İran'da internet 'İrannet'e mi dönüşecek?
Sekiz yıl önce Mahmud Ahmedinejad'ın iktidara gelmesinden sonra İran hükümeti, ulusal bir internet ağı kurmayı planladığını açıklamıştı.
Bu plan o zamanlar fazla dikkat çekmemişti.
Ama şimdi cumhurbaşkanlığı seçimlerine iki aydan az bir süre kala, bazı uzmanlar bu ağın çok geliştiğini ve yakında İranlı yetkililerin ülkenin küresel internet ağıyla bağlantısını tamamen kesebilecek konuma gelebileceğini belirtiyor.
Eski Bilişim Teknolojisi Bakanı Muhammed Süleymani, geçen hafta internete girerken ne kadar zorlandığını anlatırken aslında birçok İranlı'nın sıkıntısını dile getiriyordu.
Süleymani, ILNA haber ajansına 'Bu sabah gmail hesabıma girmeye çalıştım. Sonunda vazgeçtim. Neden kimse bunun sorumluluğunu üstlenmek istemiyor? ' dedi.
Aylardır sosyal medyada internet bağlantı hızının düşük olması ve bağlantıların sık sık kesilmesiyle ilgili sayısız şikayet yer alıyor.
Bazıları bunu aşırı yüklenmiş ve geri kalmış internet altyapısına bağlarken, bazıları art niyet arıyor.
Tahran'dan Habil adlı bir internet kullanıcısı 'Yaşlandığımızda torunlarımıza bir şeytanın gelip interneti millileştirdiğini söyleyeceğiz ' diyor.
'Ulusal bilişim ağı'
Habil, İran Hükümeti'nin 'ulusal bilişim ağı ' yaratma planlarına gönderme yapıyor. Bu sadece İran'la sınırlı, kapalı devre bir ağ.
İranlı yetkililer projenin internet erişimini geliştireceğini ve ülkeyi siber saldırılara karşı koruyacağını söylüyor.
Ancak bazı gruplar, bu projenin İran'ın küresel internet ağıyla bağlantısını keseceğini savunuyor.
Balatarin adlı popüler internet sitesinin kurucularından Aziz Aşofte, devlet adına çalışan bilgisayar programcılarının son birkaç yıldır İranlıların ülke içinde birbiriyle iletişim kuracakları ve işlerinde kullanacakları fakat aynı zamanda devletin denetim hakkına sahip olacağı bir sistem üzerinde çalıştıklarını belirtiyor.
'Kapama düğmesi'
Aşofte internet için devletin elinde şimdi bir 'kapama ' düğmesinin bulunduğunu söylüyor.
Londra'da yaşayan İranlı bilişim teknolojisi uzmanı Mahmud İnayet, İranlı yetkililerin uzun zamandır sakıncalı gördükleri birçok siteye erişimi engellediğini, pornografi içerikli ve yönetim karşıtı sitelerin özellikle hedef alındığını belirtiyor.
Ancak İnayet, 2006'da İran'da çok popüler olan BBC Farsça haber sitesine erişimin engellenmesinin bir dönüm noktası olduğuna dikkat çekiyor ve 'Bundan sonra filtreleme bir siyasi araca dönüştü. Bağımsız haber sitelerine bile erişim engellendi. ' diyor.
'İran Orta Doğu'da lider'
Hükümetin denetimine rağmen İran'da internet kullanımı hızla yayılıyor.
Son resmi rakamlara göre, 75 milyon nüfuslu ülkede 45 milyon kişi internet kullanıyor. Bu rakamlar, İran'ı Orta Doğu'da internet kullanımının en yaygın olduğu ülke yapıyor.
Forrester araştırma şirketinden internet altyapısı uzmanı John Rakowski, İranlıların teknolojiyi yakından takip eden bir millet olduğunu söylüyor, 'Nüfusun yarıdan fazlası 35 yaşın altında. Bilgisayarın olmadığı zamanları hatırlamıyorlar. ' diyor.
Son 10 yıldır bu genç İranlılar, hükümetin internete getirdiği yasakları aşacak yöntemler geliştirdi. Bu sayede YouTube, Facebook ve Twitter gibi siteler yasaklara rağmen çok yaygın olarak kullanılıyor.
2009 başkanlık seçimlerinden sonra internet üzerinden örgütlenen protesto gösterileri de buna işaret ediyor.
Hükümet protestoları izleyen yabancı gazetecilerin dolaşımına sınırlama getirince protestocular, cep telefonlarıyla çektikleri videolar aracılığıyla dünyayı gelişmelerden haberdar etti.
Şimdi İranlı yetkililer Haziran'da yapılacak seçimlerde benzer bir şey yaşanmasını önlemek istiyor. Gözlemciler, ulusal internet sistemi projesinin de bu nedenle çıkmış olabileceğini söylüyor.
Fakat uzmanlar, Çin ve Kuzey Kore gibi ülkelerle yapılan kıyaslamaların İran'ın interneti sınırlama konusunda ne kadar ileri gidebileceği konusunda soru işaretleri doğurduğunu belirtiyor.
Kuzey Kore'de Kwangmyong adlı kapalı devre bir internet var. Ancak John Rakowski, 'Kuzey Kore ile İran arasındaki fark, Kuzey Korelilerin daha önce internet deneyimi olmaması. Oysa İranlıların internete erişimleri var. Twitter'a, blog sitelerine girebiliyorlar. Bunu engellemek, ellerinden ekmeklerini sularını almak gibi olur. ' diyor.
'Dijital ırk ayrımı'
Kuzey Kore'nin aksine Çin'de çok sayıda internet kullanıcısı var. Ama Çinliler daha çok Twitter'in Çin'deki muadili Weibo ve Google'dan daha yaygın bir arama motoru olan Baidu gibi yerel siteleri kullanıyor.
Mahmud İnayet 'Facebook, Twitter ve YouTube'un İran versiyonları var ama bunlar tutmadı. Çin'de Baidu gibi internet siteleri özel sektör tarafından geliştirildi. Bu İran'da olamaz. Çünkü İranlı şirketler bir gelir akışı elde edemedi. ' diyor.
İnternet uzmanları, yerel internet ağının ülkeyi siber saldırılara karşı koruyacağı iddiasını gerçekçi bulmuyor. Amerikalı araştırmacı Collin Anderson, İran'ın yerel sistemine hiç zorlanmadan sızmayı başardığını, bunun 'fazladan beş dakikasını' aldığını söylüyor.
İranlı yetkililer, yeni sistemin bağlantı hızının şu andakinden 60 kat fazla olacağını vurguluyor.
Hükümetin bunu kanıtlamak için yerel sitelere erişimi, yabancı sitelerinkinden daha hızlı yaptığı kaydediliyor.
İnsan Hakları İzleme Örgütü Human Rights Watch'tan Rıza Muyini bunu 'dijital ırk ayrımı' olarak niteliyor.
Ama şimdi cumhurbaşkanlığı seçimlerine iki aydan az bir süre kala, bazı uzmanlar bu ağın çok geliştiğini ve yakında İranlı yetkililerin ülkenin küresel internet ağıyla bağlantısını tamamen kesebilecek konuma gelebileceğini belirtiyor.
Eski Bilişim Teknolojisi Bakanı Muhammed Süleymani, geçen hafta internete girerken ne kadar zorlandığını anlatırken aslında birçok İranlı'nın sıkıntısını dile getiriyordu.
Süleymani, ILNA haber ajansına 'Bu sabah gmail hesabıma girmeye çalıştım. Sonunda vazgeçtim. Neden kimse bunun sorumluluğunu üstlenmek istemiyor? ' dedi.
Aylardır sosyal medyada internet bağlantı hızının düşük olması ve bağlantıların sık sık kesilmesiyle ilgili sayısız şikayet yer alıyor.
Bazıları bunu aşırı yüklenmiş ve geri kalmış internet altyapısına bağlarken, bazıları art niyet arıyor.
Tahran'dan Habil adlı bir internet kullanıcısı 'Yaşlandığımızda torunlarımıza bir şeytanın gelip interneti millileştirdiğini söyleyeceğiz ' diyor.
'Ulusal bilişim ağı'
Habil, İran Hükümeti'nin 'ulusal bilişim ağı ' yaratma planlarına gönderme yapıyor. Bu sadece İran'la sınırlı, kapalı devre bir ağ.
İranlı yetkililer projenin internet erişimini geliştireceğini ve ülkeyi siber saldırılara karşı koruyacağını söylüyor.
Ancak bazı gruplar, bu projenin İran'ın küresel internet ağıyla bağlantısını keseceğini savunuyor.
Balatarin adlı popüler internet sitesinin kurucularından Aziz Aşofte, devlet adına çalışan bilgisayar programcılarının son birkaç yıldır İranlıların ülke içinde birbiriyle iletişim kuracakları ve işlerinde kullanacakları fakat aynı zamanda devletin denetim hakkına sahip olacağı bir sistem üzerinde çalıştıklarını belirtiyor.
'Kapama düğmesi'
Aşofte internet için devletin elinde şimdi bir 'kapama ' düğmesinin bulunduğunu söylüyor.
Londra'da yaşayan İranlı bilişim teknolojisi uzmanı Mahmud İnayet, İranlı yetkililerin uzun zamandır sakıncalı gördükleri birçok siteye erişimi engellediğini, pornografi içerikli ve yönetim karşıtı sitelerin özellikle hedef alındığını belirtiyor.
Ancak İnayet, 2006'da İran'da çok popüler olan BBC Farsça haber sitesine erişimin engellenmesinin bir dönüm noktası olduğuna dikkat çekiyor ve 'Bundan sonra filtreleme bir siyasi araca dönüştü. Bağımsız haber sitelerine bile erişim engellendi. ' diyor.
'İran Orta Doğu'da lider'
Hükümetin denetimine rağmen İran'da internet kullanımı hızla yayılıyor.
Son resmi rakamlara göre, 75 milyon nüfuslu ülkede 45 milyon kişi internet kullanıyor. Bu rakamlar, İran'ı Orta Doğu'da internet kullanımının en yaygın olduğu ülke yapıyor.
Forrester araştırma şirketinden internet altyapısı uzmanı John Rakowski, İranlıların teknolojiyi yakından takip eden bir millet olduğunu söylüyor, 'Nüfusun yarıdan fazlası 35 yaşın altında. Bilgisayarın olmadığı zamanları hatırlamıyorlar. ' diyor.
Son 10 yıldır bu genç İranlılar, hükümetin internete getirdiği yasakları aşacak yöntemler geliştirdi. Bu sayede YouTube, Facebook ve Twitter gibi siteler yasaklara rağmen çok yaygın olarak kullanılıyor.
2009 başkanlık seçimlerinden sonra internet üzerinden örgütlenen protesto gösterileri de buna işaret ediyor.
Hükümet protestoları izleyen yabancı gazetecilerin dolaşımına sınırlama getirince protestocular, cep telefonlarıyla çektikleri videolar aracılığıyla dünyayı gelişmelerden haberdar etti.
Şimdi İranlı yetkililer Haziran'da yapılacak seçimlerde benzer bir şey yaşanmasını önlemek istiyor. Gözlemciler, ulusal internet sistemi projesinin de bu nedenle çıkmış olabileceğini söylüyor.
Fakat uzmanlar, Çin ve Kuzey Kore gibi ülkelerle yapılan kıyaslamaların İran'ın interneti sınırlama konusunda ne kadar ileri gidebileceği konusunda soru işaretleri doğurduğunu belirtiyor.
Kuzey Kore'de Kwangmyong adlı kapalı devre bir internet var. Ancak John Rakowski, 'Kuzey Kore ile İran arasındaki fark, Kuzey Korelilerin daha önce internet deneyimi olmaması. Oysa İranlıların internete erişimleri var. Twitter'a, blog sitelerine girebiliyorlar. Bunu engellemek, ellerinden ekmeklerini sularını almak gibi olur. ' diyor.
'Dijital ırk ayrımı'
Kuzey Kore'nin aksine Çin'de çok sayıda internet kullanıcısı var. Ama Çinliler daha çok Twitter'in Çin'deki muadili Weibo ve Google'dan daha yaygın bir arama motoru olan Baidu gibi yerel siteleri kullanıyor.
Mahmud İnayet 'Facebook, Twitter ve YouTube'un İran versiyonları var ama bunlar tutmadı. Çin'de Baidu gibi internet siteleri özel sektör tarafından geliştirildi. Bu İran'da olamaz. Çünkü İranlı şirketler bir gelir akışı elde edemedi. ' diyor.
İnternet uzmanları, yerel internet ağının ülkeyi siber saldırılara karşı koruyacağı iddiasını gerçekçi bulmuyor. Amerikalı araştırmacı Collin Anderson, İran'ın yerel sistemine hiç zorlanmadan sızmayı başardığını, bunun 'fazladan beş dakikasını' aldığını söylüyor.
İranlı yetkililer, yeni sistemin bağlantı hızının şu andakinden 60 kat fazla olacağını vurguluyor.
Hükümetin bunu kanıtlamak için yerel sitelere erişimi, yabancı sitelerinkinden daha hızlı yaptığı kaydediliyor.
İnsan Hakları İzleme Örgütü Human Rights Watch'tan Rıza Muyini bunu 'dijital ırk ayrımı' olarak niteliyor.