Ak Partili Ünal: Dün Devlete Soramayanlar Bugün Ak Parti'yi Suçluyor

AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal, devletin, 1999, 2000, 2001 yıllarında İmralı'ya gidip görüşmeler yaptığını belirterek, siyasetçinin o gün "Sen bununla ne görüşüyorsun?" diye soramadığını söyledi.

Partisinin il başkanlığı tarafından düzenlenen 'Türkiye Başkanlık Sistemini Konuşuyor' konulu konferans için Edirne'ye gelen Mahir Ünal, Ticaret ve Sanayi Odası (ETSO) Konferans Salonu'nda sistemi anlattı.
Konuşmasında, dönemin siyasetçilerini eleştiren Ünal, yıllarca bu ülkede gazete haberleri ile siyaset yapıldığını anlattı.
Siyasetçi olmanın, gündem üzerinden konuşmak demek olduğunu ifade eden Ünal, "Derslerine çalışmadıkları için ve siyasetçinin de ülkede yıllarca bir kıymeti olmadı. Niye? Çünkü siyaset kurumu milletten aldığı emanetle, milletin sorunlarını çözer, öyle değil mi? Yıllarca bu ülkede siyaset kurumu niye sorun çözmedi? Siyaset kurumu, asli görevi sorun çözmekken niye sorun çözmedi? Çünkü siyasetçiye dediler ki sen bilmezsin. Türkiye'nin en temel sorunlarıyla siyasetçileri uğraştırmadılar." dedi.

Devletin, 1999, 2000, 2001 yılında İmralı ile gidip görüştüğünü belirten AK Parti Grup Başkanvekili Ünal, şunları söyledi: "Ama siyasetçiye dönüp de ne görüştüğünü söylemediler. Siyasetçi de sen bununla ne görüşüyorsun diye soramadı. O gün ona, devlete o soruyu soramayanlar, bugün AK Parti'yi suçluyorlar. Her şeyi milletin gözünün önünde yapan AK Parti'yi suçluyorlar."
Başkanlık sistemi tartışmalarının nereden çıktığını anımsatan Ünal, "Anayasa Uzlaşma Komisyonu kuruldu. Uzlaşma zemini güçlensin, mutabakat sağlansın diye 326 üyesi olan AK Parti de 3 üye, 50 milletvekili olan MHP de 3 üye verdi. Komisyon oluştu. 15 maddelik çalışma esasları belirlendi. Çalışma esaslarının 11. maddesine göre 2012 yılına kadar komisyonun çalışmalarını tamamlaması öngörülüyor. Maalesef, 2012 sonuna kadar komisyon çalışmalarını tamamlayamadı. Masada oturanlar, "Biz bu masada direnmek için oturuyoruz" dedikleri için çalışmalar tamamlanamadı. AKP Anayasası yapılmasına izin vermeyeceğiz, dediler. Masadasınız işte. Herkes eşit oturuyor masada. Birlikte bir anayasa çıkaralım, çıkmadı. 2012 sonu geldi. Komisyon başkanı ve aynı zamanda Meclis Başkanı olan Cemil Çiçek, genel başkanları dolaşarak süreyi 3 ay daha uzattı. Ama maalesef yine ortaya bir şey çıkmadı." diye konuştu.

Anayasa çalışması yapıldığı zaman siyasal sistemin de tartışılması gerektiğini vurgulayan Ünal, "Çünkü anayasanın yürütme bölümü yazılırken, yürütme bölümünde hükümet sistemi ne olacak, bunu da yazmanız gerekiyor. Biz de AK Parti olarak hükümet sistemi olarak başkanlık sistemi öneriyoruz dedik. Dediler ki öneremezsiniz. Dedik ki öneririz, yine önermeyelim. Önerme hakkımız var. Biz diyoruz ki başkanlık sistemi Türkiye için uygundur. Bu defa baktılar ki bunu engelleyemeyecekler. Bunlar Türkiye'yi bölecek, eyalet sistemi, diktatör olacak demeye başladılar. Şimdi ana muhalefet partisi genel başkanına başkanlık sistemini soruyorlar. Diyor ki parlamentosu olmayan bir sistem istemiyoruz. Zannediyor ki başkanlık sisteminde parlamento yok. Cehaletin bu kadarı ancak ilimle olur. Eğer siyaset yapıyorsanız, siyasetin kavramlarını bileceksiniz. Ama yıllarca bu ülkede gazete haberleri ile siyaset yapıldığı için siyasetçi olmak demek, gündem üzerinden konuşmak demek olduğu için derslerine çalışmadıkları için ve siyasetçinin de ülkede yıllarca bir kıymeti olmadı biliyorsunuz. Niye çünkü siyaset kurumu milletten aldığı emanetle milletin sorunlarını çözer öyle değil mi? Yıllarca bu ülkede siyaset kurumu niye sorun çözmedi? Siyaset kurumu asli görevi sorun çözmekken niye sorun çözmedi? Çünkü siyasetçiye dediler ki sen bilmezsin. Türkiye'nin en temel sorunlarıyla siyasetçileri uğraştırmadılar." açıklamasını yaptı.
Başkanlık sisteminin, eyalet sistemiyle bir ilgisinin olmadığını anlatan Ünal, "Başkanlık sistemi bir hükümet, siyasal sistemdir. Federalizm, yani eyalet sistemi bir devlet sistemidir. Üniter ve federal yapı bir devlet sistemidir. Üniter yapıdaki bir devleti siz eyaletlere bölemezsiniz. Amerika neden eyaletlere bölünmüştür. Çünkü Amerika Birleşik Devletleri'dir. Birçok devletin bir araya gelmesiyle oluşmuş bir federal yapıdır zaten. Ama devlet sistemi üniter, hükümet sistemi başkanlık olan ülke yok mu? Şili ve Peru bu şekilde yönetiliyor. Ya da parlamenter sistemde olup da devlet sistemi federal yapı olan ülke yok mu var. Almanya var. Dolayısıyla eyalet sistemi ile başkanlık sisteminin herhangi bir ilişkisi yok. O halde başkanlık sistemi demek eyalet sistemi demek değildir. Efendim, çift yapılı meclise geçeceksiniz. Hayır. Çift yapılı meclis de eyalet sistemi ile ilgili bir meclistir. Çünkü temsilciler meclisi eyaletlerden gelen seçilmişlerden oluşur. Ama senato, eyalet temsilcilerinden oluşur. Dolayısıyla çift yapılı bir meclise de geçmek gerekmiyor. Peki o halde Türkiye bölünmüyor. Ama bölünme hikayesini niye çıkartıyorlar. Çünkü yapılanlara bir şekilde engel olmaları gerekiyor." diye konuştu.