Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nda Diyarbakır Sorunları Masaya Yatırıldı

Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak, AK Parti Diyarbakır milletvekilleri Cuma İçten, Galip Ensarioğlu, Mine Lök Beyaz, Süleyman Hamzaoğulları ve Oya Eronat’tan oluşan heyet, Diyarbakır için hayati önem taşıyan Dicle Vadisi ve Suriçi Kentsel Dönüşüm Proesi’ni hızlandırmak için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nı ziyaret etti. Heyet Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nda masaya yatırılan Diyarbakır sorunlarının tamamlanması için başlatılan çalışmaların hızlandırılmasını talep etti. Heyet içinde yer alan AK Parti Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, özellikle Suriçi Kentsel Dönüşüm projesinde yerelden kaynaklanan bazı sorunların olduğunu ve bunların aşılması için yapılması gerekenleri konuştuklarını söyledi.

İçten, “Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak, ben ve milletvekili arkadaşlarım Galip Ensarioğlu, Mine Lök Beyaz, Süleyman Hamzaoğulları, Oya Eronat, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nı ziyaret ettik. Seçim öncesinde taahhüt ettiğimiz Diyarbakır ile ilgili bazı projelerimiz vardı, bunlardan iki tanesi bizim için çok önemli. Biri Dicle Vadisi, diğeri ise Suriçi Kentsel Dönüşümü’ne yönelik projedir. Bundan iki hafta önce sayın Başbakanımız da Sur ilçesindeki kentsel dönüşümle ilgili Diyarbakır’a canlı olarak bağlandı. Böylelikle bunu başlattık” dedi.

“YEREL YÖNETİM KENTSEL DÖNÜŞÜM İÇİN ELİNİ AĞIR TUTUYOR”
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın da organizasyonun içinde olduğu, daha çok TOKİ ve büyükşehir belediye başkanlığının yükümlüğünde olan Sur içinin kentsel dönüşümünün son bir yıldır devam ettiğini belirten İçten, yerel yönetimlerin üzerine düşeni yapmakta ağır davrandığını söyledi.

İçten, “Yalnız yerel yönetim özellikle sur içinin kentsel dönüşümü noktasında maalesef elini biraz ağır tutuyor. Oysa birçok ilçe ve iller gerek TOKİ, gerek büyükşehir belediyelerinin uyumundan dolayı çok hızlı bir şekilde yol almakta ve kentsel dönüşümü hızlı bir şekilde tamamlamaktadır. Bizim Diyarbakır’da kentsel dönüşümle ilgili maalesef belediyeden kaynaklanan bazı sıkıntılarımız var. Bunların hızlı yürüyor olması lazım. Biz özellikle 17 aydır bu işin yürütülmesi noktasında müdahil olmak istemedik. İstedik ki bu işin bir tarafı olan büyükşehir belediyesi bu işlerde üzerine düşeni yerine getirsin. Ama geldiğimiz nokta itibariyle kentsel dönüşümde bina sahipleriyle yüzde 67 anlaşma sağlandığı halde, belediye bu yüzde 67’nin içerisindeki yüzde 52’de ancak yıkım gerçekleştirmiştir. Bu çok düşük bir orandır. TOKİ bu anlaşmaları mülk sahipleri ile yapıyor ve yüzde 67 oranında anlaşma sağlamıştır. Bunların yıkımı ve tadilat işlemleri büyükşehir belediyesi tarafından yürütülen bir olaydır. 130 tane mülk sahibinin evi hazır anahtarları teslim edilmiş ama buna rağmen bu vatandaşların eski evleri yıkılıp yeni yerlerine taşınması sağlanmamıştır. Bu Diyarbakır’ın vizyonuna, misyonuna, tanıtımına engel olan bir şey, bu aynı zamanda insanlarımıza hala kötü şartlarda yaşamalarına göz yumulması anlamına gelir. Bu doğru bir şey değil. Bu noktada TOKİ’nin üzerine düşen her şeyi yapmasına rağmen, belediyenin işini ağırdan aldığını gördük. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın da yetkilerini kullanarak işin içine dahil olup, gerekirse kamulaştırmayı da gündeme getirerek, kentsen dönüşümü hızlı yapması için talepte bulunduk. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na artık Diyarbakır’ın kentsel dönüşümü ve Dicle Vadisi projesinin oluşması noktasında gerekirse radikal karar alıp, hızlı bir şeklide kamulaştırma da gündeme getirilerek yürütülmesi noktasında talepte bulunduk. Sayın bakan, Başbakanın taahhütleri içerisinde bulunan Dicle Vadisi ve Suriçi Kentsel Dönüşüm projesi noktasında da takvimin her geçen gün hızlı yürütülmesi gerektiğini söyledi.

Belediye ile birkaç görüşme daha yapılacağını ve belediyenin yardım etmemesi durumunda bir yol bulup bu projeleri hayata geçireceklerini bize bildirdiler” diye konuştu.

“SORUMLULUĞUN BÜYÜK AYAĞI BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİNDEDİR”
Kentsel dönüşümü çok önemsediklerini belirten Milletvekili Cuma İçten, Diyarbakır halkının kötü şartlarda yaşamasını doğru bulmadıklarını kaydetti.

İçten, “Ayrıca hiç kimse yarın bir gün deprem olması durumunda yaşanacak olumsuzlukların hesabını veremez. İnsanlarımızın canı bizim için çok kıymetli. Yarın bir deprem olduğunda Allah muhafaza Suriçi ve Bağlar ilçesinde 10 binlerce insanımız hayatını kaybedebilir. Bu bir sorumluluk ve bu sorumluluğun en büyük ayağı şuan büyükşehir belediye başkanlığının üzerindedir. Bu noktada büyükşehir belediyesi yıkılması gereken binaların yüzde 52’sini yıkmış, daha hala yıkması gereken çok bina var. İnsanların can güvenliği için belediyeyi göreve davet ediyoruz” şeklinde konuştu.

“DİCLE VADİSİ PROJESİ ŞEHRİN VİZYONUNU DEĞİŞTİRECEK”
Dicle Vadisi’nin de önemsedikleri ve şehrin misyon ve vizyonunu değiştirecek bir proje olduğunu belirten İçten, bu projenin tamamlanması durumunda şehre girenlerin Diyarbakır’a yakışacak bir görüntü ile karşılaşacaklarını söyledi.

İçten, “Proje kapsamında Dicle Üniversitesi’nin arazisine düşen bir kısım var, orayı üç etapa bölerek birinci etabını hızlı bir şekilde yapma kararı aldık. Arazi tespitleri bitmiş durumdadır. Dicle Vadisi projesi şehrin vizyonunu değiştirecektir. Dicle vadisinden şehre girerken Fiskaya bölgesindeki gecekondular çok çirkin bir görüntü veriyor. Sayın Bakanımız da buradaki alanlarda depo konut olarak tabir edilen TOKİ konutları yaparak, buradaki insanların çok daha iyi bir alanda yaşayabilecekleri alanlara nakledileceğini ve şehre girenlerin çok daha güzel bir görüntü ile karşılaşması için çalışmalarını sürdürdüğünü söyledi.

Diğer iller kentsel dönüşüm ile kendi illerini yaşanabilir hale getirirken, Diyarbakır’ın bu noktada ağır yürümesinin ne belediye, ne bizlere, ne insanlara bir faydası olduğunu düşünmüyoruz. Bu noktada katkı sağlayan TOKİ, valilik, çevre ve şehircilik müdürlüğüne teşekkür ediyoruz. Belediyenin elbette ki bu süreçte katkıları olmuştur, ama işin daha hızlı yürümesi için sorumluluğu devam ediyor ve bu noktada tercih göstermelidir” ifadelerini kullandı.

“DİYARBAKIR’I TURİZME AÇMAK İSTİYORUZ”
AK Parti Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten, şehri turizme açmak istediklerini belirterek, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Çözüm süreci bittiğinde çok ciddi anlamda Diyarbakır’ın insan akınına uğrayacağını çok iyi biliyoruz. İnsanların geldiğinde de yaşanabilir bir şehri görmelerini istiyoruz. Özellikle tarihi eserlerimizin çevre düzenlemelerini de bitirip bu şehri iç ve dış turizme açma noktasında sabırsızlık içerisindeyiz. Bu anlamda da Ulu Camii çevresinde de iki binanın yıkılma işlemleri yapılacak. Turizm bakanlığı ile yaptığımız görüşmelerde de sur içerisinde bulunan tarihi eserlerin açılması noktasında da çok ciddi gayret sarf ediyoruz”.