Bursa’nın Tasavvuf Kültürü Kayıt Altında

Bursa Büyükşehir Belediyesi, yaklaşık 2 yıllık bir çalışmanın ürünü olan 'Sufi Bursa; Bursa’da Tasavvuf Kültürü' isimli eseri kent belgeliğine kazandırdı.

Bursa’nın Tasavvuf Kültürü Kayıt Altında
Cumhuriyet döneminden Osmanlı ilk dönem eserlerine, Bitinya surlarından arkeolojik kazılara kadar Bursa’nın tüm tarihi değerlerini ayağa kaldırıp, işlevlendirerek buraları yaşayan mekanlar haline getiren Bursa Büyükşehir Belediyesi, somut olmayan kültürel miras çalışmalarına bir yenisini daha ekledi.Bursa’nın, manevi odak noktalarından köklü eğitim kurumlarına, önemli şahsiyetlerinden el sanatları ve seyahatnamelere kadar her alanda hazırlanan yayınlarla kentin hafızasını tazeleyen Büyükşehir Belediyesi, yaklaşık 2 yıllık bir çalışmanın ürünü olan ve kentin manevi dünyasına ışık tutacak 'Sufi Bursa; Bursa’da Tasavvuf Kültürü' isimli kaynak bir eseri daha kent belgeliğine kazandırdı. Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tasavvuf Tarihi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Kara’nın proje danışmanlığında hazırlanan eser, Kent Müzesi’nde Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe’nin de katıldığı törenle tanıtıldı.Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, tasavvufun, İslam kültüründe önemli bir yeri olan tekkelerin, tasavvufi düşüncenin şekillendiği yerler olduğunu, kiminin çevrelerindeki insanların manevi ihtiyaçlarını gidermek için kurulduğunu, kiminin ise bölge insanına sahip çıkarken, uzun yollar üzerinde yolcular için bir sığınak olduğunu söyledi.

Çeşitli amaçlarla kurulan tekkelerin, Türkiye’deki yolculuğunun 1925’li yıllara kadar sürdürdüğünü ifade eden Başkan Altepe, şöyle konuştu: “Bursa’da, Cumhuriyet öncesinde 40 kadar tarikatın faaliyette olduğunu biliyoruz. Numaniye, Karabaş-i Veli ve İsmail Hakkı Tekkesi günümüze kadar gelebilmiştir. Bizler, Büyükşehir Belediyesi olarak Bursamızın soyut ve somut tüm değerleriyle geleceğe taşınması noktasında çok büyük hassasiyet gösteriyoruz. Gerek harabe halindeki tarihi eserlerimizin restore edilerek ayağa kaldırılması, gerekse soyut kültürel mirasımızın kayıt altına alınarak arşivlerimize kazandırılması çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz. Bursamızın tarihi ve kültürel mirasını koruma ve geleceğe taşıma kapsamında başlattığımız hayata geçirdiğimiz projelerden biri de ‘Sufi Bursa Sergisi’ idi. “Sûfî Bursa: Bursa’da Tasavvufî Kültür Sergisi” ile amacımız; Bursa’nın bir yönünü daha tekrar gün yüzüne çıkartmak ve bu şehrin manevi dünyası ile hoşgörü iklimi olma özelliğini bir daha paylaşmaktı. Çünkü biliyoruz ki bağrından bir medeniyet çıkaran bu şehir, bu medeniyetin asırlarca ayakta kalmasını, Emir Sultan’lara, Aziz Mahmud Hüdayi’lere, Molla Fenari ve İsmail Hakkı Bursevi gibi manevi öncülere borçludur. “Sufi Bursa” sergisiyle hissettirmeye çalıştığımız Bursa’nın tasavvufi birikimini bu eserle ölümsüzleştirmek istedik.”Sergi ve kitabın proje danışmanlığını yapan Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tasavvuf Tarihi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Kara ise ruhla bedenin aslında bir bütün olduğunu, tekkelerin de insanın hem ruhuna hem de maddi ihtiyaçlarına hizmet verdiğini kaydetti.

“Sufi Bursa; Bursa’da Tasavvuf Kültürü” isimli esere imza koyan akademisyenler adına söz alan Prof. Dr. Zeren Tanındı da böyle bir eseri kente kazandıran Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür etti. Kişisel koleksiyonu ile sergiye büyük katkı veren Bursa Kent Müzesi Koordinatörü Ahmet Erdönmez de çalışmaya katkı veren herkese teşekkür etti.
Tanıtım toplantısının ardından ‘tekke’ kültürünün bir parçası olarak davetlilere çorba ikram edildi.