Sınav Stresi ve Baş Etme Yolları
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi (OMÜSEM) tarafından 8. ve 12. sınıf öğrenci velileri ve öğrenciler için “Sınav Stresi ve Baş Etme Yolları” konulu konferans düzenledi.
Canik Kültür Merkezi’nde (CKM) düzenlenen konferansa Canik Kaymakamı Abdullah Kalkan, OMÜSEM Müdür Vekili Yrd. Doç. Dr. Fevzi Serkan Özdemir, Canik İlçe Milli Eğitim Müdürü Haluk Melekoğlu, veliler ve öğrenciler katıldı.
Canik ilçesinde okuyan 8. ve 12. sınıf öğrenci velileri ile öğrencilere düzenlenen “Sınav Kaygısı” konulu konferansı OMÜ Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hatice Özyıldız Güz verdi.
Konferans öncesi açılış konuşmasını yapan Canik Kaymakamı Abdullah Kalkan, “Girdiğiniz her sınav bundan sonraki hayatınızın en temel ve belirleyici yol ayrımlarından birisi olacak. Sizler her sınava girdiğinizde sizin geleceğinizi yapan ve hedefinize ulaşmanızı sağlayan yol ayrımlarıdır. Onun için bu fırsatları kaçırmayın” dedi.
Kaygının stresli durumda yaşanan ve her insanda olan bir duygu olduğunu belirten OMÜ Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hatice Özyıldız Güz, “Aşırı kaygı normal olan kaygının çok fazla yaşanarak, bir takım fiziksel belirtilerin ortaya çıkıp paniğe neden olmasıdır. Sınav kaygısı sınav ile ilgili olan tüm düşüncelerin heyecan ve stres oluşturması durumudur. Her öğrenci için sınava girmek stres ve kaygı oluşturur. Ancak kaygının düzeyi öğrenciden öğrenciye değişir. Kaygı, aşırı olmadığı durumlarda faydalıdır. Çünkü kişiyi motive edici özelliği vardır. Ancak aşırı derecedeki kaygı bireyleri olumsuz yönde etkiler. Panikleyen adaylar sık sık saatlerine bakarak konsantrasyonunu düşürür. Birkaç soru yapamayınca iyice panikler ve morali bozulur. Adayın neyi yapıp neyi yapamayacağını önceden bilmesi gereklidir. Hızlı düşünme ile soru çözmeyi, acele soru çözmeyle karıştırmamak gerekir. Bilgi ve tecrübeyi arttırmak için eksikleri giderici, bilinçli çalışmalar yapılmalıdır. Ayda en az 3 deneme sınavı yapılarak sürekli eksikler tespit edilmeli ve eksikleri giderici çalışmalar yapılmalıdır” diye konuştu.
Anne ve babalara da önerilerde bulunan Güz, “Başarı beklenti düzeyinizi azaltın. Sizin beklentiniz çocuğunuzun beklentisinden daha yüksek olmasın. Aşırı idealist ve mükemmeliyetçi olmayın. Sınavlarda başarısız olduğu zaman kişiliğine yönelik eleştirilerde bulunmayın. Başkaları ile kıyaslamayın. Sevginizi koşullu ve şartlı olarak belli etmeyin. ‘Başarılı olursan seni daha çok severiz’ gibi bir anlamı yüklemeyin. Tek taraflı güven vermeyin. ‘Mutlaka başaracaksın’, ‘Sana güveniyoruz’ gibi yaklaşımlardan kaçının. Daha önce elde etmiş başarılarını hatırlatarak güç verin. Olumlu davranışlarını takdir edin ve övün. Olumsuz davranışlarında ise yıkıcı eleştirilerde bulup, duygusal olarak hareket etmeyin” şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA
Canik ilçesinde okuyan 8. ve 12. sınıf öğrenci velileri ile öğrencilere düzenlenen “Sınav Kaygısı” konulu konferansı OMÜ Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hatice Özyıldız Güz verdi.
Konferans öncesi açılış konuşmasını yapan Canik Kaymakamı Abdullah Kalkan, “Girdiğiniz her sınav bundan sonraki hayatınızın en temel ve belirleyici yol ayrımlarından birisi olacak. Sizler her sınava girdiğinizde sizin geleceğinizi yapan ve hedefinize ulaşmanızı sağlayan yol ayrımlarıdır. Onun için bu fırsatları kaçırmayın” dedi.
Kaygının stresli durumda yaşanan ve her insanda olan bir duygu olduğunu belirten OMÜ Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hatice Özyıldız Güz, “Aşırı kaygı normal olan kaygının çok fazla yaşanarak, bir takım fiziksel belirtilerin ortaya çıkıp paniğe neden olmasıdır. Sınav kaygısı sınav ile ilgili olan tüm düşüncelerin heyecan ve stres oluşturması durumudur. Her öğrenci için sınava girmek stres ve kaygı oluşturur. Ancak kaygının düzeyi öğrenciden öğrenciye değişir. Kaygı, aşırı olmadığı durumlarda faydalıdır. Çünkü kişiyi motive edici özelliği vardır. Ancak aşırı derecedeki kaygı bireyleri olumsuz yönde etkiler. Panikleyen adaylar sık sık saatlerine bakarak konsantrasyonunu düşürür. Birkaç soru yapamayınca iyice panikler ve morali bozulur. Adayın neyi yapıp neyi yapamayacağını önceden bilmesi gereklidir. Hızlı düşünme ile soru çözmeyi, acele soru çözmeyle karıştırmamak gerekir. Bilgi ve tecrübeyi arttırmak için eksikleri giderici, bilinçli çalışmalar yapılmalıdır. Ayda en az 3 deneme sınavı yapılarak sürekli eksikler tespit edilmeli ve eksikleri giderici çalışmalar yapılmalıdır” diye konuştu.
Anne ve babalara da önerilerde bulunan Güz, “Başarı beklenti düzeyinizi azaltın. Sizin beklentiniz çocuğunuzun beklentisinden daha yüksek olmasın. Aşırı idealist ve mükemmeliyetçi olmayın. Sınavlarda başarısız olduğu zaman kişiliğine yönelik eleştirilerde bulunmayın. Başkaları ile kıyaslamayın. Sevginizi koşullu ve şartlı olarak belli etmeyin. ‘Başarılı olursan seni daha çok severiz’ gibi bir anlamı yüklemeyin. Tek taraflı güven vermeyin. ‘Mutlaka başaracaksın’, ‘Sana güveniyoruz’ gibi yaklaşımlardan kaçının. Daha önce elde etmiş başarılarını hatırlatarak güç verin. Olumlu davranışlarını takdir edin ve övün. Olumsuz davranışlarında ise yıkıcı eleştirilerde bulup, duygusal olarak hareket etmeyin” şeklinde konuştu.