İktisat Tarihçisi Prof. Dr. Şevket Pamuk'tan sunum
İktisat Tarihçisi Prof. Dr. Şevket Pamuk, "Eğer, 19. yüzyılda devlet vergi toplamakta başarılı olamasaydı, Osmanlı Devleti muhtemeldir ki, çok daha önce dağılacaktı" dedi.
Prof. Dr. Pamuk, Osmanlı Tarihi Uygulama ve Araştırma Merkezi ve Sürekli Eğitim Merkezi iş birliğiyle, Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörlük Konferans Salonu'nda düzenlenen, "Avrupa'da ve Osmanlı'da Savaş, Vergi ve Modern Devletin Oluşumu" konferansda, önceki yıllarda yaptığı araştırmalardan derlediği bir sunum gerçekleştirdi.
"Avrupa'da devletler birbirleriyle sık sık savaşmışlardı ve bu sayede savaş teknolojisinde ilerleme kat edilmiştir. Bu savaşlar esnasında vergi gelirlerini toplama konusunda sorunlar çıkmıştır" diyen Prof. Dr. Pamuk, şöyle konuştu:
"Devletler, savaşlarda yenilmemek ve başarılı olmak için vergi toplamak zorundaydı. Avrupa'da vergileri büyük çoğunlukla yerel seçkinler topluyorlardı. Bu sebeple, bir çok devletin vergileri merkeze aktarılamıyordu. Avrupa ve Osmanlı tarihi gösteriyor ki, merkezde daha fazla vergi toplayabilen devletler, sadece savaşlarda başarılı olmakla kalmıyor, savaşların ekonomi üzerindeki tahribatını da azaltabiliyorlar. Her devlet vergiyi kendi para birimi üzerinden topluyordu ancak tüm devletlerin topladığı vergi miktarını ortak birim olarak gümüş cinsinden hesaplanıyordu. Bu toplam miktarlardan da en çok vergi toplayan devletlerin savaş gücünün daha fazla olduğu ortaya çıkmaktadır."
Vergi gelirindeki farklılıkların kentleşme, savaşlar ve siyasi rejim değişkenlerinin etkisiyle oluştuğunu ifade eden Prof. Dr. Pamuk, şöyle devam etti:
"Avrupa'da temsiliyetçi rejimlerde elitlerin temsil ettiği kentlerde verginin daha kolay toplandığı görülmektedir. Bunun yanı sıra taşrada, kırsal kesimlerde vergi gelirlerini merkeze aktaramama durumu söz konusudur. Polonya'nın çöküşü bu vergi gelirlerini merkeze aktaramadığı için daha kolay olmuştur. 16. yüzyıldan itibaren, Osmanlı'da da taşrada toplanan vergilerin tamamen merkeze aktarılamadığı görülmektedir. Bu dönemden itibaren vergi ihtiyacının ortaya çıkması sonucu Osmanlı Devleti'de vergi toplamada kurumsal düzenlemelere gitti. Mesela Osmanlı Devleti, finansman ihtiyacını içeriden karşılayamadığı için, Kırım Savaşı sırasında ilk defa dışarıdan borç almıştır. Oysa, 16. yüzyılın ilk yarısında, Osmanlı Devleti'nin finansman gücü bütün Avrupa Devletleri'nin toplamı kadardı. Bu dönemde, Osmanlı Devleti'nin karşısına hiçbir devlet çıkamamıştır ancak, Avrupa devletlerinin bir koalisyonu Osmanlı Devleti'yle savaşabiliyordu. 19. yüzyılda Tanzimat, merkezileşme süreci ile birlikte, bir yandan daha güçlü bir ordunun kurulması, demiryollarının inşaa edilmesi, bir yandan da telgrafın devreye girmesi ve yeni teknolojiler, merkezi devletin vergi toplama gücünü ciddi anlamda arttırmıştır. Bu sayede de Osmanlı Devleti varlığını 1 yüzyıl daha sürdürebilmiştir. Eğer, 19. yüzyılda devlet vergi toplamakta başarılı olamasaydı, Osmanlı Devleti muhtemeldir ki, çok daha önce dağılacaktı."
Konferansın ardından, Şeyh Edebali Üniversitesi Prof. Dr. Azmi Özcan, Prof. Dr. Pamuk'a üzerinde Şeyh Edebali Üniversitesi'nin amblemli tabağını hediye etti.
Programa, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Ertan Yıldız, Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Refik Arıkan, Edebali Kültür ve Araştırma Derneği Başkanı Arif Durmuş, akademisyenler ile öğrenciler katıldı.
Muhabir: Mesut Tankulu
Yayıncı: Mürsel Çetin
Kaynak: AA
"Avrupa'da devletler birbirleriyle sık sık savaşmışlardı ve bu sayede savaş teknolojisinde ilerleme kat edilmiştir. Bu savaşlar esnasında vergi gelirlerini toplama konusunda sorunlar çıkmıştır" diyen Prof. Dr. Pamuk, şöyle konuştu:
"Devletler, savaşlarda yenilmemek ve başarılı olmak için vergi toplamak zorundaydı. Avrupa'da vergileri büyük çoğunlukla yerel seçkinler topluyorlardı. Bu sebeple, bir çok devletin vergileri merkeze aktarılamıyordu. Avrupa ve Osmanlı tarihi gösteriyor ki, merkezde daha fazla vergi toplayabilen devletler, sadece savaşlarda başarılı olmakla kalmıyor, savaşların ekonomi üzerindeki tahribatını da azaltabiliyorlar. Her devlet vergiyi kendi para birimi üzerinden topluyordu ancak tüm devletlerin topladığı vergi miktarını ortak birim olarak gümüş cinsinden hesaplanıyordu. Bu toplam miktarlardan da en çok vergi toplayan devletlerin savaş gücünün daha fazla olduğu ortaya çıkmaktadır."
Vergi gelirindeki farklılıkların kentleşme, savaşlar ve siyasi rejim değişkenlerinin etkisiyle oluştuğunu ifade eden Prof. Dr. Pamuk, şöyle devam etti:
"Avrupa'da temsiliyetçi rejimlerde elitlerin temsil ettiği kentlerde verginin daha kolay toplandığı görülmektedir. Bunun yanı sıra taşrada, kırsal kesimlerde vergi gelirlerini merkeze aktaramama durumu söz konusudur. Polonya'nın çöküşü bu vergi gelirlerini merkeze aktaramadığı için daha kolay olmuştur. 16. yüzyıldan itibaren, Osmanlı'da da taşrada toplanan vergilerin tamamen merkeze aktarılamadığı görülmektedir. Bu dönemden itibaren vergi ihtiyacının ortaya çıkması sonucu Osmanlı Devleti'de vergi toplamada kurumsal düzenlemelere gitti. Mesela Osmanlı Devleti, finansman ihtiyacını içeriden karşılayamadığı için, Kırım Savaşı sırasında ilk defa dışarıdan borç almıştır. Oysa, 16. yüzyılın ilk yarısında, Osmanlı Devleti'nin finansman gücü bütün Avrupa Devletleri'nin toplamı kadardı. Bu dönemde, Osmanlı Devleti'nin karşısına hiçbir devlet çıkamamıştır ancak, Avrupa devletlerinin bir koalisyonu Osmanlı Devleti'yle savaşabiliyordu. 19. yüzyılda Tanzimat, merkezileşme süreci ile birlikte, bir yandan daha güçlü bir ordunun kurulması, demiryollarının inşaa edilmesi, bir yandan da telgrafın devreye girmesi ve yeni teknolojiler, merkezi devletin vergi toplama gücünü ciddi anlamda arttırmıştır. Bu sayede de Osmanlı Devleti varlığını 1 yüzyıl daha sürdürebilmiştir. Eğer, 19. yüzyılda devlet vergi toplamakta başarılı olamasaydı, Osmanlı Devleti muhtemeldir ki, çok daha önce dağılacaktı."
Konferansın ardından, Şeyh Edebali Üniversitesi Prof. Dr. Azmi Özcan, Prof. Dr. Pamuk'a üzerinde Şeyh Edebali Üniversitesi'nin amblemli tabağını hediye etti.
Programa, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Ertan Yıldız, Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Refik Arıkan, Edebali Kültür ve Araştırma Derneği Başkanı Arif Durmuş, akademisyenler ile öğrenciler katıldı.
Muhabir: Mesut Tankulu
Yayıncı: Mürsel Çetin