Arınç: Olumlu Geçen Üç Ayda Bölge İçin Müracaatta Bulunan Yatırımcı Sayısı Arttı

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, seçim bölgesi Bursa'da çözüm sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Arınç, "Şimdi düşünün son üç ayda bire on katlanmıştır yatırımlar. Üç ay içerisindeki olumlu havaya baktığımızda müracaat eden yatırımcıların sayısı bir iken on oldu. Bu, büyük bir şans. Her şeyi göze alarak aklımızı kullanarak, reel politika yaparak, terörün bitirilmesi, silahların bırakılması, huzurun gelmesi için çalışma içerisine girdik." dedi.

Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği (UTİB) tarafından düzenlenen V. Uluslararası Ar-Ge Proje Pazarı Zirvesi'nin ödül törenine katılan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Fransız astronot, UNESCO İyi Niyet Elçisi Patrick Baudry'in konferansını da dinledi. Konuşmasında, hükümetin icraatlarını anlatan Bülent Arınç, iş adamlarının eli öpülesi insanlar olduğunu ifade etti.

Arınç, "Çünkü siz risk alıyorsunuz. Sermayeyi koyuyor ve para kazınıyor, ülkeye değer katıyorsunuz. Sizi, kazanırken de harcarken de kutluyoruz. İstikrarı bozmak ekonominin ayağına kurşun sıkmaktır. Eskiden insanlar önünü göremezdi. Şimdi yatırım için önündeki 50 yılı bile görebiliyorlar." şeklinde konuştu.

Bülent Arınç, 2008’de başlayan küresel ekonomik buhrandan Türkiye etkilenmediği gibi, bazı yönlerden krizi fırsata çevirdiğini söyledi.

Arınç, yıllık ihracatın Avrupa pazarındaki daralmaya rağmen 152 milyar dolara çıktığını hatırlattı. Türkiye’nin, daralan pazar karşısında pazar çeşitliliğine gittiğini, Afrika ülkeleri ve Uzak Doğu ülkelerine yöneldiğini belirten Arınç, “500 milyar dolarlık ihracatı hepimiz ümit ediyoruz. Hayal etmek, planlamak, ısrarla, inatla çalışma yürütmek mutlaka bizi başarıya götürecektir. Geçmişte yıkılmış, viran, harap olmuş, ekonomisi çöküntüye uğramış, Türkiye’den makro ekonomik göstergelerde başarılı rakamların teleffuz edildiği bir ülke haline geldik. Avrupa ülkeleri büyüme rakamlarında eksi 4’lerdeyken biz yüzde 2.2 büyüdük.” diye konuştu.

Ekonomik ve siyasi istikrarı siyam ikizlerine benzeten Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, şöyle devam etti: “Siyasi istikrar varsa önünüzü görebiliyorsunuz. Rahmetli Sakıp Sabancı, ‘Penceremi açıyorum ama bugünden ilerisini göremiyorum’ derdi. Bir dönem geldi ‘penceremi açıyorum üç yıl sonrasını görebiliyorum’ derdi. Eğer bugün yaşasaydı ‘50 yıl sonrası görebiliyordum’ derdi. AK Parti iktidarından önceki hükümetlerin ortalama ömrü 1 yıl 2 aydı. Bankalardan sorumlu bakanlar bile vardı. Türkiye böyle bir garabeti yaşadı. Yolsuzluklar, çekemezlikler, çekişmeler Türkiye’ye çok şey kaybettirdi. Ekonomi bundan etkilendi ve darboğazlardan çıkamadı. Türkiye, güçlü hükümetlerce yürütülmeli, arkasına baktığınızda karanlık görmemeli. Üç partili, dört partili, dışarıdan destekli koalisyon dönemlerini unutmayın. Biz Batı gibi değiliz. Batı'da koalisyon kültürü var, birbiriyle anlaşıp, yapıyorlar. Bakanlık sayısını artırmış iç çekişmeler sayesinde Türkiye’ye adım atamamıştır. Kim gelecekse güçlü gelmeli. Tek başına iktidar olmalı ve Türkiye’nin önünü açık tutmalı.”

"HÜKÜMET OLARAK SONUÇ NE OLURSA OLSUN BİR ÇALIŞMAYA GİRDİK"

Ülkenin önünü tıkayacak karanlık bulutları obamıza çekecek hareketlere izin vermemeliyiz. Ekonomimize ait bütün olumlu gösterge rakamları ortadayken terör bizi maalesef ümitsizlik içerisine sokuyordu. Gözyaşları var, ağlayan insanlar var, maddi kayıpların yanında paha biçilemez manevi kayıplarımız var. Bölünme korkusu, tehdit, panik, endişe her şeyi etkiliyordu. Ekonomi bu kadar iyi giderken terörle baş ettiğimizi düşünün; huzurlu günlerin geldiğini, endişe etmeden insanların birbirlerini kucakladığı bir Türkiye düşünün. Güney Doğu ve Doğu Anadolu Bölgesi’nin kalkınması için her şeyi yaptık ama çoğuna izin vermediler. Terör korkusuyla yatırımcı bölgeye gelmedi. Yatırımcı gitti, araçları yakıldı, gitti tehdit aldı. Yatırımcı ve iş adamları parasını yatırdığı yerde huzurlu ve güvenli ortam ister. Şimdi düşünün son üç ayda bire on katlanmıştır yatırımlar. Üç ay içerisindeki olumlu havaya baktığımızda müracaat eden yatırımcıların sayısı bir iken on oldu. Bu büyük bir şans. Her şeyi göze alarak aklımızı kullanarak, reel politika yaparak, terör bitirilmesi, silahların bırakılması, huzurun gelmesi için çalışma içerisine girdik. Hükümet açısından sonucu ne olacaksa olsun, ülke huzura kavuşsun beklentisi içerisindeyiz. Milletimiz sıkıntılardan kurtulduğu zaman teşekkür edecektir, başı dik huzurla yaşamanın erdemine kavuşacaktır."