’Çözüm Süreci Türkiye’de Büyük Bir Kesim Tarafından Destekleniyor’

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Murat Yel, çözüm sürecinin Türkiye’de büyük bir kesim tarafından desteklendiğini vurguladı.

Ali Murat Yel, “Bu süreçten memnun olmayan küçük bir kesim var. Onları anlamak çok zor. Sadece Başbakan’a ya da iktidara yapılan bir muhalefet gibi gözüküyor.“ dedi.

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Murat Yel ile Radikal Gazetesi Yazarı Cengiz Çandar, Moral FM’de yayınlanan ve Selahaddin Kocaaslan tarafından sunulan Sabah Gündemi programına konuk oldu. Programda çözüm süreci ile ilgili sorulara cevap veren Doçent Ali Murat Yel, dünyada terör örgütlerinin hiçbir zaman kazanamadığını belirtirken, “Terörle kazanılmış hiçbir başarı olmamıştır. Terörist hiçbir zaman galip olamamıştır. Sadece korku salmıştır. Ama eninde sonunda yenilmiştir.” diye konuştu.

Kocaaslan’ın “Çözüm sürecinin toplum üzerindeki etkisini nasıl buluyorsunuz?” sorusuna ise Yel, “Süreç Türkiye’de büyük bir kesim tarafından destekleniyor. Bu süreçten memnun olmayan küçük bir kesim var. Onları anlamak çok zor. Sadece Başbakan’a ya da iktidara yapılan bir muhalefet gibi gözüküyor. O insanların çoğunluğu terörün neden meydana geldiğini öğrenemedi. Çok büyük bir şaşkınlık yaşıyorlar. Türkiye’de insanlar haber bültenlerinde ‘Şu kadar kişi saldırıya uğradı, bombalı saldırı yapıldı’ gibi bir şey duymamaya başladı.

Bu çok önemli bir aşama.” karşılığını verdi.
Programda Radikal Yazarı Cengiz Çandar da PKK’nın çekilme sürecini açıklayan Murat Karayılan’ın beyanlarını değerlendirdi.
Cengiz Çandar, Karayılan’ın ifade ettiği unsurların barış sürecinin uygulama aşamasına nasıl geçileceğinin bir beyanı olduğunu söyledi.

Çandar, “Bu süreç başladıktan sonra bu sürecin en önemli dönemeci Öcalan’ın Nevruz mesajıydı. PKK’nın silahlı mücadeleyi bırakmasıydı. Bu süreçte en önemli açıklamayı Öcalan, Nevruz bildirisiyle yapmıştı. Bu çözüm için ilk aşamaydı. Ama sürecin ilerlemesi için teknik uygulama Kandil’in tutumuna bağlıydı. Ara sıra farklı haberler gelse de en sonunda dünkü sonuç ortaya çıktı. Bu Kandil’deki PKK yöneticilerinin hala Öcalan’ın talimatlarına uyguladıklarının bir görüntüsüdür.” dedi.

Çözüm sürecinin 3 aşamalı bir program olduğunun altını çizen Çandar, konuları sırasıyla ele almanın daha doğru olduğunu kaydederken, şu ifadeleri kullandı:
“PKK’nın silah bırakması ilk aşama. Bu süreç tamamlanmadan ikinci ve üçüncü aşamaları konuşmak için erken olur ve sürece zarar verir. İkinci aşama dediğimiz konu anayasada Kürtlerin kimlik haklarının güvence altına alınacağı bir belgedir. Öcalan da Nevruz açıklamasında Türkiye’nin demokratikleşmesinden söz etmişti. Çünkü Türkiye’de bir darbe anayasası var. Eğer demokratik bir Türkiye olacaksa Kürt sorununun çözümünün hukuki çerçevesinin oturtulması gerekiyor. Birçok kanunda değişikler yapılması gerekiyor. Üçüncü aşamada Öcalan’a 1999 yılında ‘Sen orada yargılandın. Ömür boyu İmralı’da kal’ demek doğru mu? Örgütünü lav ediyor. Çekilin diyor. Murat Karayılan basın toplantısında ‘Öcalan’a özgürlük’ ifadesini çok sonra konuşmak gerektiğini söyledi.

Biz üç aşamalı planda daha birinci aşamadayken son programını konuşmak doğru değil.”
Çözüm sürecinde muhalefetin takındığı tavrı da yorumlayan Çandar, “MHP bu konuda hiçbir tutum geliştirmeyerek âdeta varlık gerekçesini bugünkü söylemine bağlamış gözüküyor. MHP’den bu konuda bir beklentim yok. CHP’de ise kımıldanmalar olabilir. Ama burada asıl önemli olan AK Parti’nin bu konuyu bütün bir toplum ve ulusun konusu olarak görmesidir. Sürecin içine olabildiğinde muhalefet partilerini de katmaya çalışmasıdır. Muhalefet demek iktidar partisi ile aynı görüşte olmayan kurumlardır. Bazı konular vardır ki ortak tavır almak gerekir. Bu konuda muhalefet nezdinde böyle olmalıdır.” şeklinde konuştu.