Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün'ün Açıklaması
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, "Bölücülük fikrinin demokratik ortamlarda taraftar bulması mümkün değildir" dedi.
Ergün, partisinin bir toplantısında çözüm süreciyle ilgili yaptığı konuşmada şunları söyledi: "Bu artık başkasıyla oturup çözmeye çalıştığımız bir mesele değil. Kendimize özgü bir yolumuz var bizim." Nihat Ergün, partisinin Kocaeli İl Başkanlığı'nın Antikkapı Restaurant'ta düzenlenen danışma meclisinde yaptığı konuşmada, Türkiye'yi demokratikleştirmeye mecbur olduklarını anlattı. Bakan Ergün, konuşmasında "Hukuk devleti alanında eksik varsa rahat değilse insanlar düşüncelerini ifade edemiyorlarsa kendilerini ifade edemiyorlarsa inançlarını açıkça yaşayamıyorlarsa kendi farklı özellikleriyle birlikte toplumda var olamıyorsa o zaman o insanlar huzurlu olmaz" dedi.
10 yıl sonra bundan daha demokratik bir Türkiye inşa ettiklerini belirten Ergün, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bugünkü demokrasi düzeyimiz bizi tatmin eden bir düzey değil. 10 öncesine göre çok daha zengin bir ülke inşa ettik. Bugünkü düzeyimiz bizi tatmin etmiyor. Bugün 10 yıl önceki gibi üniversiteye girmeye çalışan kızın fotoğrafını çekiyorlar mı çekmiyorlar. Bunlar sabırla aşılan işler. Demokrasi geliştikçe bunlar aşılacak herkes rahat edecek. Avukat kızı mahkemeye sokmuyorlar. Niye başı örtülü. Bu insanlık dışı uygulamalar Türkiye'de bir bir son bulacak. İnsanlık dışı birşey kalmayacak Türkiye'de. İnsanın aklına vicdanına izahına sığmayan hiçbirşey kalmayacak. Herşey normal olacak. Milletin ayağına pranga vuranlar ilerlemeyi durdurmuşlardır. Kim ilerleyebilir bu sorunları yaşarken. Hiç bir insan hiç bir alanda sıkıntı yaşamayacak kadar Türkiye'yi demokratikleştirme mecburiyetindeyiz" Bakan Ergün, konuşmasının devamında Türkiye'deki terörle ilgili gerçekleşen çözüm sürecine vurgu yaparak şu ifadeleri kullandı: "Ya herkes bir gün bölücü olursa. Bölücülük fikri; bütünlük fikri karşısında o kadar zayıf, bu ülkenin gerçeklerinden o kadar uzak bir fikirdir ki. Hiç kimsenin bundan kaygılanmasına gerek yok. Bölücülük fikrinin demokratik ortamlarda taraftar bulması mümkün değildir. Seslendirilebilir. Bölünmek iyidir diyenler olabilir. Toplum buna ikna olmaz." Türkiye'nin iç içe geçtiğini belirten Ergün, sözlerine şöyle devam etti: "Türkiye o kadar iç içe geçmiş ki ülkenin her karış toprağı herkesin toprağı haline gelmiş ki kimsenin ne kendi kendine bir yere gitmesi mümkün ne de kovsan gitmesi mümkün. Ne kimseyi kovabilirsiniz ne de kimse kendiliğinden gidebilir. Türkiye isteyerek de bölünemez istemeyerek de bölünemez. İmkansız olan birşey. Ben böyle inanıyorum. Türkiye'nin bölünebilirliği üzerine politika üretmek kadar yanlış birşey yok. Yarın otursak bir formülünü bile bulsak bölünsek desek. Tüm üniversiteleri çalıştırsak, akademileri çalıştırsak bize bir formül bulun desek de olmaz bunun bir formülü yok. Demokrasi haklar ve özgürlükler ülkeyi böler diyenlere sözümüz şudur; bir ülkeyi haklar bölmez haksızlık böler. Türkiye'de terör dışarı taşmıştır başkasının el attığı meseleler haline gelmiştir. Türkiye teröre rağmen bölünemeyen bir yapıya sahip olduğu için bölücülük fikri kabul görmemiş bir fikirdir. Terör örgütü de dahil olmak üzere bu fikrin nasıl yanlış bir fikir olduğunu görmüşlerdir. Ve bugün silah bırakmak, terörden vazgeçmiş bir Türkiye'nin nasıl olabileceği noktasını düşünmeye başlamışlardır." Bakan Ergün son olarak "Bu mesele Türkiye'yi yavaşlatan bir unsurdur bunun devreden çıkması lazım" diyerek Türkiye'nin bu meseleyi kimseyle oturup çözmediğini kendine özgü çözüm yollarıyla çözdüğünün altını çizdi .
Kaynak: İHA
10 yıl sonra bundan daha demokratik bir Türkiye inşa ettiklerini belirten Ergün, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bugünkü demokrasi düzeyimiz bizi tatmin eden bir düzey değil. 10 öncesine göre çok daha zengin bir ülke inşa ettik. Bugünkü düzeyimiz bizi tatmin etmiyor. Bugün 10 yıl önceki gibi üniversiteye girmeye çalışan kızın fotoğrafını çekiyorlar mı çekmiyorlar. Bunlar sabırla aşılan işler. Demokrasi geliştikçe bunlar aşılacak herkes rahat edecek. Avukat kızı mahkemeye sokmuyorlar. Niye başı örtülü. Bu insanlık dışı uygulamalar Türkiye'de bir bir son bulacak. İnsanlık dışı birşey kalmayacak Türkiye'de. İnsanın aklına vicdanına izahına sığmayan hiçbirşey kalmayacak. Herşey normal olacak. Milletin ayağına pranga vuranlar ilerlemeyi durdurmuşlardır. Kim ilerleyebilir bu sorunları yaşarken. Hiç bir insan hiç bir alanda sıkıntı yaşamayacak kadar Türkiye'yi demokratikleştirme mecburiyetindeyiz" Bakan Ergün, konuşmasının devamında Türkiye'deki terörle ilgili gerçekleşen çözüm sürecine vurgu yaparak şu ifadeleri kullandı: "Ya herkes bir gün bölücü olursa. Bölücülük fikri; bütünlük fikri karşısında o kadar zayıf, bu ülkenin gerçeklerinden o kadar uzak bir fikirdir ki. Hiç kimsenin bundan kaygılanmasına gerek yok. Bölücülük fikrinin demokratik ortamlarda taraftar bulması mümkün değildir. Seslendirilebilir. Bölünmek iyidir diyenler olabilir. Toplum buna ikna olmaz." Türkiye'nin iç içe geçtiğini belirten Ergün, sözlerine şöyle devam etti: "Türkiye o kadar iç içe geçmiş ki ülkenin her karış toprağı herkesin toprağı haline gelmiş ki kimsenin ne kendi kendine bir yere gitmesi mümkün ne de kovsan gitmesi mümkün. Ne kimseyi kovabilirsiniz ne de kimse kendiliğinden gidebilir. Türkiye isteyerek de bölünemez istemeyerek de bölünemez. İmkansız olan birşey. Ben böyle inanıyorum. Türkiye'nin bölünebilirliği üzerine politika üretmek kadar yanlış birşey yok. Yarın otursak bir formülünü bile bulsak bölünsek desek. Tüm üniversiteleri çalıştırsak, akademileri çalıştırsak bize bir formül bulun desek de olmaz bunun bir formülü yok. Demokrasi haklar ve özgürlükler ülkeyi böler diyenlere sözümüz şudur; bir ülkeyi haklar bölmez haksızlık böler. Türkiye'de terör dışarı taşmıştır başkasının el attığı meseleler haline gelmiştir. Türkiye teröre rağmen bölünemeyen bir yapıya sahip olduğu için bölücülük fikri kabul görmemiş bir fikirdir. Terör örgütü de dahil olmak üzere bu fikrin nasıl yanlış bir fikir olduğunu görmüşlerdir. Ve bugün silah bırakmak, terörden vazgeçmiş bir Türkiye'nin nasıl olabileceği noktasını düşünmeye başlamışlardır." Bakan Ergün son olarak "Bu mesele Türkiye'yi yavaşlatan bir unsurdur bunun devreden çıkması lazım" diyerek Türkiye'nin bu meseleyi kimseyle oturup çözmediğini kendine özgü çözüm yollarıyla çözdüğünün altını çizdi .