O mezar yetkilileri harekete geçirdi
Eskişehir'in Sivrihisar ilçesinde, yıllar önce belediyenin yapacağı inşaat nedeniyle taşınan, senelerce Ulu Cami'nin kütüphanesinde muhafaza edilen taş sandukanın Nasrettin Hoca'nın mezarına ait olduğu tespit edilmesi üzerine yetkililer harekete geçti.
Sivrihisar Belediye Başkanı Fikret Arslan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2003 yılında Nasreddin Hoca'nın kızı Fatma Hatun'a ait mezara Anadolu Üniversitesi Sanat Tarihi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Erol Altınsapan ve heyetinin yaptığı çalışmalarla ulaşıldığını ve Fatma Hatun'un kemiklerinin Eskişehir Eti Arkeoloji Müzesi'nde, mezar taşının da Akşehir Müzesi'nde olduğunu hatırlattı.
Fatma Hatun'un mezar taşını almak için girişimlerini sürdürdüklerini de ifade eden Arslan, şöyle konuştu:
"İlçemizde, 1960'lı yıllarda belediye tarafından yapılan düzenlemelerde elimize bir sanduka ile çeşitli mezar taşlar geçti. Bu sanduka, tarihi Ulu Cami'nin kütüphanesinde muhafaza ediyorduk. Bu arada eski yazı bilenlerle yaptığımız istişareler sırasında bu sandukanın Nasreddin Hoca'nın oğlu Ömer'e ait olduğu ifade edildi ancak bu taşın AÜ Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Mahur Tulum okumasıyla sandukanın Şemsettin oğlu Nasreddin Hoca'nın olduğu belirlendi. Bunun üzerine Müze, Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu ve Vakıflar Müdürlüğü ile yaptığımız yazışmalar sonucu taşın camiden alınarak belediyeye teslim edilmesine karar verildi.
Arslan, Nasreddin Hoca'nın mezarının Konya'nın Akşehir ilçesinde bulunduğu inanışının artık sona erdiğini vurguladı.
"Nasreddin Hoca ve kızı Fatma Hatun için yapmayı planladığımız türbe için proje yarışmaları başlatacağız" diyen Arslan, "Bundan sonra buraya, onlara yakışır bir türbe yaptıracağız. Nasreddin Hoca'nın türbesi Sivrihisar'da ziyarete açılacaktır" ifadelerini kullandı.
-"Nasreddin Hoca'ya ve ailesine yakışır bir türbe yapılmalıdır"-
Sandukayı bularak Ulu Cami'nin kütüphanesine taşıyan Orhan Keskin ise 1960'lı yıllarda Sivrihisar Belediyesi tarafından dönemin mezarlık olarak kullanılan mekanında bir düzenleme yapıldığını anımsatarak, bu çalışma sırasında bazı mezar taşlarını topladığını bildirdi.
Bu taşların Yunus Hoca Türbesi'nde muhafaza edilmesini sağladığını anlatan Keskin, şunları söyledi:
"Bu mezar taşını da orada koruma altına aldık. Nasreddin Hoca'nın kemikleri de bu alanda olabilir. Nasreddin Hoca'nın kızının mezarının başına gelenleri bildiğimizden, bu sandukayı koruma altına almak amacıyla dönemin Sivrihisar İslami İlimler Vakfı ve Sivrihisar Tarihi Eserler Koruma Derneği olarak kullanılan Ulu Cami'nin kütüphanesinde koruma altına aldık. Uzun yıllarda burada muhafaza edilen taş sandukanın Doç. Dr. Mehmet Mahur Tulum tarafından okunmasıyla önemli bir gerçek ortaya çıktı. Nasreddin Hoca'nın mezarının Sivrihisar'da olduğu belirlendi. Seydi Hamamı'nın yakınında Fatma Hatun için bir anıt mezar yapılması çalışmalarına başlamıştık ancak bu çalışmalar durduruldu. Bu çalışmaları tamamlamak istiyoruz. Nasreddin Hoca'ya ve ailesine yakışır bir türbe yapılmalıdır."
Yayıncı: Mürsel Çetin
Kaynak: AA
Fatma Hatun'un mezar taşını almak için girişimlerini sürdürdüklerini de ifade eden Arslan, şöyle konuştu:
"İlçemizde, 1960'lı yıllarda belediye tarafından yapılan düzenlemelerde elimize bir sanduka ile çeşitli mezar taşlar geçti. Bu sanduka, tarihi Ulu Cami'nin kütüphanesinde muhafaza ediyorduk. Bu arada eski yazı bilenlerle yaptığımız istişareler sırasında bu sandukanın Nasreddin Hoca'nın oğlu Ömer'e ait olduğu ifade edildi ancak bu taşın AÜ Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Mahur Tulum okumasıyla sandukanın Şemsettin oğlu Nasreddin Hoca'nın olduğu belirlendi. Bunun üzerine Müze, Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu ve Vakıflar Müdürlüğü ile yaptığımız yazışmalar sonucu taşın camiden alınarak belediyeye teslim edilmesine karar verildi.
Arslan, Nasreddin Hoca'nın mezarının Konya'nın Akşehir ilçesinde bulunduğu inanışının artık sona erdiğini vurguladı.
"Nasreddin Hoca ve kızı Fatma Hatun için yapmayı planladığımız türbe için proje yarışmaları başlatacağız" diyen Arslan, "Bundan sonra buraya, onlara yakışır bir türbe yaptıracağız. Nasreddin Hoca'nın türbesi Sivrihisar'da ziyarete açılacaktır" ifadelerini kullandı.
-"Nasreddin Hoca'ya ve ailesine yakışır bir türbe yapılmalıdır"-
Sandukayı bularak Ulu Cami'nin kütüphanesine taşıyan Orhan Keskin ise 1960'lı yıllarda Sivrihisar Belediyesi tarafından dönemin mezarlık olarak kullanılan mekanında bir düzenleme yapıldığını anımsatarak, bu çalışma sırasında bazı mezar taşlarını topladığını bildirdi.
Bu taşların Yunus Hoca Türbesi'nde muhafaza edilmesini sağladığını anlatan Keskin, şunları söyledi:
"Bu mezar taşını da orada koruma altına aldık. Nasreddin Hoca'nın kemikleri de bu alanda olabilir. Nasreddin Hoca'nın kızının mezarının başına gelenleri bildiğimizden, bu sandukayı koruma altına almak amacıyla dönemin Sivrihisar İslami İlimler Vakfı ve Sivrihisar Tarihi Eserler Koruma Derneği olarak kullanılan Ulu Cami'nin kütüphanesinde koruma altına aldık. Uzun yıllarda burada muhafaza edilen taş sandukanın Doç. Dr. Mehmet Mahur Tulum tarafından okunmasıyla önemli bir gerçek ortaya çıktı. Nasreddin Hoca'nın mezarının Sivrihisar'da olduğu belirlendi. Seydi Hamamı'nın yakınında Fatma Hatun için bir anıt mezar yapılması çalışmalarına başlamıştık ancak bu çalışmalar durduruldu. Bu çalışmaları tamamlamak istiyoruz. Nasreddin Hoca'ya ve ailesine yakışır bir türbe yapılmalıdır."
Yayıncı: Mürsel Çetin