Akil İnsanlar Soruları Cevapladı

Çözüm süreci kapsamında Manisa'ya gelen Akil İnsanlar Ege Bölgesi Grubu, sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin sorularını yanıtladı.

Akil İnsanlar Soruları Cevapladı
Toplantıya, Başkan Tarhan Erdem sağlık sorunları sebebiyle katılamazken, Avni Özgürel, Arzuhan Doğan Yalçındağ, Hasan Karakaya, Fadime Özkan, Fuat Keyman, Fehmi Koru ve Baskın Oran sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle bir araya geldi. STK'ların sorularını yanıtlayan Akil İnsanlar Grubu STK'ların yönelttiği "Yeni Anayasa çalışmalarının nasıl işleyeceği", "Abdullah Öcalan'ın serbest bırakılıp bırakılmayacağı" şeklinde soruları cevapladı. Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren Avni Özgürel, çözüm sürecinin önemine dikkat çekerek, "Noksansız bir demokrasi inşa sürecinde önümüzdeki en büyük engel uzunca bir süredir. Türkiye'nin içinde savrulduğu şiddet ortamı ve terördür. Bu terörün son bulmaması halinde demokrasinin tartışılması ve inşası, bunun için siyasi girişimler, siyasetin proje geliştirmesi mümkün değil. Evvela silahın, şiddetin son bulması icap ediyor" dedi.

ÖCALAN'IN SERBEST BIRAKILMASI SÖZ KONUSU DEĞİL
Türkiye'de bu konuda ne zaman adım atılsa o noktada gayret sarfeden herkesin canının yandığını belirten Özgürel, şöyle konuştu: "Türkiye deyim yerindeyse bir korku tünelinden çıkıyor. İçeride, dışarıda son derece ciddi tartışmaların yaşandığı, Türkiye'nin dönüşüm çabalarının sınandığı bir süreç aslında. Sadece kavga eden bir örgüt meselesi çözülüyor değil. Eli silahlı bir örgüt var, saldırısını ortadan kaldırmak olarak bakmamak lazım. Türkiye'nin dönüşüm çabası içinde mütalaa etmek, önündeki başlıca engellerden birisi olarak PKK'yı değerlendirerek sürece bakmak icap eder"
Toplantıda kendisine yöneltilen soruları cevaplayan Özgürel, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın serbest bırakılıp bırakılmayacağıyla ilgili bir soru üzerine şunları söyledi: "Bu sürecin herhangi bir noktasına Öcalan'ın serbest bırakılması söz konusu değil. Şu an yattığı oda kaç metrekare bilmiyorum, 12 metrekare diye söyleniyor belki bu 20 metrekare olabilir ama Öcalan açısından en güvenli yer İmralı. Bunca şehidin bulunduğu bir coğrafyada nereye koysanız bir şehidin ailesi gelir bir yerde yakalar, ulaşır. Sadece Batı'da mı?' Onun isteğiyle dağa çıkmış Kürt çocukları var. Az buz değil 26 bin ölen genç çocuk var. 'Sen bizim çocuklarımızı çıkardın, ayrı devlet kuracağız dediydin, bizim oğlan gitti '.Geriye ne kaldı?' Bir pazarlık var. Pazarlığı kaba tabirle Ulaştırma Bakanı açıkladı.

Tek millet, tek devlet, tek bayrak. Pazarlık diyorsak pazarlık bu."

TERÖRÜN VARLIĞI DEMOKRASİ ÖNÜNDE EN ÖNEMLİ ENGEL
Toplantıda söz alan Fehmi Koru da, sürecin sonunda demokratikleşme için önemli bir aşamanın bulunduğunu ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye'de ne kadar siyasi iktidar gelmişse 'Niye daha fazla demokratikleşmeyelim?' sorusunun karşısına 'Terör varken nasıl daha fazla demokratikleşelim' olmuş. Terörün varlığı demokrasi önünde en önemli engel. Bugün de bu süreç içinde yer almamın en önemli sebeplerinden birisi sürecin sonunda gerçekten terörün ortadan kalktığı barış ortamı doğarsa, bugüne kadar ertelenmiş olan demokrasi, insan hakları konusundaki eksiklerimizi de tamamlama fırsatı yaratacaktır."

PKK İLE BİR PAZARLIK YAPILMIYOR
Toplantıda soruları yanıtlayan Fuat Keyman ise, konuşulamayan pek çok konunun artık konuşulabildiğini belirterek sözlerine şöyle devam etti: "Bizi bir araya getiren silahların susmasıdır. Ölümün olmaması çok önemli. Bugün cenazenin olmadığı 110'uncu gündeyiz ve her geçen gün daha makulleşiyoruz. Tabi dışarıda endişeler, tepkiler var ama ölümsüz geçen her gün bunları konuşabiliyoruz. Her gün biraz daha iyiye gidiyoruz. Bunun değerini bilelim" Akil İnsanların gönüllülük esası üzerine çalışmalarını sürdürdüğünü anlatan Keyman, sözlerini şöyle tamamladı: "PKK ile bir pazarlık yapılmıyor arkadaşlar. Böyle bir durum olduğunun farkında olsaydık biz bu işe girmezdik. Ömer Seyfettin'in Diyet'i gibi bir bedel de ödenmiyor. Türkiye silah, ölüm, çatışma sorununu bitiriyor. Tabii bu sorunun bitmesiyle Türkiye'nin demokratikleşmesinin birlikte olması lazım. Barışın kalıcı olması lazım. Haklar, özgürlükler ve sorumluluklarla gelir. Ben bu süreçten Türkiye'nin güçlenerek çıkacağına inanıyorum. Türkiye zayıflayacak, bölünecek gibi sürecin temeli korku üzerine kurulmuş. Türkiye güçleniyor. Bizim de bundan korku filan duymamamız lazım"
Kaynak: İHA