Tbmm Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanı İşık Açıklaması
TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanı ve AK Parti Kocaeli Milletvekili Fikri Işık, Türkiye'nin birlik ve beraberliğini, üniter yapısını bozacak, vatandaşın başını öne eğdirecek hiçbir şey vermediklerini ve hiçbir şeyin de pazarlığını yapmadıklarını söyledi.
Işık, Ahmet Hamdi Tanpınar Kültür Merkezi'nde düzenlenen, "Çözüm Süreci" konulu toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye açısından çok önemli olan sürecin başarıyla tamamlanması durumunda ülkenin ve milletin neler kazanacağının ortada olduğunu belirterek, "Sürecin sonunda kazananlar ve kaybedenler olacak. O kaybedenlerin yapmaya çalıştıkları en önemli iş bilgi kirliliği oluşturup, süreci provoke etmek. Bizim iktidar olarak süreçle ilgili kafamız net, ne yapacağımızı çok iyi biliyoruz" dedi.
Türkiye'nin dünyada güçlü konumda olması için güçsüz kılan bir takım sebepleri izole etmek zorunda olduklarını ifade eden Işık, "Ayağımızdaki prangaları kırıp atmak zorundayız. Çözüm sürecini, yeni başlamış bir süreç olarak değerlendirmek yanlış. Süreç, AK Parti'nin iktidara geldiği ilk günden başlayarak bugüne kadar aşama aşama geldi" diye konuştu.
-"Süreci kaybedeceklerin kuru gürültülerine itibar etmeyin"-
Işık, yaşanan süreçte etnik kökenin değil, duygu birliğinin önemli olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Bu millette, bütün provokatif girişimlere rağmen duygu birliği bozulmamıştır. Bundan sonra da inşallah bozulmayacaktır. Bazı kesimler, 'ne verdiniz de bu görüşmeleri yapıyorsunuz' diyor. Biz Türkiye'nin birlik ve beraberliğini, üniter yapısını bozacak, vatandaşımızın başını öne eğdirecek hiçbir şey vermedik ve hiçbir şeyin de pazarlığını yapmadık. Biz sadece, 'daha fazla demokrasi ve daha güçlü ekonomi vereceğiz' dedik."
"Devletin en güçlü, örgütün ise en zayıf olduğu noktada bu beladan kurtulacağız" diyen Işık, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunu devletin müzakeresi dışında yapmamız olmazdı. Öldürerek bu iş olmaz. Bu işin sonunda bütün millet, bütün ülke hatta bütün bölge kazanacak. Türkiye'ye ümit besleyen, Türkiye'den medet uman, yüz yıllardır ezilen coğrafyamız kazanacak. Bize, 'sadece öldürün' diyorlar. Ölen de bir şekilde dağa çıkarılmış bu memleketin çocuğu. Süreci kaybedeceklerin kuru gürültülerine itibar etmeyin. Sürecin sonunda ayağımızdaki son prangadan kurtulacağız. Kazanan Türkiye olacak, demokrasi olacak, çocuklarımız olacak."
Işık, kafatasçı milliyetçiliğe baştan beri karşı olduklarını anlatarak, "Türkiye'de yaşayan herkes Türk'tür ama 'Türk kökenlidir' derseniz bu iş farklılaşır. Bir Boşnak kardeşimizin Türk olma zorunluluğu var mı- Yok, o Allah'ın verdiği bir şey bizim onu değiştirme şansımız yok. Türkiye Cumhuriyeti'ne bağlılık ise insanın tercihidir. İşte orası önemli bizim için. Biz bu noktada diyoruz ki Türkiye Cumhuriyeti'ne vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkes Türk'tür. Bu zaten bizim anayasamızın temel mantığıdır" ifadelerini kullandı.
Işık, çözüm sürecinin anahtar kelimesinin, devletin bölge halkına değer verdiğini hissettirmesi olduğunu sözlerine ekledi.
Muhabir: Serhat Çağdaş / Tuğba Yardımcı Mısır
Yayıncı: Erdem Gültekin
Kaynak: AA
Türkiye'nin dünyada güçlü konumda olması için güçsüz kılan bir takım sebepleri izole etmek zorunda olduklarını ifade eden Işık, "Ayağımızdaki prangaları kırıp atmak zorundayız. Çözüm sürecini, yeni başlamış bir süreç olarak değerlendirmek yanlış. Süreç, AK Parti'nin iktidara geldiği ilk günden başlayarak bugüne kadar aşama aşama geldi" diye konuştu.
-"Süreci kaybedeceklerin kuru gürültülerine itibar etmeyin"-
Işık, yaşanan süreçte etnik kökenin değil, duygu birliğinin önemli olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Bu millette, bütün provokatif girişimlere rağmen duygu birliği bozulmamıştır. Bundan sonra da inşallah bozulmayacaktır. Bazı kesimler, 'ne verdiniz de bu görüşmeleri yapıyorsunuz' diyor. Biz Türkiye'nin birlik ve beraberliğini, üniter yapısını bozacak, vatandaşımızın başını öne eğdirecek hiçbir şey vermedik ve hiçbir şeyin de pazarlığını yapmadık. Biz sadece, 'daha fazla demokrasi ve daha güçlü ekonomi vereceğiz' dedik."
"Devletin en güçlü, örgütün ise en zayıf olduğu noktada bu beladan kurtulacağız" diyen Işık, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunu devletin müzakeresi dışında yapmamız olmazdı. Öldürerek bu iş olmaz. Bu işin sonunda bütün millet, bütün ülke hatta bütün bölge kazanacak. Türkiye'ye ümit besleyen, Türkiye'den medet uman, yüz yıllardır ezilen coğrafyamız kazanacak. Bize, 'sadece öldürün' diyorlar. Ölen de bir şekilde dağa çıkarılmış bu memleketin çocuğu. Süreci kaybedeceklerin kuru gürültülerine itibar etmeyin. Sürecin sonunda ayağımızdaki son prangadan kurtulacağız. Kazanan Türkiye olacak, demokrasi olacak, çocuklarımız olacak."
Işık, kafatasçı milliyetçiliğe baştan beri karşı olduklarını anlatarak, "Türkiye'de yaşayan herkes Türk'tür ama 'Türk kökenlidir' derseniz bu iş farklılaşır. Bir Boşnak kardeşimizin Türk olma zorunluluğu var mı- Yok, o Allah'ın verdiği bir şey bizim onu değiştirme şansımız yok. Türkiye Cumhuriyeti'ne bağlılık ise insanın tercihidir. İşte orası önemli bizim için. Biz bu noktada diyoruz ki Türkiye Cumhuriyeti'ne vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkes Türk'tür. Bu zaten bizim anayasamızın temel mantığıdır" ifadelerini kullandı.
Işık, çözüm sürecinin anahtar kelimesinin, devletin bölge halkına değer verdiğini hissettirmesi olduğunu sözlerine ekledi.
Muhabir: Serhat Çağdaş / Tuğba Yardımcı Mısır
Yayıncı: Erdem Gültekin