BDP Grup Başkanvekili Baluken'den Açıklama
BDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, TBMM'de çözüm sürecine ilişkin komisyon kurulmasının, ''Kürt sorunun çözümü anlamına gelmediğini, bunun, Meclis'in attığı ilk adım olabileceğini'' söyledi.
Baluken, çözüm sürecine ilişkin araştırma önergelerinin TBMM Genel Kurulu'ndaki görüşmelerinde BDP Grubu adına söz aldı.
Bugünkü Meclis tablosundan hicap duyduğunu dile getiren Baluken, halkın beklentilerinin gerisinde bir siyasi tabloyla karşı karşıya olduklarını belirtti.
Baluken, ''Burada bağırıp çağıranların çoğu, aslında korktukları ortamlarda, yüksek sesle ıslık çalan insanların psikolojisinde. Bu ıslığın, bağırmanın sesi, onların korkularına yetmeyecek. Halkların kardeşliğini, eşitliğini esas alan bu süreç, 75 milyonun ortak isteğiyle yürümeye devam edecektir'' dedi.
Bu sürecin sadece 2012'nin son aylarında yaşanmadığını ifade eden Baluken, çatışmalı süreçten, inkar politikalarından çözüm üretemeyeceğini anlayan devlet aklının, 1999 ve 2004'te bu tarz görüşmelerle, yeni süreçlerin arayışına girdiğini söyledi.
Baluken, ancak hükümetlerin yeterince cesur davranmamasının, bu süreçlerin heba edilmesine, sorunun çözümsüzlüğe doğru gitmesine neden olduğunu vurguladı.
Baluken, sürecin yürümesiyle ilgili Hükümet'in yetersizliğini hep dile getirdiklerini belirterek, sürecin yürümesi, yetersizliklerin süreç içinde kapatılması gerektiğini kaydetti.
SHP'nin, CHP'nin 1998 ve 2002'de konuyla ilgili raporlarından alıntı yapan Baluken, ''Söylenilenler bugüne kadar hayata geçirilseydi, bugün Kürt sorununun çözümünü değil, bu sorunu çözüp farklı sorunları konuşurduk'' dedi.
Bu komisyonun kurulmasının, Kürt sorunun çözümü anlamına gelmediğini, Meclis'in bu konuda attığı ilk adım olabileceğini savunan Baluken, bu sürecin, uzun soluklu yürümeleri, sorumluluğu almaları gereken bir süreç olduğunu belirtti.
İdris Baluken, ''Bu nedenle sosyal demokrasi ilkelerine bağlı bütün milletvekilleri arkadaşlarımızın, bu uzun süreçte kendi geçmişlerine, sosyal demokrasinin evrensel ilkelerine uygun şekilde tutumlarını yeniden gözden geçirmeleri önemlidir. Belki de son yıllarda ilk defa yaklaşık 3 aydır, her gün genç bedenler toprağa düşmüyor, güne kendi evladın ölüm haberiyle başlayan analar gözyaşı dökmüyor, ilk kez 75 milyonun akan kanın durması için yoğun talebi var. Buradan, bu sürece karşı çıkarken mevcut tabloyu, vicdani muhasebeyi göz önünde bulundurmalıyız'' diye konuştu.
Muhabir: Meltem Yılmaz
Yayıncı: Sefa Salantur
Kaynak: AA
Bugünkü Meclis tablosundan hicap duyduğunu dile getiren Baluken, halkın beklentilerinin gerisinde bir siyasi tabloyla karşı karşıya olduklarını belirtti.
Baluken, ''Burada bağırıp çağıranların çoğu, aslında korktukları ortamlarda, yüksek sesle ıslık çalan insanların psikolojisinde. Bu ıslığın, bağırmanın sesi, onların korkularına yetmeyecek. Halkların kardeşliğini, eşitliğini esas alan bu süreç, 75 milyonun ortak isteğiyle yürümeye devam edecektir'' dedi.
Bu sürecin sadece 2012'nin son aylarında yaşanmadığını ifade eden Baluken, çatışmalı süreçten, inkar politikalarından çözüm üretemeyeceğini anlayan devlet aklının, 1999 ve 2004'te bu tarz görüşmelerle, yeni süreçlerin arayışına girdiğini söyledi.
Baluken, ancak hükümetlerin yeterince cesur davranmamasının, bu süreçlerin heba edilmesine, sorunun çözümsüzlüğe doğru gitmesine neden olduğunu vurguladı.
Baluken, sürecin yürümesiyle ilgili Hükümet'in yetersizliğini hep dile getirdiklerini belirterek, sürecin yürümesi, yetersizliklerin süreç içinde kapatılması gerektiğini kaydetti.
SHP'nin, CHP'nin 1998 ve 2002'de konuyla ilgili raporlarından alıntı yapan Baluken, ''Söylenilenler bugüne kadar hayata geçirilseydi, bugün Kürt sorununun çözümünü değil, bu sorunu çözüp farklı sorunları konuşurduk'' dedi.
Bu komisyonun kurulmasının, Kürt sorunun çözümü anlamına gelmediğini, Meclis'in bu konuda attığı ilk adım olabileceğini savunan Baluken, bu sürecin, uzun soluklu yürümeleri, sorumluluğu almaları gereken bir süreç olduğunu belirtti.
İdris Baluken, ''Bu nedenle sosyal demokrasi ilkelerine bağlı bütün milletvekilleri arkadaşlarımızın, bu uzun süreçte kendi geçmişlerine, sosyal demokrasinin evrensel ilkelerine uygun şekilde tutumlarını yeniden gözden geçirmeleri önemlidir. Belki de son yıllarda ilk defa yaklaşık 3 aydır, her gün genç bedenler toprağa düşmüyor, güne kendi evladın ölüm haberiyle başlayan analar gözyaşı dökmüyor, ilk kez 75 milyonun akan kanın durması için yoğun talebi var. Buradan, bu sürece karşı çıkarken mevcut tabloyu, vicdani muhasebeyi göz önünde bulundurmalıyız'' diye konuştu.
Muhabir: Meltem Yılmaz
Yayıncı: Sefa Salantur