Bakan Avcı’dan Öğretmenlere Ders
Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Nabi Avcı, Eskişehir’de 81 ilden gelen öğretmenlerle bir araya geldi.
Avcı, toplantıda öğretmenlere akademisyenlik yıllarında uyguladığı eğitim politikasını anlattı.
Öğretmenevi’nde düzenlenen yemekli toplantıya, Bakan Avcı ve eşi Semra Avcı’nın aynı sıra Kosova Eğitim, Bilim ve Teknoloji Bakanı Rame Buja, Eskişehir Valisi Dr. Kadir Koçdemir, AK Parti Eskişehir Milletvekili Ülker Can, UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Öcal Oğuz, davetliler ve 81 ilden gelen öğretmenler katıldı.
Burada konuşan Bakan Avcı, Eskişehir’den başlattıkları programı Konya ile devam ettireceklerini belirterek, kültürel mirasın olduğu tüm illerde bu tür programları yapacaklarını bildirdi. Avcı, öğretmenlere akademisyenlik hayatından kesitler sunarak, “Ben üniversitede ders verirken öğrencinin ilgisini diri tutmak adına şöyle bir yöntem izliyordum. Derse başlarken arkadaşlara diyorum ki, genellikle düşünce tarihi dersi veriyordum. Tabi düşünce tarihi dersinde birçok isim zikrediyorsunuz. Düşünürlerin isimleri vesaire. Dersin başında diyordum ki, bu derste pek çok isim söyleyeceğim ama bunlardan bir tanesi uyduruk bir isim olacak. Böyle bir adam veya kadın yok. Sanki öyle biri varmış gibi onun üstünden bir takım düşünceler anlatacağım. Gelecek ders, benim hangi düşünürü uydurduğumu kim bilirse ona sınavda artı 10 puan. Yani araya kattığımız olmayan kişiyi, sahte ismi kim bulursa ona sınavda 10 puan daha vereceğiz diyordum. Amacım da öğretmenler olarak tahmin edeceğiniz gibi çocuklar öyle olunca dersi dikkatle dinliyorlar, bütün söylenen isimleri not ediyorlar, sonra kütüphaneye gidip o isimler var mı yok mu diye küçük çaplı bir araştırma yapıyorlar ve bunlardan bir tanesini bulamıyorlar. Dolayısıyla da çocuklara küçük bir kütüphane turu yaptırmak için öyle bir numara yapıyorduk. Ama bu uygulama yüzünden söyledikleri hep kuşkuyla karşılanan bir hoca olmaya başlamıştım. Yani hoca acaba uyduruyor mu, bize bir numara mı yapıyor, yoksa gerçekten böyle bir şey var mı, bu teoriler doğru mu falan” dedi.
AVCI, ÖĞRETMENLERE ARSLAN KAYNARDAĞ’IN ‘FELSEFECİLERLE KONUŞMALAR’ ADLI KİTABINI ÖNERDİ
‘Biz Eskişehir’de bir gelenek haline getirdik, bu tür konuşmalarda araya bir iki kitap ismi sıkıştırıyoruz’ diyen Avcı, öğretmenlere Arslan Kaynardağ’ın ‘Felsefecilerle Konuşmalar’ adlı kitabını önererek, şöyle konuştu:
“Orada Türk felsefesinin duayenlerinden Takiyettin Mengüşoğlu’nun anlattığı, onunla yapılan bir konuşma var. Orada Takiyettin bey rahmetli, Almanya’da felsefe eğitimi görmeye gittiği zaman üniversitede kendilerinin nasıl hafta sonlarında çevredeki tarihi, kültürel öğeleri tanıtmak üzere gezilere katıldıklarını, o geziler sayesinde daha sonra aslında liseyi bitirdiği Sivas’ı, Almanya dönüşünde nasıl görmeyi öğrendiğini, okurken Sivas’ı meğerse hiç ama hiç görmediğini ama Almanya’daki kültürel geziler sayesinde çevreye bakmak, kültürel değerleri tanımak, o kültürel eğitim sayesinde dönüşünde meğerse Sivas’ın ne çok güzelliklere sahip olduğunu gördüğünü çok güzel anlatır. Siz çocuklarımızın çevreleri görmesi için çocuklarımızın Almanya’ya kadar gitmelerine imkan vermeyeceksiniz. Dolayısıyla ben yaptığınız tüm hizmetlere, katkılara, çabalara çok teşekkür ediyorum.”
Konuşmasının ardından yemek yiyen Avcı, daha sonra da eline tablet bilgisayarını alarak Arslan Kaynardağ’ın ‘Felsefecilerle Konuşmalar’ adlı kitabına konu olan Takiyettin Mengüşoğlu’nun söyleşisinin bir kısmını öğretmenlere okudu.
Programda konuşan Eskişehir Valisi Dr. Kadir Koçdemir ise, günümüzde iletişim ve ulaşım imkanlarındaki baş döndürücü gelişmelerin kültürel miras unsurlarını kaybolma tehlikesiyle karşı karşıya bıraktığını kaydetti.
Somut olmayan kültürel miras duyarlılığının gözetilmesi gerektiğini anlatan Koçdemir, “Çünkü bu husustaki çalışmaları başarıya götürme potansiyeli olan tek teşkilat milli eğitim teşkilatıdır. Öğretmenlerimizin bu hususa ağırlık vermeleri, öğrencileri nezdinde çalışmalar yapmaları fevkalade sevindiricidir. Bizde bu yıl yapacağımız çalışmalarla Eskişehir’de yaşayagelen somut olmayan kültürel miras unsurlarının hayatiyetinin devamını sağlamaya ve kentimizin bu unvanları başka yerlere devrettiğimiz 2014 yılından itibaren de sürekli olarak kültür merkezi, Türk dünyasının önemli kültür merkezlerinden biri haline getirmeye çalışıyoruz. Bunlarda da öğretmenlerin katkısı önemli olacaktır” diye konuştu.
UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Öcal Oğuz da, Eskişehir’den başlatılan bu etkiliği tüm Türkiye’de sürdüreceklerini ifade ederek, öğretmenleri, kültürel mirası çocuklara aktarmaktaki gösterdiği başarılarından ötürü teşekkür etti.
Konuşmaların ardından Muğla’dan, Iğdır’dan ve Düzce’den gelerek toplantıya katılan öğretmenler, kendi yazdıkları çeşitli kitapları Bakan Avcı’ya takdim etti.
Kaynak: İHA
Öğretmenevi’nde düzenlenen yemekli toplantıya, Bakan Avcı ve eşi Semra Avcı’nın aynı sıra Kosova Eğitim, Bilim ve Teknoloji Bakanı Rame Buja, Eskişehir Valisi Dr. Kadir Koçdemir, AK Parti Eskişehir Milletvekili Ülker Can, UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Öcal Oğuz, davetliler ve 81 ilden gelen öğretmenler katıldı.
Burada konuşan Bakan Avcı, Eskişehir’den başlattıkları programı Konya ile devam ettireceklerini belirterek, kültürel mirasın olduğu tüm illerde bu tür programları yapacaklarını bildirdi. Avcı, öğretmenlere akademisyenlik hayatından kesitler sunarak, “Ben üniversitede ders verirken öğrencinin ilgisini diri tutmak adına şöyle bir yöntem izliyordum. Derse başlarken arkadaşlara diyorum ki, genellikle düşünce tarihi dersi veriyordum. Tabi düşünce tarihi dersinde birçok isim zikrediyorsunuz. Düşünürlerin isimleri vesaire. Dersin başında diyordum ki, bu derste pek çok isim söyleyeceğim ama bunlardan bir tanesi uyduruk bir isim olacak. Böyle bir adam veya kadın yok. Sanki öyle biri varmış gibi onun üstünden bir takım düşünceler anlatacağım. Gelecek ders, benim hangi düşünürü uydurduğumu kim bilirse ona sınavda artı 10 puan. Yani araya kattığımız olmayan kişiyi, sahte ismi kim bulursa ona sınavda 10 puan daha vereceğiz diyordum. Amacım da öğretmenler olarak tahmin edeceğiniz gibi çocuklar öyle olunca dersi dikkatle dinliyorlar, bütün söylenen isimleri not ediyorlar, sonra kütüphaneye gidip o isimler var mı yok mu diye küçük çaplı bir araştırma yapıyorlar ve bunlardan bir tanesini bulamıyorlar. Dolayısıyla da çocuklara küçük bir kütüphane turu yaptırmak için öyle bir numara yapıyorduk. Ama bu uygulama yüzünden söyledikleri hep kuşkuyla karşılanan bir hoca olmaya başlamıştım. Yani hoca acaba uyduruyor mu, bize bir numara mı yapıyor, yoksa gerçekten böyle bir şey var mı, bu teoriler doğru mu falan” dedi.
AVCI, ÖĞRETMENLERE ARSLAN KAYNARDAĞ’IN ‘FELSEFECİLERLE KONUŞMALAR’ ADLI KİTABINI ÖNERDİ
‘Biz Eskişehir’de bir gelenek haline getirdik, bu tür konuşmalarda araya bir iki kitap ismi sıkıştırıyoruz’ diyen Avcı, öğretmenlere Arslan Kaynardağ’ın ‘Felsefecilerle Konuşmalar’ adlı kitabını önererek, şöyle konuştu:
“Orada Türk felsefesinin duayenlerinden Takiyettin Mengüşoğlu’nun anlattığı, onunla yapılan bir konuşma var. Orada Takiyettin bey rahmetli, Almanya’da felsefe eğitimi görmeye gittiği zaman üniversitede kendilerinin nasıl hafta sonlarında çevredeki tarihi, kültürel öğeleri tanıtmak üzere gezilere katıldıklarını, o geziler sayesinde daha sonra aslında liseyi bitirdiği Sivas’ı, Almanya dönüşünde nasıl görmeyi öğrendiğini, okurken Sivas’ı meğerse hiç ama hiç görmediğini ama Almanya’daki kültürel geziler sayesinde çevreye bakmak, kültürel değerleri tanımak, o kültürel eğitim sayesinde dönüşünde meğerse Sivas’ın ne çok güzelliklere sahip olduğunu gördüğünü çok güzel anlatır. Siz çocuklarımızın çevreleri görmesi için çocuklarımızın Almanya’ya kadar gitmelerine imkan vermeyeceksiniz. Dolayısıyla ben yaptığınız tüm hizmetlere, katkılara, çabalara çok teşekkür ediyorum.”
Konuşmasının ardından yemek yiyen Avcı, daha sonra da eline tablet bilgisayarını alarak Arslan Kaynardağ’ın ‘Felsefecilerle Konuşmalar’ adlı kitabına konu olan Takiyettin Mengüşoğlu’nun söyleşisinin bir kısmını öğretmenlere okudu.
Programda konuşan Eskişehir Valisi Dr. Kadir Koçdemir ise, günümüzde iletişim ve ulaşım imkanlarındaki baş döndürücü gelişmelerin kültürel miras unsurlarını kaybolma tehlikesiyle karşı karşıya bıraktığını kaydetti.
Somut olmayan kültürel miras duyarlılığının gözetilmesi gerektiğini anlatan Koçdemir, “Çünkü bu husustaki çalışmaları başarıya götürme potansiyeli olan tek teşkilat milli eğitim teşkilatıdır. Öğretmenlerimizin bu hususa ağırlık vermeleri, öğrencileri nezdinde çalışmalar yapmaları fevkalade sevindiricidir. Bizde bu yıl yapacağımız çalışmalarla Eskişehir’de yaşayagelen somut olmayan kültürel miras unsurlarının hayatiyetinin devamını sağlamaya ve kentimizin bu unvanları başka yerlere devrettiğimiz 2014 yılından itibaren de sürekli olarak kültür merkezi, Türk dünyasının önemli kültür merkezlerinden biri haline getirmeye çalışıyoruz. Bunlarda da öğretmenlerin katkısı önemli olacaktır” diye konuştu.
UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Öcal Oğuz da, Eskişehir’den başlatılan bu etkiliği tüm Türkiye’de sürdüreceklerini ifade ederek, öğretmenleri, kültürel mirası çocuklara aktarmaktaki gösterdiği başarılarından ötürü teşekkür etti.
Konuşmaların ardından Muğla’dan, Iğdır’dan ve Düzce’den gelerek toplantıya katılan öğretmenler, kendi yazdıkları çeşitli kitapları Bakan Avcı’ya takdim etti.