Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis, Ankara’dan Gelecek Mesajı Bekliyor
BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Aleksander Downer’ın dün Ankara’da Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile dün yaptığı görüşmeyi merakla bekleyen Rum basını Davutoğlu’nun açıklamalarını okurlarına geniş şekilde aktardı.
Politis Gazetesi, “İstanbul’dan Geliyor... Davutoğlu’nun Mesajı... Siz Maraş Biz Gaz” başlıklı haberinde Ankara’da temaslarda bulunan Downer’ın, Davutoğlu’nun Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis’e Güven Yaratıcı Önlemler’le ilgili cevabını İstanbul ve Atina üzerinden getireceğini yazdı.
Downer’ın Türkiye’nin niyetleriyle ilgili bugün Ankara’dan Rum Yönetimi Başkanı’na götüreceği mesajın, Kıbrıs sorununda bundan sonra atılacak adımlar açısından belirleyici görüldüğüne dikkat çeken gazeteye göre Rum tarafı, Türk tarafının bir Güven Yaratıcı Önlemler (GYÖ) müzakeresi prosedürüne girmek niyetinde olup olmadığı ve Ankara’nın, başlama tarihi de dâhil yeni müzakere formülüyle ilgili niyetini öğrenmeyi bekliyor.
Gazete Rum yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in bu sabah görüşeceği Downer’dan, Maraş’ın önümüzdeki aylarda Rum tarafının önerdiği şekilde, yani Mağusa Limanı’nın açılmasına veya Türkiye’nin AB üyelik başlıklarının açılmasına karşılık Maraş konusunun görüşülüp görüşülmeyeceğini duymayı beklediğini yazdı, şunları ekledi:
“Edindiğimiz bilgiler Türkiye’nin, Kıbrıs Rum tarafının ekonomik durum nedeniyle köşeye sıkışmış bulunduğunu hissetmişken Maraş meselesini şu anda karıştırmayı kabul etmesinin zor olduğu yolunda. Aynı bilgiye göre Ankara’nın gündeminde, Maraş’ın Kıbrıs Türk idaresi altında ve/veya Maronit köylerinin açılması gibi bir dizi tek taraflı açılımlar bulunuyor.
Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis yeni söyleşisinde (Alman Der Spiegel’e) müzakereler başlamadan önce yeni bir başarısızlığa uğranmaması için ortamın yeterince hazırlanması ve iyileştirilmesi gerektiğini, Ankara’nın da Kıbrıs Rum tarafının ekonomik zafiyetini istismar etmeye çalıştığını yineledi.
Kasulidis, Ankara tarafından ‘güven jestleri’ yapılmasına ihtiyaç olduğunu belirterek, Türkiye’nin Kıbrıs’ın Barış İçin Ortaklık’a katılımına uyguladığı vetoyu kaldırabileceği (buna karşılık Lefkoşa’nın da Avrupa Savunma Örgütü’yle ilgili bir anlaşmaya vetosunu kaldırabileceği) ve Maraş’ın da Kıbrıslı Rumlara iade edilebileceğini (Mağusa Limanı’ndan doğrudan ticarete karşılık) önerisinde bulundu.”
DAVUTOĞLU’NDAN ALTERNATİF SENARYOLAR
Fileleftheros “Gazın Paylaşılması Anlaşması... Davutoğlu Downer’ın Önüne Alternatif Senaryolar Koydu... İki Devlet Çözümü de Masada” başlıklı haberinde Davutoğlu’nun Downer’la görüşmesinde, iki devlet çözümü yolu çizdiğini ve doğal zenginliğin paylaşımıyla ilgili olacak kısıtlı bir anlaşma formülü koyduğunu yazdı.
Gazete Kıbrıs müzakerelerinin derhal yeniden başlaması konusunu gündeme getirip, doğal gaza da ilgi gösteren Davutoğlu’nun Downer’a Kıbrıslı Rumların müzakerelerin yeniden başlaması konusunda aynı taktiğe, oyalamaya devam etmesi halinde şu alternatif planları açtığını belirtti:
“Bir seçenek, bizimle bir çözüm için anlaşmalarıdır veya Kıbrıs’ın doğal kaynaklarıyla ilgili olacak kısıtlı bir anlaşmaya varabiliriz. Bunlar bizim, onlar onların derlerse bu, Kıbrıs’ta iki devlet çözümü zamanının geldiği anlamına gelir.”
Davutoğlu’nun KKTC’nin, müzakere çağrısının hayati öneme sahip olduğuna işaret ettiğini aktaran gazete, Ankara’nın Doğu Akdeniz bölgesindeki doğal gaz yataklarıyla ilgili tezini yeniden dile getirdiğini, Kıbrıs Rum tarafının Kıbrıs sorununun çözümünden önce doğal gazı çıkartma meşruiyetine sahip olmadığına dikkat çekti. Davutoğlu’nun Downer’a, Cumhurbaşkanı Dr. Derviş Eroğlu’nun; doğal gazın, müşterek istifade hedefiyle BM tarafından kurulacak teknik komitelerde görüşülmesi önerisini hatırlattığını da okurlarına aktardı.
Gazete, Downer’ın Avustralya’ya dönmeden önce son tur temaslarda bulunmak üzere bugün Ada’ya geleceğini ve Cumhurbaşkanı Eroğlu ve Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis ile görüşeceğini kaydetti.
Alithia “Türkiye Bastırıyor” başlığıyla yansıttığı haberinde Türk tarafının Kıbrıs sorununun çözüm prosedürünün yeniden başlamasına acele ediyor ve her imkânıyla bu yönde bastırıyor göründüğünü yazdı.
Davutoğlu-Downer görüşmesinin ardından açıklama yapılmadığını ancak Davutoğlu’nun bir gün önce, Downer’a söylemek niyetinde olduklarını Anadolu Ajansı’na (AA) açıkladığını belirten gazete AA’nın ilgili haberinden alıntılara yer verdi.
Gazete Downer’ın, Davutoğlu ile görüşmesinden önce de Cumhurbaşkanı Dr. Derviş Eroğlu, Dışişleri Bakanı Hüseyin Özgürgün, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis ve Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis’le görüşerek müzakerelerin yeniden başlaması konusunda nabız tuttuğunu hatırlattı.
Gazete Kasulidis’in dün Rum Meclisi Maliye ve Dışişleri komitesi ortak toplantısında memorandumun Kıbrıs sorununun çözümü ile bağdaştırılması çabasının Rum yönetimini çok kaygılandırdığına dikkat çekti.
Habere göre, Rum Dışişleri Bakanı, BBC’nin “Hardtalk” isimli programına, Rumların duymak istediği en son şeyin, ekonomik krizin kendilerini Kıbrıs sorununa, hoşlanmayacakları bir hal çaresini kabul etmeye zorlama maksadını taşıdığı olduğunu da söyledi.
Gazete, bu arada Amerikan Kongresi üyesi Ed Whitfield ve Steve Cohen’in, BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon’a göndermek üzere; Kıbrıs’taki iki lideri mümkün olan en kısa zamanda çözüm bulunması için harekete geçmeye çağırdıkları bir mektup hazırlayarak Kongre’de imzaya açtıklarını yazdı.
Kaynak: İHA
Downer’ın Türkiye’nin niyetleriyle ilgili bugün Ankara’dan Rum Yönetimi Başkanı’na götüreceği mesajın, Kıbrıs sorununda bundan sonra atılacak adımlar açısından belirleyici görüldüğüne dikkat çeken gazeteye göre Rum tarafı, Türk tarafının bir Güven Yaratıcı Önlemler (GYÖ) müzakeresi prosedürüne girmek niyetinde olup olmadığı ve Ankara’nın, başlama tarihi de dâhil yeni müzakere formülüyle ilgili niyetini öğrenmeyi bekliyor.
Gazete Rum yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in bu sabah görüşeceği Downer’dan, Maraş’ın önümüzdeki aylarda Rum tarafının önerdiği şekilde, yani Mağusa Limanı’nın açılmasına veya Türkiye’nin AB üyelik başlıklarının açılmasına karşılık Maraş konusunun görüşülüp görüşülmeyeceğini duymayı beklediğini yazdı, şunları ekledi:
“Edindiğimiz bilgiler Türkiye’nin, Kıbrıs Rum tarafının ekonomik durum nedeniyle köşeye sıkışmış bulunduğunu hissetmişken Maraş meselesini şu anda karıştırmayı kabul etmesinin zor olduğu yolunda. Aynı bilgiye göre Ankara’nın gündeminde, Maraş’ın Kıbrıs Türk idaresi altında ve/veya Maronit köylerinin açılması gibi bir dizi tek taraflı açılımlar bulunuyor.
Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis yeni söyleşisinde (Alman Der Spiegel’e) müzakereler başlamadan önce yeni bir başarısızlığa uğranmaması için ortamın yeterince hazırlanması ve iyileştirilmesi gerektiğini, Ankara’nın da Kıbrıs Rum tarafının ekonomik zafiyetini istismar etmeye çalıştığını yineledi.
Kasulidis, Ankara tarafından ‘güven jestleri’ yapılmasına ihtiyaç olduğunu belirterek, Türkiye’nin Kıbrıs’ın Barış İçin Ortaklık’a katılımına uyguladığı vetoyu kaldırabileceği (buna karşılık Lefkoşa’nın da Avrupa Savunma Örgütü’yle ilgili bir anlaşmaya vetosunu kaldırabileceği) ve Maraş’ın da Kıbrıslı Rumlara iade edilebileceğini (Mağusa Limanı’ndan doğrudan ticarete karşılık) önerisinde bulundu.”
DAVUTOĞLU’NDAN ALTERNATİF SENARYOLAR
Fileleftheros “Gazın Paylaşılması Anlaşması... Davutoğlu Downer’ın Önüne Alternatif Senaryolar Koydu... İki Devlet Çözümü de Masada” başlıklı haberinde Davutoğlu’nun Downer’la görüşmesinde, iki devlet çözümü yolu çizdiğini ve doğal zenginliğin paylaşımıyla ilgili olacak kısıtlı bir anlaşma formülü koyduğunu yazdı.
Gazete Kıbrıs müzakerelerinin derhal yeniden başlaması konusunu gündeme getirip, doğal gaza da ilgi gösteren Davutoğlu’nun Downer’a Kıbrıslı Rumların müzakerelerin yeniden başlaması konusunda aynı taktiğe, oyalamaya devam etmesi halinde şu alternatif planları açtığını belirtti:
“Bir seçenek, bizimle bir çözüm için anlaşmalarıdır veya Kıbrıs’ın doğal kaynaklarıyla ilgili olacak kısıtlı bir anlaşmaya varabiliriz. Bunlar bizim, onlar onların derlerse bu, Kıbrıs’ta iki devlet çözümü zamanının geldiği anlamına gelir.”
Davutoğlu’nun KKTC’nin, müzakere çağrısının hayati öneme sahip olduğuna işaret ettiğini aktaran gazete, Ankara’nın Doğu Akdeniz bölgesindeki doğal gaz yataklarıyla ilgili tezini yeniden dile getirdiğini, Kıbrıs Rum tarafının Kıbrıs sorununun çözümünden önce doğal gazı çıkartma meşruiyetine sahip olmadığına dikkat çekti. Davutoğlu’nun Downer’a, Cumhurbaşkanı Dr. Derviş Eroğlu’nun; doğal gazın, müşterek istifade hedefiyle BM tarafından kurulacak teknik komitelerde görüşülmesi önerisini hatırlattığını da okurlarına aktardı.
Gazete, Downer’ın Avustralya’ya dönmeden önce son tur temaslarda bulunmak üzere bugün Ada’ya geleceğini ve Cumhurbaşkanı Eroğlu ve Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis ile görüşeceğini kaydetti.
Alithia “Türkiye Bastırıyor” başlığıyla yansıttığı haberinde Türk tarafının Kıbrıs sorununun çözüm prosedürünün yeniden başlamasına acele ediyor ve her imkânıyla bu yönde bastırıyor göründüğünü yazdı.
Davutoğlu-Downer görüşmesinin ardından açıklama yapılmadığını ancak Davutoğlu’nun bir gün önce, Downer’a söylemek niyetinde olduklarını Anadolu Ajansı’na (AA) açıkladığını belirten gazete AA’nın ilgili haberinden alıntılara yer verdi.
Gazete Downer’ın, Davutoğlu ile görüşmesinden önce de Cumhurbaşkanı Dr. Derviş Eroğlu, Dışişleri Bakanı Hüseyin Özgürgün, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis ve Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis’le görüşerek müzakerelerin yeniden başlaması konusunda nabız tuttuğunu hatırlattı.
Gazete Kasulidis’in dün Rum Meclisi Maliye ve Dışişleri komitesi ortak toplantısında memorandumun Kıbrıs sorununun çözümü ile bağdaştırılması çabasının Rum yönetimini çok kaygılandırdığına dikkat çekti.
Habere göre, Rum Dışişleri Bakanı, BBC’nin “Hardtalk” isimli programına, Rumların duymak istediği en son şeyin, ekonomik krizin kendilerini Kıbrıs sorununa, hoşlanmayacakları bir hal çaresini kabul etmeye zorlama maksadını taşıdığı olduğunu da söyledi.
Gazete, bu arada Amerikan Kongresi üyesi Ed Whitfield ve Steve Cohen’in, BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon’a göndermek üzere; Kıbrıs’taki iki lideri mümkün olan en kısa zamanda çözüm bulunması için harekete geçmeye çağırdıkları bir mektup hazırlayarak Kongre’de imzaya açtıklarını yazdı.