, evlerinde olmadıkları zamanda da evlerini kontrol altında tutmak istiyor. Buna dijital dönüşüm diyoruz. Yani bir vatandaşımızın, evinde olmadığı zamanda da evini kontrol altında tutabileceği, kapısını, güvenliğini, klimasını, sıcaklığını, aklınıza ne gelirse bunların hepsine internet diyoruz ve dijital dönüşümü artık evlere, sitelere taşıyacak bir 3D vizyonuyla yolumuza devam ediyoruz. 3D’nin bir diğer ayağı da 'Değer Odaklı Mükemmel Müşteri Hizmetleri '.Bizi bugüne getiren, var eden ve varlığımızın tek sebebi olan müşterilerimize, basit, sürdürebilir ve kaliteli hizmeti vermenin en büyük gayretiyle tüm çalışanlarımızla, Kayseri’de 399, bölgemizde bin 80, Türkiye genelinde 21 bin 500 çalışanımızla her bir müşterimizin hizmetindeyiz.''
-NEREDEN, NEREYE
1980’li yılların başında, 'Her Köye bir Telefon'la yola çıkıldığını, bu çalışmaların daha sonra 'Her eve bir telefon'la devam ettiğini ve 1988 ile 1989 yıllarında her köye bir telefondan, her eve bir telefona geçildiğini kaydeden Katmer, ''1990’lı yıllarda Kayseri’de yeni telefon santralleri yani otomatik telefon santralleri hayatımıza giriyor. Manuel santrallerden kurtularak otomatik santrallere artık şehir merkezleri, ilçe merkezleri ve köy merkezleri kavuşuyor. 1990 yılından sonra ise her eve bir telefonun getirdiği yoğunluk, gerek şehirler arasında gerekse milletler arasında daha yoğun bir kanal ihtiyacını ortaya çıkardı. Yani şehirler arası konuşmalarda insanlara, trafik yoğunluğunu hissetmeden numarayı çevirdiği gibi karşı tarafa ulaşma imkanını vermek durumundaydık. Şehirler arası trafiğimizi aktaracak yeni yatırımlar yapmaya başladık. Kayseri’de her evde bir telefon olan bir potansiyele erişmiş ve numara çevirdiği zaman da karşı tarafı bulabilecek bir altyapıyı kurma dönemine gelmiş bulunmaktaydık'' diye konuştu.
Katmer, her evdeki telefonun rahat kullanılabilir ve her yere ulaşabilir olması yönündeki altyapının, bakırdan fibere dönüşüm yılları olduğunu belirterek, şunları söyledi:
''Bu yıllar, bizim fiberi çekme dönemimizdi. Bu çok yoğun bir emekti. Bu yılları, bu emeğin sonucu olarak da müşterilerimizin, gerek yurt içinde gerekse yurt dışında iletişimi çok iyi kullanmalarına yönelik çalışma dönemi için kullandık. Dünyadaki gelişmelere paralel olarak internet de olmazsa olmazımızdı. Ama her şeyin bir sırası, ekonomik ölçüsü ve bunun yanında teknolojik gelişimle beraber ucuz kullanımı çok önemliydi. 2000’li yıllardan sonra bizim artık her eve bir telefonu, her eve bir internete dönüştürme politikamız daha ağır bastı. 2003 yılından itibaren de internet teknolojisi ADSL hayatımıza giriyor. Türkiye’nin kalkınmasında, OSB’lerin önemini 2003 yılında gören Türk Telekom, OSB’lere yaptığı ADSL internet yatırımıyla, Türkiye’yi geniş bant yani yüksek hızlı internet teknolojisiyle tanıştırıyordu. OSB’lerden evlere doğru interneti yayma yönünde bir çalışma başladı.
2000-2010 internetin artık her eve mutlaka girmesi yönünde devlet ve hükumet politikasının dönemi başlamıştı. Çünkü AB ve Amerika, her eve interneti hükumet politikası haline getirmenin yanında, rekabete dayalı vatandaşı internete mutlaka yönlendiriyordu. Bireyi bile rekabete dayalı olarak yetiştiriyordu. Türkiye ve Türk Telekom olarak bundan geri kalma şansımız yoktu. 2005 yılında özelleşmeyle beraber, Türk Telekom’da teknoloji dönüşümü ve bu teknolojiyi daha hızlı müşterilerimize sunma fırsatlarını da yakalamış olduk.''
Katmer, ''Bugün fiberin dünyanın etrafını 4 kez döndüğü uzunlukta, yani 170 bin kilometre altyapısına sahibiz. Bunun yanında da bölgesel büyüme olarak Türk Telekom İnternational şirketimizle beraber, 27 bin kilometre fiber ağına sahip bir Türk Telekom A.Ş’nin varlığını, Türkiye’nin gücünü, bölgesel büyümesini devam ettiriyoruz. Yani Türkiye’de 170 bin kilometre ile, Avrupa’da ise Türk Telekom İnternational ile bir çok ülkeye hizmet veriyoruz'' dedi.
Kayseri’deki 3 bin 900 kilometrelik fiber optik altyapısının bugün için yeterli olmadığını kaydeden Katmer, ''Bunun her gün daha büyümesi için Kayseri Organize Sanayi Bölgesi ve Mimar Sinan Organize Sanayi Bölgesi’ndeki fiber altyapı çalışmalarımızı, bu yıl İncesu Organize Sanayi Bölgesi ile de tamamlayarak küçük sanayi dediğimiz, ağaç işleri gibi her türlü esnafımızın bulunduğu noktada fiberi kullandıracağız. Amacımız, gelişen dünyada, gelişen teknolojileri müşterilerimize kullandırarak, e-ticaret’te, e-eğitimde, e ile başlayan her şeyde Kayseri’yi bir adım ötede, bir adım önde, diğer illerle rekabette biraz daha öncelikli konuma getirebilmek’’ şeklinde konuştu.
Katmer, ''Bu çalışmaların ışığında, 1967 yılında Adana’ya 2, Ankara’ya 4 tane otomatik kanalımız ve 38 çalışan arkadaşımızla yola çıktık. Bugün 399 çalışanımız, 81 ilimize fiber teknolojisiyle, fiber altyapısıyla ve otomatik sayısal sistemlerimizle ulaştığımız, yaklaşık 100 bin internet müşterimiz, 300 bin telefon müşterimiz, Frankfurt, Viyana ve Milano’ya direkt, her türlü değişimi otomatik olarak yaparak, direkt ve kesintisiz bağlanabiliyor. Müşterilerimiz, Türkiye içerisinde 23 ilimize direkt bağlanabiliyor. 81 ilimize de diğer iller üzerinden otomatik olarak, sayısal sistemler üzerinden kesintisiz ve yüksek bant genişliği dediğimiz çok yüksek hızlarda bağlanarak istediği hizmeti alabiliyorlar. Böylesine güçlü bir altyapıyı oluşturarak müşterilerimizin hizmetine sunmanın gururunu ve mutluluğunu yaşıyoruz'' ifadelerini kullandı.