Chp'li Toptaş Açıklaması
CHP Afyonkarahisar Milletvekili Ahmet Toptaş, Van'da 9 Kasım 2011 tarihinde meydana gelen ikinci depremde 39 insanın göz göre göre yaşamını yitirdiğini öne sürerek, ''Bu canların ilk sorumlusu, yeterli tedbirleri almayan Van Valisi'dir'' dedi.
TBMM Genel Kurulu'nda, CHP'nin, ''Van'da 23 Ekim 2011 ile 9 Kasım 2011'deki iki deprem arasında gerekli tedbirleri almayarak görevi kötüye kullandığı'' iddiasıyla Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay hakkında verdiği Meclis soruşturması açılması önergesi üzerinde söz alan Toptaş, depremde hükümetin ciddi ihmalleri olduğunu savundu.
Van'daki ilk depremden 16 gün sonra meydana gelen ikinci depremde, ikisi otel 18 binanın çöktüğünü anımsatan Toptaş, şu ifadeleri kullandı:
''Göz göre göre 39 kişi ölüyor. Bu canların ilk sorumlusu, yeterli tedbirleri almayan devletin Van Valisi'dir. Van Valisi, orada insanların nerelerde barınacağı belirlemeyerek, tehlikeli yerleri ayırt etmeyerek, halkı uyarmayarak, hasarlı binalarda barınılamayacağını bildirmeyerek, bu insanların ölümüne neden olmuştur. Vali'nin buradaki durumu ceza içeren bir suçtur. Van'ın bu konuda riskli bir bölge olduğunu bilmesine rağmen, otellerin güvenli olduğunu söylemişti.''
Toptaş, kriz koordinasyonundan sorumlu olan Başbakan Yardımcısı Atalay'ın, aslında tüm ihmallerden sorumlu olduğunu ileri sürdü.
İtalya'da bir mahkemenin, ülkede meydana gelen bir depremde gerekli önlemleri almadıkları, bölge halkını uyarmadıkları gerekçesiyle deprem komitesindeki kamu yetkililerini 6 yıl hapis cezasına çarptırdığını ve kamu görevi yasağı verdiğini belirten Toptaş, Van depreminde ise bu kadar ihmalin söz konusu olmasına rağmen tek bir kamu görevlisinin yargılanmadığını söyledi.
CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, hükümetin Van depreminde kötü bir sınav verdiğini, iktidara yakın bazı müteahhitlerin depremi fırsat olarak değerlendirdiklerini ileri sürdü. Tanal, hükümetin, Meclis'teki üye çoğunluğu nedeniyle bu konudaki önergeyi bile ciddiye almadığını iddia etti.
AK Parti Van Milletvekili Mustafa Bilici, hükümetin depremin hemen ardından gerekli çalışmaları başlattığını belirterek, ''Yaralılar kara ve hava yolu ile en yakın sağlık kurumlarına sevk edildi. Çadır ve konteynerlerde kalanların 170 milyon liralık elektrik faturaları karşılandı. 36 bin vatandaş diğer illerde misafir edildi. Hayvanları telef olan ailelere canlı hayvan verildi.
Çiftçiye 65 milyon liralık yem desteği yapıldı. Az hasarlı konutlar için 50 milyon liralık hibe destek sağlandı. 7 bin 500 kardeşimize geçici süreli iş imkanı sağlandı. Son 50 yılın en soğuk havasının yaşanmasına rağmen depremden kısa süre sonra kalcı konutların temeli atıldı. Esnafa 300 milyon liralık kredi imkanı sağlandı'' diye konuştu.
BDP Van Milletvekili Özdal Üçer, Bilici'nin konuşmasını anımsatarak, ''Keşke söyledikleri doğru olsaydı. Keşke bütün yaralar sarılmış olsaydı. Hala ölü sayısı bile belli değil. Kaç kişinin cenazesi kimsesizler mezarlığına defnedildi- Bunun sayısı bile bilinmiyor. Van'da yaşayan 1 milyonun üzerinde nüfusun tamamı mağdur olmuştur bu depremde'' dedi.
MHP Kütahya Milletvekili Alim Işık, Van depreminin ardından vatandaşın kredi taleplerinin bile kabul edilmediğini, mağdur vatandaşın TOKİ'ye mecbur bırakıldığını savundu. Işık, TOKİ'den konut edinen vatandaşın büyük bölümünün geri ödeme gücünün bulunmadığını ifade etti.
Alim Işık, TOKİ'nin ihale, imalat ve hak sahiplerine dağıtım konusunda, haksızlık ve usulsüzlükle ilgili iddialara ilişkin araştırma yapılması gerektiğini söyledi.
Muhabir: Kubilay Çelik
Yayıncı: Kudret Topçu
Kaynak: AA
Van'daki ilk depremden 16 gün sonra meydana gelen ikinci depremde, ikisi otel 18 binanın çöktüğünü anımsatan Toptaş, şu ifadeleri kullandı:
''Göz göre göre 39 kişi ölüyor. Bu canların ilk sorumlusu, yeterli tedbirleri almayan devletin Van Valisi'dir. Van Valisi, orada insanların nerelerde barınacağı belirlemeyerek, tehlikeli yerleri ayırt etmeyerek, halkı uyarmayarak, hasarlı binalarda barınılamayacağını bildirmeyerek, bu insanların ölümüne neden olmuştur. Vali'nin buradaki durumu ceza içeren bir suçtur. Van'ın bu konuda riskli bir bölge olduğunu bilmesine rağmen, otellerin güvenli olduğunu söylemişti.''
Toptaş, kriz koordinasyonundan sorumlu olan Başbakan Yardımcısı Atalay'ın, aslında tüm ihmallerden sorumlu olduğunu ileri sürdü.
İtalya'da bir mahkemenin, ülkede meydana gelen bir depremde gerekli önlemleri almadıkları, bölge halkını uyarmadıkları gerekçesiyle deprem komitesindeki kamu yetkililerini 6 yıl hapis cezasına çarptırdığını ve kamu görevi yasağı verdiğini belirten Toptaş, Van depreminde ise bu kadar ihmalin söz konusu olmasına rağmen tek bir kamu görevlisinin yargılanmadığını söyledi.
CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, hükümetin Van depreminde kötü bir sınav verdiğini, iktidara yakın bazı müteahhitlerin depremi fırsat olarak değerlendirdiklerini ileri sürdü. Tanal, hükümetin, Meclis'teki üye çoğunluğu nedeniyle bu konudaki önergeyi bile ciddiye almadığını iddia etti.
AK Parti Van Milletvekili Mustafa Bilici, hükümetin depremin hemen ardından gerekli çalışmaları başlattığını belirterek, ''Yaralılar kara ve hava yolu ile en yakın sağlık kurumlarına sevk edildi. Çadır ve konteynerlerde kalanların 170 milyon liralık elektrik faturaları karşılandı. 36 bin vatandaş diğer illerde misafir edildi. Hayvanları telef olan ailelere canlı hayvan verildi.
Çiftçiye 65 milyon liralık yem desteği yapıldı. Az hasarlı konutlar için 50 milyon liralık hibe destek sağlandı. 7 bin 500 kardeşimize geçici süreli iş imkanı sağlandı. Son 50 yılın en soğuk havasının yaşanmasına rağmen depremden kısa süre sonra kalcı konutların temeli atıldı. Esnafa 300 milyon liralık kredi imkanı sağlandı'' diye konuştu.
BDP Van Milletvekili Özdal Üçer, Bilici'nin konuşmasını anımsatarak, ''Keşke söyledikleri doğru olsaydı. Keşke bütün yaralar sarılmış olsaydı. Hala ölü sayısı bile belli değil. Kaç kişinin cenazesi kimsesizler mezarlığına defnedildi- Bunun sayısı bile bilinmiyor. Van'da yaşayan 1 milyonun üzerinde nüfusun tamamı mağdur olmuştur bu depremde'' dedi.
MHP Kütahya Milletvekili Alim Işık, Van depreminin ardından vatandaşın kredi taleplerinin bile kabul edilmediğini, mağdur vatandaşın TOKİ'ye mecbur bırakıldığını savundu. Işık, TOKİ'den konut edinen vatandaşın büyük bölümünün geri ödeme gücünün bulunmadığını ifade etti.
Alim Işık, TOKİ'nin ihale, imalat ve hak sahiplerine dağıtım konusunda, haksızlık ve usulsüzlükle ilgili iddialara ilişkin araştırma yapılması gerektiğini söyledi.
Muhabir: Kubilay Çelik
Yayıncı: Kudret Topçu