Prof. Dr. Bayındır: İlkbahar Alerjik Yapıdaki İnsanlar İçin Sıkıntı Mevsimi

İlkbaharın alerjik yapıdaki insanlar için sıkıntı mevsimi olduğunu söyleyen Prof. Dr. Ülkü Bayındır, her dört kişiden birinde, yaşamlarının bir döneminde alerjik hastalıklar görüldüğüne dikkat çekti.

Prof. Dr. Bayındır, “Anne veya babası alerjik olan kişide herhangi bir şeye karşı alerji gelişmesi riski yüzde 30'dur. Hem anne hem de babası alerjik olan kişilerde ise yüzde 50-60’a çıkıyor. Genetiğin yanında hava kirliliği, endüstriyel kimyasal maddeler, sigara dumanı ve enfeksiyon gibi faktörler de alerji gelişmesine katkıda bulunuyor.” dedi.

İzmir Kent Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Bayındır, baharla birlikte pek çok kişinin gündemine giren alerji konusuna dikkat çekti. Alerjinin, benzer şartlarda başka insanlara zarar vermeyen maddelere karşı vücudun gösterdiği aşırı bir duyarlılık şeklinde tanımlandığını belirten Bayındır, “Güzel bahar günleri başlıyor; ne yazık ki bazı alerjik yapıdaki insanlarımız, bu günleri biraz sıkıntılı geçirebilir. Bir taraftan havaya karışan polenler, diğer taraftan havaların ısınması, atmosfer basıncındaki değişiklikler ve havanın nem miktarındaki farklılıklar, alerjik yapısı olanlarda hastalıkların ortaya çıkmasına yol açar.” diye konuştu.

Prof. Dr. Bayındır, alerjinin büyük ölçüde genetik olarak belirlendiğini, insanların yaklaşık yüzde 25’inde yaşamının bir döneminde alerjik hastalıklar görüldüğünü kaydetti.

Genetiğin yanında alerjiye hava kirliliği, endüstriyel kimyasal maddeler, sigara dumanı ve enfeksiyonların da sebep olduğunu ifade eden Bayındır, “Genel görüşe göre alerjik hastalıklar, karmaşık genetik faktörlerle çevresel faktörlerin etkileşimi sonucunda oluşmaktadır. İlkbaharda en sık görülen alerjik hastalıklar, halk arasında bahar nezlesi veya saman nezlesi diye bilinen alerjik rinit ve alerjik astımdır. Alerjik rinitte ilk belirtiler, çocuklukta veya gençlikte ortaya çıkar. Burunda ve genizde akıntı, tıkanıklık, kaşıntı, hapşırık, gözlerde sulanma ve kızarıklık tarzındadır. Yaşam kalitesini oldukça bozan bu rahatsızlık, polenlerin solunmasıyla ve gözlerle temas etmesiyle ortaya çıkar. Her polen alerjiye yol açmaz. Ülkemizde özellikle çayır polenleri, hububat polenleri ve yöreye göre çeşitli ağaç polenleri etkilidir. Her alerjik rinitli mutlaka astımlı olur diye bir kural yoktur ancak alerjik rinitli kişilerde astımın ortaya çıkma riski, normal popülasyona göre erkeklerde dört, kadınlarda altı kat daha fazladır.” dedi.

Polen alerjisi olan astımlı hastaların, alerjik oldukları polenlerle karşılaştıklarında şikayetleri artacağını da anlatan Bayındır, bu dönemlerde hastanın ilaç tedavisinin tekrar gözden geçirilmesi gerektiği uyarısında bulundu.ALERJİYE KARŞI DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN NOKTALARHangi polenlere karşı alerjik olduğunuzu öğrenin ve bilinçli bir şekilde korunmaya çalışın. Polenlerin en fazla olduğu saat 05.00-10.00 arasında açıkhavada kalmamaya çalışın, zorunlu hallerde maske kullanın. Polen zamanı açıkhavada spor yapmayın ancak spordan da uzak kalmayın. Saçlar toz tuttuğu için her akşam yıkayın. Evinizi öğleden sonra havalandırın. Çamaşırlarınızı dışarıda kurutmayın. Klima filtresini sık yıkayın veya değiştirin. Evde tüylü hayvan ve bitki bulundurmayın .