Arınç: Fazıl Say Hakaret Ettiği İçin Her Müslüman’dan Özür Dilemeli
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, İslamiyet'e yaptığı hakaretten dolayı ceza alan piyanist Fazıl Say’ın inançlı her insandan özür dilemesi gerektiğini söyledi.
Arınç, “Nice komutanların yargılandığı bir Türkiye’de Fazıl Say’ın hangi özelliği var ki suçlanmasın? ‘Benim yaptığım yanlışmış, hakaret ettiğim her Müslüman’dan özür diliyorum’ diyeceksin.” dedi.
Medya Etik Konseyi ödül töreni Fatih Ali Emiri Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.
Ödül törenine Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın yanı sıra medya dünyasından da birçok isim katıldı.
Ödül töreninde konuşan Arınç, “Son günlerde bir piyanistin başına gelen bir olaydan bahsediliyor. Yazdığı twettlerden ben kendime hakaret edildiğini görüyorum. Ben inançlı bir insanım. İnançsız bir insanın ateist olduğunu söylemesi de olağan karşılanıyor. Dindar olmaya gayret ediyorsam benim kutsallarıma da hakaret edemezsiniz. Ne diyor, ‘Ne kadar yavşak, sahtekar varsa hepsi Allahçı’. Allahçı diye bir şey olabilir mi? Herhalde dindarları savunuyor. Bunları söyleme be kardeşim. Kendi ateistliğini istediğin kadar savun. Herkes sana bakar, bir ‘Ya havle’ çeker bir şey de demez. Ama bana karışıyorsun sen. İnsanların mukaddes değerlerine veya kişiliklerine hakaret ettiğin zaman, bunun bir ceza karşılığı olacaksa anlayışla karşılamalı. Hakim de zaten verdiği cezayı ertelemiş. Ve ona da şart koymuş, ‘5 sene içerisinde de böyle bir hakaret yapma’ diye. İnanan insanlara hakaret etmek doğru değil. Türkiye’de suç işleme imtiyazına hiç kimse sahip değil. Nice komutanların yargılandığı bir Türkiye’de Fazıl Say’ın hangi özelliği var ki suçlanmasın, mahkeme önüne çıkmasın. Veya ‘benim yaptığım yanlışmış, hakaret ettiğim her Müslüman’dan özür diliyorum’ diyeceksin.” ifadelerini kullandı.Haberlerin etikliği konusuna da değinen Arınç, “Yurtdışında katıldığım bir programda, yüzlerce katılımcı vardı. Aralarından sadece 5 kişi ayağa kalkıp slogan atmaya başladı.
Dinleyenler de gülüp geçiyor orada. Sonra Türkiye’deki gazeteler ne yazmış diye bakıyorum Sözcü, Aydınlık Yeniçağ ve Sol. ‘Büyük protesto konuşmasına engel oldular’ diye başlık attılar. Acaba ben orada mı yoktum. Yoksa o toplantıda başka şeyler mi oldu? Ayıp değil mi bunlar. 40 yıllık siyasetin içerisindeyim. Şöyle bin kişiyi toplarsın, yapılan protesto ses getirir. Ama o toplantıda sadece 5 kişi kalkıp protesto yaptı. İşin kötüsü, Türklerin bütün kameraları o tarafa dönerek yaptığınız konuşmayı hiçe sayarak 5 kişinin bağırmasını haber yapması hangi etikle bağdaşıyor?” şeklinde konuştu.
Medya Etik Konseyi ödül töreni Fatih Ali Emiri Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.
Ödül törenine Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın yanı sıra medya dünyasından da birçok isim katıldı.
Ödül töreninde konuşan Arınç, “Son günlerde bir piyanistin başına gelen bir olaydan bahsediliyor. Yazdığı twettlerden ben kendime hakaret edildiğini görüyorum. Ben inançlı bir insanım. İnançsız bir insanın ateist olduğunu söylemesi de olağan karşılanıyor. Dindar olmaya gayret ediyorsam benim kutsallarıma da hakaret edemezsiniz. Ne diyor, ‘Ne kadar yavşak, sahtekar varsa hepsi Allahçı’. Allahçı diye bir şey olabilir mi? Herhalde dindarları savunuyor. Bunları söyleme be kardeşim. Kendi ateistliğini istediğin kadar savun. Herkes sana bakar, bir ‘Ya havle’ çeker bir şey de demez. Ama bana karışıyorsun sen. İnsanların mukaddes değerlerine veya kişiliklerine hakaret ettiğin zaman, bunun bir ceza karşılığı olacaksa anlayışla karşılamalı. Hakim de zaten verdiği cezayı ertelemiş. Ve ona da şart koymuş, ‘5 sene içerisinde de böyle bir hakaret yapma’ diye. İnanan insanlara hakaret etmek doğru değil. Türkiye’de suç işleme imtiyazına hiç kimse sahip değil. Nice komutanların yargılandığı bir Türkiye’de Fazıl Say’ın hangi özelliği var ki suçlanmasın, mahkeme önüne çıkmasın. Veya ‘benim yaptığım yanlışmış, hakaret ettiğim her Müslüman’dan özür diliyorum’ diyeceksin.” ifadelerini kullandı.Haberlerin etikliği konusuna da değinen Arınç, “Yurtdışında katıldığım bir programda, yüzlerce katılımcı vardı. Aralarından sadece 5 kişi ayağa kalkıp slogan atmaya başladı.
Dinleyenler de gülüp geçiyor orada. Sonra Türkiye’deki gazeteler ne yazmış diye bakıyorum Sözcü, Aydınlık Yeniçağ ve Sol. ‘Büyük protesto konuşmasına engel oldular’ diye başlık attılar. Acaba ben orada mı yoktum. Yoksa o toplantıda başka şeyler mi oldu? Ayıp değil mi bunlar. 40 yıllık siyasetin içerisindeyim. Şöyle bin kişiyi toplarsın, yapılan protesto ses getirir. Ama o toplantıda sadece 5 kişi kalkıp protesto yaptı. İşin kötüsü, Türklerin bütün kameraları o tarafa dönerek yaptığınız konuşmayı hiçe sayarak 5 kişinin bağırmasını haber yapması hangi etikle bağdaşıyor?” şeklinde konuştu.