TBMM Başkanı Çiçek'in Açıklaması
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, "Türkistan'dan Balkanlar'a, Ortadoğu'dan Afrika'ya kadar yaygın bir coğrafyada kullanılan dilimiz, bizleri birleştiren en önemli ortak değerlerimizden biridir" dedi.
Karaman'a gelen Çiçek, 736. Türk Dili Bayramı etkinlikleri kapsamında Piri Reis Kültür Merkezinde düzenlenen "3. Gençliğin Türkçe Kurultayı"nın açılışına katıldı.
Çiçek, burada yaptığı konuşmada, bugün Türk Dili Bayramı'nı, Karamanoğlu Mehmet Bey'in 1277 yılında yayımladığı ferman nedeniyle kutladıklarını belirtti.
Karamanoğlu Mehmet Bey'in, bu fermanı yayımlayarak Türkçe'nin devlet dili olarak kabul edilmesinde önemli bir karar aldığını ifade eden Çiçek, "Dili olmayanın milleti olmaz. Biz, dilimizle büyük bir milletiz" diye konuştu.
Çiçek, bir arada bulunmanın, ortak hedeflere koşmanın, aynı hayali paylaşmanın, oturup konuşmanın yegane aracının dil olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Dünya dilleri ailesi içinde dilimizin özel bir yeri vardır. Bugün dünyanın her yerine dağılmış ailemizin milyonlarca üyesi vardır. Türkistan'dan Balkanlar'a, Ortadoğu'dan Afrika'ya kadar yaygın bir coğrafyada kullanılan dilimiz, bizleri birleştiren en önemli ortak değerlerimizden biridir. Dedelerimizden destan, ninelerimizden masal, annelerimizden ninni, babalarımızdan şiir, arkadaşlarımızdan türkü olarak dinlediğimiz Türkçe'miz, yüzyıllardan beri ulu bir çınar gibi sürekli kendini yenilemiş ve gelişmiştir. Kültürümüzü, inancımızı, tarihimizi, estetiğimizi gelecek kuşaklara aktardığımız Türkçe'miz, millet oluşumuzun da en önemli dayanağı olmuştur."
Kullanılan dilin yaşayacağının asla unutulmaması gerektiğini vurgulayan Çiçek, yaşayan bir varlık olan Türkçe'nin kullanıldığı medeniyet çevresindeki dillerle sürekli etkileşim halinde olduğunu belirtti.
Dilin kullanıldıkça gelişeceği gerçeğinin asla unutulmaması gerektiğini anlatan Çiçek, "Yabancı dil bilmek ve konuşmak elbette önelidir ancak her dil kendi olma özelliğini taşımalıdır. Konuşulduğu medeniyet dairesine diğer dillerle etkileşim halinde olan dilimizin yabancı dillerden etkilenmesi gayet tabidir ancak Türkçesi varken yabancı kelime kullanmak bir özensizlik olduğu kadar en hafifinden bir özentidir" dedi.
-"Dilimizi yaşatıp yaygınlaştırmak hepimizin görevidir"-
Bir dilin, güzel konuşulduğu, onun zenginliği kullanıldığı ölçüde saygınlık kazanacağını dile getiren Çiçek, şunları kaydetti:
"Bu nedenle dilimizi yaşatıp yaygınlaştırmak hepimizin görevidir. O, annemizden bize bırakılan bir mirastır. Bizler de evlatlarımıza bu mirası aktaracağız. Mirasyedi gibi dilimizi yabancılaştırmaya hizmet etmemeliyiz. Hedefimiz, Adriyatik'ten Çin Seddi'ne kadar değil, Amerika'dan Japonya'ya kadar Türkçe konuşarak seyahat edilebilir bir dünya olmalıdır. Duyuş, düşünüş ve inanışımızı en doğru şekilde ifade edebildiğimiz Türkçe'mizi sadece konuşma dili olarak değil, bilim sanat ve edebiyat dili olarak yaşatmak ve yaygınlaştırmak hedefimiz olmalıdır."
Yabancı kelimelerin Türkçe'ye yerleşmesinin önüne geçilmesi noktasında kurumların da sorumluluğunu bulunduğuna dikkati çeken Çiçek, öncelikle belediyelerin Türkçe kelimelerin kullanımı noktasında dikkat etmesi gerektiğini söyledi.
Türkçe'nin çok zengin bir dil olduğunu ancak 32 bin kelimeye kadar düştüğüne işaret eden Çiçek, insanların önemli bir kısmının 300-350 kelimeyle dilini kullanmaya çalıştığını belirtti.
Yürütülen yoğun çabayla Türkçe'nin tekrar 117 bin kelimeye çıkarıldığını söyleyen Çiçek, şöyle konuştu:
"Ortada bir gerçek var ki; biz böylesine zengin bir dil, kültür ve kelime hazinesine sahip olmamıza rağmen insanımızın çok önemli bir kısmı 250-300 kelimeyle, 500 kelimeyle konuşuyor. Siyasetçiler olarak bir araştırma yaptırsak, acaba biz meydanda nutuk çekerken, kürsüde konuşurken Türkçeyi kaç kelimeyle konuşuyoruz. Bir Fransız politikacı Paris'te nutuk çekerken Fransızcayı kaç kelimeyle konuşuyor. Her alanda bu değerlendirmeleri yapabiliriz. O zaman da karnemiz ortaya çıkmış olur."
Çiçek, açılışın ardından Karaman Valisi Murat Koca ve Belediye Başkanı Kamil Uğurlu'yu ziyaret etti. Tarihi Hatuniye Medresi'ndeki Piri Reis sergisinin açılışını gerçekleştiren Çiçek, daha sonra Polisevi'nde sanayiciler, sivil toplum kuruluşları ve siyasi partilerin temsilcileri ile öğle yemeğinde bir araya geldi.
Muhabir: Rıfat Yerlikaya
Yayıncı: Hızır Hacısalihoğlu
Kaynak: AA
Çiçek, burada yaptığı konuşmada, bugün Türk Dili Bayramı'nı, Karamanoğlu Mehmet Bey'in 1277 yılında yayımladığı ferman nedeniyle kutladıklarını belirtti.
Karamanoğlu Mehmet Bey'in, bu fermanı yayımlayarak Türkçe'nin devlet dili olarak kabul edilmesinde önemli bir karar aldığını ifade eden Çiçek, "Dili olmayanın milleti olmaz. Biz, dilimizle büyük bir milletiz" diye konuştu.
Çiçek, bir arada bulunmanın, ortak hedeflere koşmanın, aynı hayali paylaşmanın, oturup konuşmanın yegane aracının dil olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Dünya dilleri ailesi içinde dilimizin özel bir yeri vardır. Bugün dünyanın her yerine dağılmış ailemizin milyonlarca üyesi vardır. Türkistan'dan Balkanlar'a, Ortadoğu'dan Afrika'ya kadar yaygın bir coğrafyada kullanılan dilimiz, bizleri birleştiren en önemli ortak değerlerimizden biridir. Dedelerimizden destan, ninelerimizden masal, annelerimizden ninni, babalarımızdan şiir, arkadaşlarımızdan türkü olarak dinlediğimiz Türkçe'miz, yüzyıllardan beri ulu bir çınar gibi sürekli kendini yenilemiş ve gelişmiştir. Kültürümüzü, inancımızı, tarihimizi, estetiğimizi gelecek kuşaklara aktardığımız Türkçe'miz, millet oluşumuzun da en önemli dayanağı olmuştur."
Kullanılan dilin yaşayacağının asla unutulmaması gerektiğini vurgulayan Çiçek, yaşayan bir varlık olan Türkçe'nin kullanıldığı medeniyet çevresindeki dillerle sürekli etkileşim halinde olduğunu belirtti.
Dilin kullanıldıkça gelişeceği gerçeğinin asla unutulmaması gerektiğini anlatan Çiçek, "Yabancı dil bilmek ve konuşmak elbette önelidir ancak her dil kendi olma özelliğini taşımalıdır. Konuşulduğu medeniyet dairesine diğer dillerle etkileşim halinde olan dilimizin yabancı dillerden etkilenmesi gayet tabidir ancak Türkçesi varken yabancı kelime kullanmak bir özensizlik olduğu kadar en hafifinden bir özentidir" dedi.
-"Dilimizi yaşatıp yaygınlaştırmak hepimizin görevidir"-
Bir dilin, güzel konuşulduğu, onun zenginliği kullanıldığı ölçüde saygınlık kazanacağını dile getiren Çiçek, şunları kaydetti:
"Bu nedenle dilimizi yaşatıp yaygınlaştırmak hepimizin görevidir. O, annemizden bize bırakılan bir mirastır. Bizler de evlatlarımıza bu mirası aktaracağız. Mirasyedi gibi dilimizi yabancılaştırmaya hizmet etmemeliyiz. Hedefimiz, Adriyatik'ten Çin Seddi'ne kadar değil, Amerika'dan Japonya'ya kadar Türkçe konuşarak seyahat edilebilir bir dünya olmalıdır. Duyuş, düşünüş ve inanışımızı en doğru şekilde ifade edebildiğimiz Türkçe'mizi sadece konuşma dili olarak değil, bilim sanat ve edebiyat dili olarak yaşatmak ve yaygınlaştırmak hedefimiz olmalıdır."
Yabancı kelimelerin Türkçe'ye yerleşmesinin önüne geçilmesi noktasında kurumların da sorumluluğunu bulunduğuna dikkati çeken Çiçek, öncelikle belediyelerin Türkçe kelimelerin kullanımı noktasında dikkat etmesi gerektiğini söyledi.
Türkçe'nin çok zengin bir dil olduğunu ancak 32 bin kelimeye kadar düştüğüne işaret eden Çiçek, insanların önemli bir kısmının 300-350 kelimeyle dilini kullanmaya çalıştığını belirtti.
Yürütülen yoğun çabayla Türkçe'nin tekrar 117 bin kelimeye çıkarıldığını söyleyen Çiçek, şöyle konuştu:
"Ortada bir gerçek var ki; biz böylesine zengin bir dil, kültür ve kelime hazinesine sahip olmamıza rağmen insanımızın çok önemli bir kısmı 250-300 kelimeyle, 500 kelimeyle konuşuyor. Siyasetçiler olarak bir araştırma yaptırsak, acaba biz meydanda nutuk çekerken, kürsüde konuşurken Türkçeyi kaç kelimeyle konuşuyoruz. Bir Fransız politikacı Paris'te nutuk çekerken Fransızcayı kaç kelimeyle konuşuyor. Her alanda bu değerlendirmeleri yapabiliriz. O zaman da karnemiz ortaya çıkmış olur."
Çiçek, açılışın ardından Karaman Valisi Murat Koca ve Belediye Başkanı Kamil Uğurlu'yu ziyaret etti. Tarihi Hatuniye Medresi'ndeki Piri Reis sergisinin açılışını gerçekleştiren Çiçek, daha sonra Polisevi'nde sanayiciler, sivil toplum kuruluşları ve siyasi partilerin temsilcileri ile öğle yemeğinde bir araya geldi.
Muhabir: Rıfat Yerlikaya
Yayıncı: Hızır Hacısalihoğlu