Dp Genel Başkanı Süreci Değerlendirdi

Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde partililerle bir araya gelen Uysal, büyük bir coşkuyla karşılandı. Salonu dolduran kalabalığın sloganları eşliğinde konuşmasını yapan Uysal’ı partililer zaman zaman ayakta alkışladı. Boynuna Bursaspor atkısı atarak konuşmasına başlayan Uysal, konuşma öncesinde basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Çözüm sürecine ilişkin görüş belirten Uysal, “Her şeyden bağımsız bu memleketin barış ve sükunet içerisinde vatandaşlarımızın hayatlarını sürdürmesidir. Bir süreç dahilinde işleyerek gelen mekanizmalar var. Bugün hükümet için barış süreci olarak nitelendirdikleri bu teşebbüsü PKK kanadının bir başka merhaneye geçmek için bileşik değerlendirdiği anlaşmalarda çıkmaktadır. Hiç bir terör örgütü ile masaya oturarak, taviz vermeden kalkan ülke olmamıştır. Türkiye büyüklüğü ile beraber bu meseleyi çözmeliydi, çözdüde. 2000'li yıllardan itibaren bu noktaya her seferinde, her Diyarbakır ziyaretine gidişte, tereddütün kaldırılmayacağı, cesaretlendirecek bir süreç izlenerek bugünlere kadar gelinmiştir” dedi.

Milletin birliği ve beraberliğini Türkiye Cumhuriyeti'nin isminden başlayarak halledebilme imkanının olmadığını vurgulayan Uysal, “Tarihsellik içerisinde oluşmuş bir milli kimliği parçalayamazsınız. Milli kimlikler ulusal güvenlik stratejinizin de temelidir. Bölgeye adeta etnik siyasete mahkum etmiş durumdayız. Bundan sonraki süreçte milletimizin derin irfanı bu süreçten çıkarak, birliğini ve beraberliğini bu coğrafya da kader birlikteli etmiş, bu vatan toprağına kanları ve canları ile hamuruna karışmış insanlarımız mesuliyeti müdrik bir şekilde vatan kaybetmenin ne anlama geldiği bilinci içerisinde meselenin sahibi olacağına inanıyorum" dedi.

Akil insanlar ile ilgili ne düşünüyorsunuz? şeklindeki soruya ise Uysal, "İktidar partisinin kendi adına iddia ve tezlerini topluma mal etmek noktasında bir takım uygulamalardan, Damat Ferit hükumetlerinden de esinlenerek, her bölgede kendi söylemlerini mal etmek adına bir teşebbüs olarak görüyorum. İçerisinde geçmişten bugüne bu söylemleri temsil eden milletin nezlinde toplumsal meşruiyet problemli pek çok insanın olduğunu görüyoruz. Kulak vermemiz gereken Türkiye'nin önemli tarihçileri, akademisyenlere, bu ülkenin birliği ve beraberliği hususunda aydın olmanın icabı olarak siyasetten ziyade hakikate angaje insanların seslerine de kulak vermemiz gerekiyor” dedi.