Yrd. Doç. Dr. Akpınar: Abdominal Aort Anevrizması Öldürebilir

Beşir Akpınar, bu hastalık hakkında bilgi verdi. Akpınar, “Aort, vücudun en büyük damarı. Kalpten kanı alıp vücuda dağıtan ana damar. Bazı kişilerde farklı nedenlere bağlı olarak bu damar genişlemeye başlar. Normal çapının yüzde 50’si kadar şişerse bunu bir hastalık olarak kabul ediyoruz. Damarın normal ölçüsü 2 ile 4 santimetredir. Damar çapı 4 santimetrenin üzerine çıktığında aort anevrizması denir. 5,5 santimetrenin üzerine çıktığında ise cerrahi müdahale gerekir. Karın bölgesinde meydana gelen aort anevrizmasına, abdominal aort anevrizması diyoruz. Aort anevrizmalarının yüzde 95’i de zaten bu bölgede meydana gelir. Mesela ünlü bilimadamı Einstein’in ölüm sebebidir bu.” şeklinde konuştu.

KENDİ KENDİNE TESPİTİ MÜMKÜN
Dışarıdan bakılınca farkedilmeyen abdominal aort anevrizmasının, basit bir kendi kendini muayeneyle de tespit edilebileceğini belirten Yrd. Doç. Dr. Akpınar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Abdominal aort anevrizması olan ve fazla kilolu olmayan bir hasta, elini karnına koyduğu zaman orada kalbinin attığını hisseder, güçlü bir nabız alır. Farklı nedenlerle bağ dokusu zayıfladığı için aort genişlemeye başlıyor. Bunun genetik sebepleri de var. Ailesinde aort anevrizması olanların kendisinde de bu hastalığın olma ihtimali yüksek. Genetik yatkınlığı olmayan ve aort anevrizması olan birçok insan da var. En büyük sebeplerden bir tanesi sigara. Aort anevrizması olan hastaların yüzde 90’ının hayatının bir döneminde sigara içtiği tespit edilmiş. Kolesterol yüksekliği, bağ dokusu hastalıkları, geçirilmiş kazalar da nedenler arasında sayılır.”
KRİTİK YAŞ 65
Abdominal aort anevrizmasının bazı kişilerde 30 yaşında da görülebildiğini kaydeden Akpınar, "Ancak en yoğun karşılaşılan yaş, 65 ve üzeri. Bu kişilerin mutlaka aort anevrizması bakımından tetkiklerden geçmesi gerekir. Bu yaş grubunda her 100 kişinin 8’inde abdominal aort anevrizması vardır.” şeklinde konuştu.

DAMAR YIRTILMADAN TEDBİR ŞART
M.Beşir Akpınar, hastalığın ciddiyetini ise şöyle tarif etti: “Bu damar genişlemesi, bir aşamaya kadar gelir. Genişledikçe basınca mukavemeti azalır ve bir müddet sonra içindeki kanı tutamayıp patlar. Bu yırtılma meydana geldiğinde hasta, hastanede bile olsa yüzde 60–90 oranında hayatını kaybeder.” dedi.

KAPALI AMELİYAT DA MÜMKÜN
Şifa Üniversitesi Basmane Hastanesi İnvaziv Radoyoloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. M.Serkan Gür ise damar yapısı uygun hastalarda açık yerine kapalı ameliyat yapılabildiğini söyledi.

Gür, girişimsel radyolojiyle anjiyo yapar gibi aort anevrizmalarına müdahalede bulunabildiklerini kaydetti.