Akil İnsanlar, İsparta'da STK Temsilcileri İle Bir Araya Geldi

Akil İnsanlar Heyeti Akdeniz Bölgesi Grubu Üyesi Nihal Bengisu Karaca, "63 kişinin üzerinde mutabık olduğu tek şey, Türkiye'de her sorunun demokratik platformlarda tartışılabilmesini, konuşulabilmesini sağlamak, böyle bir Türkiye tasavvur etmek" dedi.

Hisarcıklıoğlu başkanlığındaki grup üyeleri Kadir İnanır, Tarık Çelenk, Lale Mansur, Nihal Bengisu Karaca, Şükrü Karatepe, Muhsin Kızılkaya, Öztürk Türkdoğan ve Hüseyin Yayman, Isparta Barida Otel'de sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile bir araya geldi.

Basına kapalı gerçekleşen ve 4 saat süren görüşmenin ardından grup üyeleri, basına açık değerlendirme konuşması yaptı.

Karaca, toplantıdan çok memnun ayrıldıklarını söyledi.

Çözüme destek veren veya vermeyen herkesin görüşünü medeni bir şekilde ortaya koyduklarını belirten Karaca, "Heyete mensup 63 kişinin içerisinde belli bir siyasi partinin veya devlete isyan etmiş, önce halk mücadelesi diye ortaya çıkmış ancak daha sonra silahlı hale gelmiş PKK örgütünün sözcülüğünü yapmak üzere yola çıkmış insanlar yok. Varsa da ben bilmiyorum" diye konuştu.

"63 kişinin üzerinde mutabık olduğu tek şey, Türkiye'de her sorunun demokratik platformlarda tartışılabilmesini, konuşulabilmesini sağlamak, böyle bir Türkiye tasavvur etmek" diyen Karaca, şöyle devam etti:

"Böyle bir Türkiye'ye ulaşmak için ne yapabiliriz- En temel sorunumuz Kürt meselesi. Ülkeyi çatışma ortamına boğan örgütün durumu. Aslında bu heyetin amacı Türkiye'de 'Benim bir meselem var' diyen her insanın, ortaya çıkıp, derdini, düşüncesini rahatça ifade edebilmesini sağlayacak bir ortamın oluşmasını sağlamaktır. Belki ilk kez devlet böyle bir arayışın gereğini hissetti. PKK'lıların sınır dışına çekilmesi aslında böyle bir şeye vesile oldu. Devletin, milletine fikrini sorma geleneğini başlatmasına vesile oldu."

-"İnsanlar sürecin kendisine karşı değil"-

Mansur da Isparta'da çok iyi ağırlandıklarını ve arkadaşlıklar edindiklerini söyledi.

Kendilerini burada çok iyi anlattıklarına inandıklarını ifade eden Mansur, kimseye bir şey dikte etmeye gelmediklerini, herkesi dinlemek için Isparta'da olduklarını vurguladı.

Çelenk ise görüştükleri kişilerin genelde sürecin kendisine değil, parçalarına karşı kaygı taşıdıklarını gördüklerini ifade ederek, bu kaygıların giderilmesi için gerek devlet yetkililerin gerekse kendilerinin çok daha fazla çalışması gerektiğini dile getirdi.

Kızılkaya da sürecin herkes tarafından desteklendiğini ancak bu cümlenin sonunda "ama" kelimesinin geldiğine dikkati çekerek, insanların, hükümetin kendilerinin bilmediği bazı sözler vermesinden endişe duyduğunu kaydetti.

-"Devlet, bu mesele karşısında son derece şeffaf davranıyor"-

Türkiye'nin demokratik ve şeffaf bir ülke olduğunu vurgulayan Kızılkaya, şöyle konuştu:

"Bu ülkede verilen gizli bir söz, 2 seneden fazla gizli kalamaz. Dolayısıyla hükümet, birilerine bizim anlamadığımız, hoşumuza gitmeyen bir takım sözler vermişse bu kısa süre içerisinde ortaya çıkar ve kendilerine çok daha büyük maliyet olarak geri döner. Aklı başında hiç kimse, halkından gizli bir takım sözler veremez. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa alışkın olmadığımız bir şey oluyor. Devlet, bu mesele karşısında son derece şeffaf davranıyor. Bu şeffaflık bizim çok alışkın olduğumuz bir durum değil. Devletimiz eski alışkanlıklarından vazgeçme kararı aldı. Yurttaşlarından gizli hiçbir ajandası olmadan, bu süreci bütün şeffaflığı ile herkese götürmeye çalışıyor."

Türkdoğan ise en kıymetli şeyin yaşam olduğuna işaret ederek, insanların birbirini öldürmesinin engellemesi için doğru adımlar atıldığını, silahların susacağını, siyasetin konuşacağını söyledi.

Akil İnsanlar Heyeti'ndeki kişilerin hazırladıkları ara raporu Başbakan Erdoğan'a sunduklarını bildiren Türkdoğan, "Türkiye'nin ilk defa denenen bir yöntem. Bu yöntemin sonuçlarının olumlu olacağını düşünüyorum" dedi.

Grup üyeleri, sivil toplum örgütü üyeleri ile yaptıkları toplantının ardından kentteki medya sektör temsilcileri ile basına kapalı olarak bir araya geldi.

Kaynak: AA