Chp, '2012 Yılı Çocuk İhlalleri' Raporunu Açıkladı
CHP, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nda 2012 yılı çocuk ihlalleri raporunu paylaştı.
Çeşitli kurum ve kuruluşların verilerine dayanan raporda, internet medyasının çocuklar üzerindeki olumsuz yansımaları, çalışan çocuk sayısı, çalışan çocuk nüfusunun eğitim durumu, çeşitli sebeplerden dolayı yaşamını yitiren çocuk sayısı ve erken evlilik gibi istatistliklere yer veriliyor.
CHP, çocuk ihlalleri ile ilgili 2012 yılı raporunu açıkladı.
Konuya ilişkin açıklama yapan CHP Genel Başkanı Sezgin Tanrıkulu, 23 Nisan gününü tüm dünya çocuklarına hediye etmiş olan Türkiye’nin çocuk hakları konusunda belki de tüm devletlerden daha fazla hassasiyet göstermesi gerekirken, ne yazık ki hayatın her alanında çocukların göz ardı edildiğini belirtti.
Çocukların başta eğitim, adalet ve sağlık hakkı olmak üzere tüm alanlarda ayrımcı uygulamalara maruz bırakıldığı, çocuk işçiliğinin her geçen gün derinleşen bir yara haline geldiğini aktaran Tanrıkulu, çocukların karşı karşıya bulundukları devasa yükün, çeşitli araştırmalar neticesinde ortaya konduğu ve çözüm önerileri sunulduğu halde AK Parti’nin bu sorunları görünmez kılmaya çalıştığını savundu.
"ÇOCUKLAR YAŞANANLARDAN EN FAZLA ETKİLENİYOR"
Çocukların yaşanan her türlü olaydan en fazla etkilenen yaş grubunu oluşturduğuna değinen Tanrıkulu, “Göç Vakfı’nın ‘İnternet Medyası Çocuk Hak İhlali İzleme Raporu’na göre 2012 yılı içinde yaşanan bin 96 olaydan 5 bin 285 çocuk etkilendi. Vakfın bu verilerinin sadece internet medyasına yansıyanlardan derlendiğini özellikle belirtmek gerekir. Zira gerek TÜİK gerekse sivil toplum kuruluşlarının verilerine yansımayan sayısız olayın da gerçekleştiğini hatırlatmak lazım.” ifadelerini kullandı.
Göç Vakfı’nın ‘İnternet Medyası Çocuk Hak İhlali İzleme Raporu’na göre 2012 yılı içinde yaşanan bin 96 olaydan 5 bin 285 çocuk etkilendi. Olumsuz etkilenin kız çocuk sayısı 400 iken, etkilenen erkek sayısı da 717 olarak belirlendi. Cinsiyeti belirlenemeyen çocuk sayısı ise 4 bin 168 oldu.
TÜRKİYE NÜFUSUNUN YÜZDE 30'U ÇOCUK
Tanrıkulu’nun TÜİK’in verilerine yer verilen açıklamasında, TÜİK’in 23 Nisan vesilesiyle yayımladığı istatistiklere göre Türkiye nüfusunun yüzde 30’unu çocukların oluşturduğuna yer veriliyor. Tanrıkulu, TÜİK’in 2012 yılı Ekim, Kasım ve Aralık aylarında uygulanan Çocuk İşgücü Anketi sonuçlarına göre çalışan çocuk sayısının 6-14 yaş grubunda 292 bin kişi, 15-17 yaş grubunda ise 601 bin kişi olduğuna dikkat çekerek, TÜİK verilerine göre çalışan çocukların yüzde 50,2’sinin okula devam ettiğini kaydetti.
Yine açıklamada, çalışan çocukların yüzde 44,7’si (399 bin kişi) tarım, yüzde 24,3’ü (217 bin kişi) sanayi ve yüzde 31’i (277 bin kişi) hizmet sektöründe yer aldığı ifade edildi.
Tanrıkulu’nun çocuk hakları ihlallerine ilişkin paylaştığı veriler, şöyle:
TARIM SEKTÖRÜNDE ÇALIŞAN ÇOCUK İSTİHDAMINDA ARTIŞ
Sektör bazında, 2006 yılı sonuçları ile karşılaştırıldığında tarım sektörünün istihdam edilenler içindeki payı 8,1 puan artarken, sanayi sektörünün payı 6,6 puan ve hizmet sektörünün payı ise 1,5 puan azaldı. İşteki duruma göre; çalışan çocukların yüzde 52,6’sı (470 bin kişi) ücretli veya yevmiyeli, yüzde 46,2’si (413 bin kişi) ise ücretsiz aile işçisidir. Temel Çocuk İşgücü Göstergeleri (6-17 yaş), 2006-2012 Tablosu’na bakıldığında, 2006 yılı Ekim-Kasım-Aralık ayları itibari ile istihdam edilen 6-17 yaş aralığı grup 890 bin iken, 2012’nin aynı dönemi için de bu rakam 893 bin olarak gerçekleşti. Bu grubun 2006 yılındaki oranında kadın sayısı 289 bin, erkek sayısı da 601 bin oldu. 2012 yılında ise kadın 279 bin, erkek 614 olduğu belirlendi.
"2012'DE 609 ÇOCUK DEVLET İHLALİ İLE YAŞAMINI YİTİRDİ"
Tanrıkulu’nun paylaştığı Gündem Çocuk Derneği’nin verilerinde de devlet eliyle ortaya çıkan yaşam hakkı ihlalleri neticesinde 609 çocuğun 2012 yılında yaşamını yitirdiğine işaret ediliyor. Sağlık, eğitim, bakım hizmeti alırken hayatını kaybeden çocuk sayısı 33 iken, çocuk işçilerden de 38’inin yaşamını yitirdiği, aile içi şiddet sebebiyle 28 çocuğun öldürüldüğü kaydediliyor. Yine bireysel silahlanma sonucu hayatını kaybeden çocuk sayısı 30 iken, intihar vakalarında da 32 çocuk yaşamını yitirdi.
TÜİK’in erken yaşta zorla evlilikler konusunda 16 yaş altına dair verileri paylaşmaması, devletin bu alandaki verileri alenen gizlediğini öne süren Tanrıkulu, çeşitli araştırmalara dayanarak yapılan tahminlere göre Türkiye’de çocuk gelinlerin sayısının 181 bin olduğunun tahmin edildiğini ifade etti.
"ÇOCUK İNTİHARLARI ARTIYOR"
Tanrıkulu, son olarak şu verilere de dikkat çekti: “2013 yılı başında TÜİK tarafından açıklanan verilere göre -15 yaş grubunda 2008 yılında 76, 2009 yılında 95, 2010 yılında 107, 2011 yılında 103 çocuk intihar etmiştir. 15–19 yaş grubunda bu sayılar 2008 yılında 375, 2009 yılında 331, 2010 yılında 381, 2011 yılında ise 354’tür. “
Türkiye’nin altında imzasının bulunduğu çocuğa yönelik uluslararası sözleşme sayısının 19 olduğunu, bu sözleşmelerin, çocuğa yönelik her türlü ihlali engellemeyi, çocuğun yararına olan her türlü uygulamayı da yaygınlaştırıp kalıcılaştırmayı öngördüğünü anlatan Tanrıkulu, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Ne yazık ki bu sözleşmelere imza atmak çözüm getirmemekte, uygulamada her türlü ihmal ve ihlal gerçekleşmektedir. Yukarıda aktardığımız veriler, ülke nüfusunun yüzde 30’unu oluşturan çocukların sorunlarının sadece bir kısmına işaret etmektedir. Buz dağının esas kısmı hâlâ görünür değildir. Türkiye’de çocukların cinsel istismar ve sömürüsü, eğitim, sağlık, adalet gibi temel haklardan mahrum kalacak şekilde ekonomik olanaklardan yoksun bırakılması rakamlara, istatistiklere sığdırılamayacak kadar karmaşık ve derindir."
CHP, çocuk ihlalleri ile ilgili 2012 yılı raporunu açıkladı.
Konuya ilişkin açıklama yapan CHP Genel Başkanı Sezgin Tanrıkulu, 23 Nisan gününü tüm dünya çocuklarına hediye etmiş olan Türkiye’nin çocuk hakları konusunda belki de tüm devletlerden daha fazla hassasiyet göstermesi gerekirken, ne yazık ki hayatın her alanında çocukların göz ardı edildiğini belirtti.
Çocukların başta eğitim, adalet ve sağlık hakkı olmak üzere tüm alanlarda ayrımcı uygulamalara maruz bırakıldığı, çocuk işçiliğinin her geçen gün derinleşen bir yara haline geldiğini aktaran Tanrıkulu, çocukların karşı karşıya bulundukları devasa yükün, çeşitli araştırmalar neticesinde ortaya konduğu ve çözüm önerileri sunulduğu halde AK Parti’nin bu sorunları görünmez kılmaya çalıştığını savundu.
"ÇOCUKLAR YAŞANANLARDAN EN FAZLA ETKİLENİYOR"
Çocukların yaşanan her türlü olaydan en fazla etkilenen yaş grubunu oluşturduğuna değinen Tanrıkulu, “Göç Vakfı’nın ‘İnternet Medyası Çocuk Hak İhlali İzleme Raporu’na göre 2012 yılı içinde yaşanan bin 96 olaydan 5 bin 285 çocuk etkilendi. Vakfın bu verilerinin sadece internet medyasına yansıyanlardan derlendiğini özellikle belirtmek gerekir. Zira gerek TÜİK gerekse sivil toplum kuruluşlarının verilerine yansımayan sayısız olayın da gerçekleştiğini hatırlatmak lazım.” ifadelerini kullandı.
Göç Vakfı’nın ‘İnternet Medyası Çocuk Hak İhlali İzleme Raporu’na göre 2012 yılı içinde yaşanan bin 96 olaydan 5 bin 285 çocuk etkilendi. Olumsuz etkilenin kız çocuk sayısı 400 iken, etkilenen erkek sayısı da 717 olarak belirlendi. Cinsiyeti belirlenemeyen çocuk sayısı ise 4 bin 168 oldu.
TÜRKİYE NÜFUSUNUN YÜZDE 30'U ÇOCUK
Tanrıkulu’nun TÜİK’in verilerine yer verilen açıklamasında, TÜİK’in 23 Nisan vesilesiyle yayımladığı istatistiklere göre Türkiye nüfusunun yüzde 30’unu çocukların oluşturduğuna yer veriliyor. Tanrıkulu, TÜİK’in 2012 yılı Ekim, Kasım ve Aralık aylarında uygulanan Çocuk İşgücü Anketi sonuçlarına göre çalışan çocuk sayısının 6-14 yaş grubunda 292 bin kişi, 15-17 yaş grubunda ise 601 bin kişi olduğuna dikkat çekerek, TÜİK verilerine göre çalışan çocukların yüzde 50,2’sinin okula devam ettiğini kaydetti.
Yine açıklamada, çalışan çocukların yüzde 44,7’si (399 bin kişi) tarım, yüzde 24,3’ü (217 bin kişi) sanayi ve yüzde 31’i (277 bin kişi) hizmet sektöründe yer aldığı ifade edildi.
Tanrıkulu’nun çocuk hakları ihlallerine ilişkin paylaştığı veriler, şöyle:
TARIM SEKTÖRÜNDE ÇALIŞAN ÇOCUK İSTİHDAMINDA ARTIŞ
Sektör bazında, 2006 yılı sonuçları ile karşılaştırıldığında tarım sektörünün istihdam edilenler içindeki payı 8,1 puan artarken, sanayi sektörünün payı 6,6 puan ve hizmet sektörünün payı ise 1,5 puan azaldı. İşteki duruma göre; çalışan çocukların yüzde 52,6’sı (470 bin kişi) ücretli veya yevmiyeli, yüzde 46,2’si (413 bin kişi) ise ücretsiz aile işçisidir. Temel Çocuk İşgücü Göstergeleri (6-17 yaş), 2006-2012 Tablosu’na bakıldığında, 2006 yılı Ekim-Kasım-Aralık ayları itibari ile istihdam edilen 6-17 yaş aralığı grup 890 bin iken, 2012’nin aynı dönemi için de bu rakam 893 bin olarak gerçekleşti. Bu grubun 2006 yılındaki oranında kadın sayısı 289 bin, erkek sayısı da 601 bin oldu. 2012 yılında ise kadın 279 bin, erkek 614 olduğu belirlendi.
"2012'DE 609 ÇOCUK DEVLET İHLALİ İLE YAŞAMINI YİTİRDİ"
Tanrıkulu’nun paylaştığı Gündem Çocuk Derneği’nin verilerinde de devlet eliyle ortaya çıkan yaşam hakkı ihlalleri neticesinde 609 çocuğun 2012 yılında yaşamını yitirdiğine işaret ediliyor. Sağlık, eğitim, bakım hizmeti alırken hayatını kaybeden çocuk sayısı 33 iken, çocuk işçilerden de 38’inin yaşamını yitirdiği, aile içi şiddet sebebiyle 28 çocuğun öldürüldüğü kaydediliyor. Yine bireysel silahlanma sonucu hayatını kaybeden çocuk sayısı 30 iken, intihar vakalarında da 32 çocuk yaşamını yitirdi.
TÜİK’in erken yaşta zorla evlilikler konusunda 16 yaş altına dair verileri paylaşmaması, devletin bu alandaki verileri alenen gizlediğini öne süren Tanrıkulu, çeşitli araştırmalara dayanarak yapılan tahminlere göre Türkiye’de çocuk gelinlerin sayısının 181 bin olduğunun tahmin edildiğini ifade etti.
"ÇOCUK İNTİHARLARI ARTIYOR"
Tanrıkulu, son olarak şu verilere de dikkat çekti: “2013 yılı başında TÜİK tarafından açıklanan verilere göre -15 yaş grubunda 2008 yılında 76, 2009 yılında 95, 2010 yılında 107, 2011 yılında 103 çocuk intihar etmiştir. 15–19 yaş grubunda bu sayılar 2008 yılında 375, 2009 yılında 331, 2010 yılında 381, 2011 yılında ise 354’tür. “
Türkiye’nin altında imzasının bulunduğu çocuğa yönelik uluslararası sözleşme sayısının 19 olduğunu, bu sözleşmelerin, çocuğa yönelik her türlü ihlali engellemeyi, çocuğun yararına olan her türlü uygulamayı da yaygınlaştırıp kalıcılaştırmayı öngördüğünü anlatan Tanrıkulu, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Ne yazık ki bu sözleşmelere imza atmak çözüm getirmemekte, uygulamada her türlü ihmal ve ihlal gerçekleşmektedir. Yukarıda aktardığımız veriler, ülke nüfusunun yüzde 30’unu oluşturan çocukların sorunlarının sadece bir kısmına işaret etmektedir. Buz dağının esas kısmı hâlâ görünür değildir. Türkiye’de çocukların cinsel istismar ve sömürüsü, eğitim, sağlık, adalet gibi temel haklardan mahrum kalacak şekilde ekonomik olanaklardan yoksun bırakılması rakamlara, istatistiklere sığdırılamayacak kadar karmaşık ve derindir."