Geleceğin İletişimcileri İşi Uzmanından Dinledi

Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Antalya Kültür Sanat Vakfı (AKSAV) işbirliğiyle düzenlenen 4. Antalya Televizyon Ödülleri programı çerçevesinde gerçekleştirilen master class çalışmasının konukları belgesel yönetmeni Yasin Ali Türkeri ve senarist Sinan Biçici oldu.

Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencilerinin katılımıyla gerçekleşen söyleşi dizisinin ilk konuğu Belgesel Yönetmeni Yasin Ali Türkeri söyleşine ‘Gıdı Gıdı’ belgeselinin gösterimiyle başladı.

Hikayelerine ve belgesellerine insanı, müziği ve tarihi mutlaka yerleştirdiğini hatırlatan Türkeri, öğrencilerin hazırladığı belgeseller için Kültür Bakanlığı’nın destek ve fonlarının yanı sıra ulusal ve uluslararası en prestijli fonları anlattı ve katılabilecekleri festivallerden bahsetti. Bir fona başvururken dikkat edilmesi gerekenlere de değinen Türkeri, belgesel hazırlığı ile iglili de detaylı bilgi verirken, belgesel fikri olan için kaynak ve fonun çok olduğunu da ayrıca hatırlattı.

Belgesel yönetimiyle ilgili ustalık eğitiminde Akdeniz Üniversitesi öğrencileriyle biraraya gelen Yasin Ali Türkeri’nin imza attığı başlıca belgeseller arasında; “Hayatın Ritmi: Aksak” (2008), “Kalemi Kırmasaydık” (2009), “Gıdı Gıdı (2010), “Manastır Doğum Yerim” (2010) yer alıyor. Türkeri’nin kanto sanatçısı Ankine’nin hayatını anlattığı “Hayatın Ritmi: Aksak” adlı TRT ödüllü belgeseli Altın Portakal Film Festivali’nde gösterime girmişti.

Senarist Sinan Biçici ise, çalışmaya katılan Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencilerine senaryo yazarlığıyla ilgili teorik ve pratik sunumlarda bulundu. Biçici, “Uzun bir tarihe ve pek çok hikayeye sahip Türkiye’de senaristler çok şanslı” dedi.

Senaristliğin tüm aşamalarından bahseden Biçici, en önemli unsurun ise ‘fikir’ olduğunu ifade etti.

Türkiye’nin yanı sıra tüm dünyada da ilk etapta fikrin büyük önem taşıdığına vurgu yapan Biçici, özellikle Türkiye’nin bu anlamda şanslı ülkelerden biri olduğunu dile getirdi. Tarihinin çok eski olması ve hikayelerinin henüz tükenmemesinin bu anlamda değerli olduğunu hatırlatan Biçici, yurtdışında ise tam tersi olduğunu ve bundan dolayı farklı kültürlerin hikayelerine ihtiyaç duyduklarını dile getirdi.