Çözüm Sürecine Destek Verdi
Terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın yargılandığı davaya şehit aileleri adına müdahil olan avukat Mehdi Keskin, çözüm sürecine destek verdi.
Keskin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kastamonu Baro Başkanı sıfatıyla 1999'da Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesinde görülen davayı takiple görevlendirilen şehit ailelerinin avukatlarından olduğunu söyledi.
Davada yaşadıklarını hatırından çıkaramayacağını belirten Keskin, çözüm sürecine karşı çıkanların yanlış ifadelerde bulunduğunu savundu.
"Abdullah Öcalan siyasete karışacak" gibi gayri ciddi, yakışıksız sözler sarf edildiğini aktaran Keskin, "Abdullah Öcalan affedilebilir mi, hayır. Bugünkü mevzuatımıza göre ağırlaştırılmış müebbet cezası almıştır. Ağırlaştırılmış müebbet cezası almış bir kimse affedilemez" diye konuştu.
-"Çözüm sürecinin başarılı olmasına ihtiyacımız var"-
Çözüm sürecinin başarıyla sonuçlanması durumunda ülkeye çok faydalı olacağını düşündüğünü dile getiren Keskin, şöyle devam etti:
"Şimdi Başbakan bir formül buldu, 'Bir çözüm süreci yapalım' dedi.
'Ne verdiniz de Apo ve PKK sizinle anlaştı-' diyorlar. Bana göre verilen bir şey yok. Sadece Abdullah Öcalan da PKK da istedikleri noktaya ulaşamayacaklarını ve Türkiye Cumhuriyeti Devletiyle baş edemeyeceklerini anladıkları için devletimize teslim oldu. Bu sürecin başarıyla yürütülebilmesi için milletimizin de imkan ve destek vermesi lazım.
Destek vermeyenler, bana göre, kötü laf kullanmak istemiyorum ama en azından anlayışsız, düşüncesiz ve bilgisiz davranıyorlar. Onların kullandığı, 'siz vatan hainisiniz, vicdansızsınız' kelimelerine doğrusu edebim ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak saygım el vermiyor."
"Kim bu memlekette bir taşın üstüne taş koyarsa, huzur için bir santimlik, milimlik hizmet yaparsa hepsinden Allah razı olsun" diyen Keskin, "Bugün gerçekten bu hükümetin ileri sürdüğü, ortaya koyduğu bu sistemin başarılı olmasına ihtiyacımız var. Başarılı olması için de dilek ve temennide bulunuyor, dua ediyoruz" ifadesini kullandı.
-MHP Genel Başkanı Bahçeli'ye tepki-
Keskin, davanın görüldüğü günlerdeki koalisyon hükümetinin ortaklarından MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin çözüm sürecine ilişkin sarf ettiği sözleri anlamakta güçlük çektiğini söyledi.
Anayasa ve Ceza Kanunu'na göre terör örgütü elebaşı Öcalan hakkında idam kararı alındığını anımsatan Keskin, şöyle konuştu:
"Suçu vatana ihanetti. Yargıtay safhasına geldi. Yargıtay, mahkemenin kararını onayladı. Yani idam kararı kesinleşmiş oldu. O günkü anayasamıza ve kanunlarımıza göre olması gereken, Başbakanlığın dosyayı Meclise göndermesiydi. Meclis bir oylama yapacaktı. İsterse mahkemenin bu idam kararının yerine getirilmesine karar verebilir, isterse müebbete çevirebilirdi ama bunun için dosyanın Meclise gitmesi gerekirdi."
Dönemin Başbakanı Bülent Ecevit, koalisyon ortakları Bahçeli ve ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın Öcalan'ın dosyasını Meclise göndermemeye karar verdiklerini söylediğini aktaran Keskin, sözlerini şöyle tamamladı:
"Dosyayı Başbakanlığın çekmecesine kilitlediler. Tabii dosya Meclise gidemeyince oylama yapamadı. Oylama yapılamayınca da Öcalan'ın idam kararı yerine getirilemedi. Bir süre sonra Avrupa Sözleşmesi uyarınca idam kararı kaldırıldığı için Öcalan da idamdan kurtulmuş oldu. Bugün Bahçeli, Öcalan'ı affeden imzasının bulunmasına rağmen, 'İmralı canisiyle bu Başbakan ve çözüm sürecinin akiller heyeti beraber oldu. Bunlar hıyanet içinde, vicdansız, devleti bölmeye uğraşıyor' şeklinde beyanat veriyor.
Bir an için bütün bunlar doğru olsa o zaman şunu sormak gerekiyor, 'Bahçeli, peki bütün bunlar yanlış, doğrusu ne- Bu iş 29 yıldır düzeltilemediğine, her gün dünyanın askeri ve sivili öldüğüne, her gün dünyanın milyonlarca dolarlar ortadan kaybolduğuna göre biz bu işi nasıl hallederiz-"
Yayıncı: Kemal Kaymak
Kaynak: AA
Davada yaşadıklarını hatırından çıkaramayacağını belirten Keskin, çözüm sürecine karşı çıkanların yanlış ifadelerde bulunduğunu savundu.
"Abdullah Öcalan siyasete karışacak" gibi gayri ciddi, yakışıksız sözler sarf edildiğini aktaran Keskin, "Abdullah Öcalan affedilebilir mi, hayır. Bugünkü mevzuatımıza göre ağırlaştırılmış müebbet cezası almıştır. Ağırlaştırılmış müebbet cezası almış bir kimse affedilemez" diye konuştu.
-"Çözüm sürecinin başarılı olmasına ihtiyacımız var"-
Çözüm sürecinin başarıyla sonuçlanması durumunda ülkeye çok faydalı olacağını düşündüğünü dile getiren Keskin, şöyle devam etti:
"Şimdi Başbakan bir formül buldu, 'Bir çözüm süreci yapalım' dedi.
'Ne verdiniz de Apo ve PKK sizinle anlaştı-' diyorlar. Bana göre verilen bir şey yok. Sadece Abdullah Öcalan da PKK da istedikleri noktaya ulaşamayacaklarını ve Türkiye Cumhuriyeti Devletiyle baş edemeyeceklerini anladıkları için devletimize teslim oldu. Bu sürecin başarıyla yürütülebilmesi için milletimizin de imkan ve destek vermesi lazım.
Destek vermeyenler, bana göre, kötü laf kullanmak istemiyorum ama en azından anlayışsız, düşüncesiz ve bilgisiz davranıyorlar. Onların kullandığı, 'siz vatan hainisiniz, vicdansızsınız' kelimelerine doğrusu edebim ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak saygım el vermiyor."
"Kim bu memlekette bir taşın üstüne taş koyarsa, huzur için bir santimlik, milimlik hizmet yaparsa hepsinden Allah razı olsun" diyen Keskin, "Bugün gerçekten bu hükümetin ileri sürdüğü, ortaya koyduğu bu sistemin başarılı olmasına ihtiyacımız var. Başarılı olması için de dilek ve temennide bulunuyor, dua ediyoruz" ifadesini kullandı.
-MHP Genel Başkanı Bahçeli'ye tepki-
Keskin, davanın görüldüğü günlerdeki koalisyon hükümetinin ortaklarından MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin çözüm sürecine ilişkin sarf ettiği sözleri anlamakta güçlük çektiğini söyledi.
Anayasa ve Ceza Kanunu'na göre terör örgütü elebaşı Öcalan hakkında idam kararı alındığını anımsatan Keskin, şöyle konuştu:
"Suçu vatana ihanetti. Yargıtay safhasına geldi. Yargıtay, mahkemenin kararını onayladı. Yani idam kararı kesinleşmiş oldu. O günkü anayasamıza ve kanunlarımıza göre olması gereken, Başbakanlığın dosyayı Meclise göndermesiydi. Meclis bir oylama yapacaktı. İsterse mahkemenin bu idam kararının yerine getirilmesine karar verebilir, isterse müebbete çevirebilirdi ama bunun için dosyanın Meclise gitmesi gerekirdi."
Dönemin Başbakanı Bülent Ecevit, koalisyon ortakları Bahçeli ve ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın Öcalan'ın dosyasını Meclise göndermemeye karar verdiklerini söylediğini aktaran Keskin, sözlerini şöyle tamamladı:
"Dosyayı Başbakanlığın çekmecesine kilitlediler. Tabii dosya Meclise gidemeyince oylama yapamadı. Oylama yapılamayınca da Öcalan'ın idam kararı yerine getirilemedi. Bir süre sonra Avrupa Sözleşmesi uyarınca idam kararı kaldırıldığı için Öcalan da idamdan kurtulmuş oldu. Bugün Bahçeli, Öcalan'ı affeden imzasının bulunmasına rağmen, 'İmralı canisiyle bu Başbakan ve çözüm sürecinin akiller heyeti beraber oldu. Bunlar hıyanet içinde, vicdansız, devleti bölmeye uğraşıyor' şeklinde beyanat veriyor.
Bir an için bütün bunlar doğru olsa o zaman şunu sormak gerekiyor, 'Bahçeli, peki bütün bunlar yanlış, doğrusu ne- Bu iş 29 yıldır düzeltilemediğine, her gün dünyanın askeri ve sivili öldüğüne, her gün dünyanın milyonlarca dolarlar ortadan kaybolduğuna göre biz bu işi nasıl hallederiz-"
Yayıncı: Kemal Kaymak