'Diyarbakır Şehri ve Tarihi Kalesi' Toplantısı
Diyarbakır Şehri ve Tarihi Kalesi toplantısının sonuç bildirgesi açıklandı.
Merkez Sur ilçesine bağlı Balıkçılarbaşı semtindeki bir kahvaltıcıda düzenlenen sonuç bildirgesine; Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, ICOMOS Türkiye üyesi Prof. Dr. Zeynep Ahunbay, kamu kurum müdürleri ve çok sayıda davetli katıldı.
Programda konuşan Vali Mustafa Toprak, toplantıda Diyarbakır kenti ve tarihi surlarını ileriye götürebilecek istifadeler çıkarttıklarını söyledi.
Vali Toprak, "Dünya literatürüne de bir kamuoyu oluşturacak şekilde o altyapıyı da hep birlikte kuracağız. Şüphesiz sizler surları, burçları ve onun içerisini, onu bütünleyen o tarihi kalenin içerisindeki yaşayan kenti ve doğal havzayı ve tarım havzasını ve onu da çevreleyen Dicle Nehri’ni bir bütün olarak, açık alan olarak geleceğe aktarmanın özellikle vurgusunu yaptınız. Biz burada kadim medeniyetlerin oluşturduğu bu değerler birikiminin ortasında tüm insani değerlerimizle birlikte kendi sorunlarımızı, Diyarbakır'ın sorumluluklarını, ülkemizin sorumluluklarını ve bu değerlerin, insanların, insanlığın ortak kazanımları olduğunu ifade ederek bunları koruyacağız ve bunları kullanmak dengesi içerisinde de ileriye götüreceğiz. Hemen alana çıkıp bu hedeflerimizi gerçekleştirme azim ve kararlılığımız var. O restorasyon dediğimiz meseleyi özüne ve ruhuna uygun olarak gerçekleştireceğimizi de buradan bir kez daha teyit ediyoruz. Restorasyonları, sokak sağlıklaştırmalarını, sivil mimari örneklerini de kazanacak şekilde ileriye götürecek bir kaynağa şu anda sahibiz" dedi.
"DİYARBAKIR TAŞLARI DÜNYANIN BÜTÜN DİLLERİ İLE HOŞ GELDİNİZ DEDİ"
Daha sonra konuşan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ise, bu toplantıdan, bu birliktelikten Diyarbakır dinamikleri olarak çok büyük dersler çıkarttıklarını belirtti.
Baydemir, "Ben bugün Diyarbekir evinde değerli misafirlerimizle bir araya gelirken yolda Diyarbakır surlarının ve Diyarbakır surlarının inşa edildiği taşların ve Diyarbakır'ın küçelerine bastığımızdaki taşların şöyle hitap ettiğini görüyordum. Daha doğrusu bana şunu fısıldadılar, misafirlerimize ifade etmemi istediler. Diyorlardı ki 15 ayrı dilde, dünyanın bütün dilleri ile hitap ediyorlardı. Bütün dilleri ile 'hoş geldiniz' diyordu. Ve aynı zamanda dünyanın bütün dillerinin, bütün inançlarının, en nihayetinde bu Mezopotamya coğrafyasında kardeşçe, barış içerisinde birlikte yaşayabileceğini müjdeliyorlardı. Bütçesi olan bütün kuruluşlarımızın, bugünden itibaren en az yıllık bütçemizin yüzde 10’unu 15’ini 20’sini Diyarbakır surlarının kültürel mirasının tarihi eserlerinin geleceğe taşınmasında kullanalım" diye konuştu.
Toplantının sonuç bildirgesini okuyan ICOMOS Türkiye üyesi Prof. Dr. Zeynep Ahunbay da, valiliğin ve kent yönetiminin tarihi kenti eski güzelliğine kavuşturmak için gösterdiği büyük çaba, ayrılan kaynaklar, yapılan araştırma ve belgeleme çalışmalarının takdirle karşılandığını kaydetti.
Sonuç bildirgesinde şunlar yer aldı: "Diyarbakır'ın soyut ve somut kültür mirasını yaşatmak için güç birliğinin önemine dikkat çekilerek, sivil toplumla birlikte çalışmanın, yapılmak istenenleri halkın her kesimine anlatmanın ve katkılarını almanın, şehirde yaşayanların kültür mirası ile ilişkisinin güçlendirilmesinin, bilinç artırımının sürdürülebilir bir başarı için önemine dikkat çekilmiştir. Kültür mirasının geleceğe aktarılması isteğine koşul olarak geleceğin yetişkinlerinin ve çocukların kültür mirası konusunda iyi eğitimlerine önem verilmelidir. Maket yapılması, halka özellikle gençlerle ilişkiler açısından iyi bir başlangıç olarak değerlendirilmiştir. Bu ve benzer yaratıcı araçlar, çözümler için projeler geliştirilmesi teşvik edilmelidir. Uluslararası Uzmanlar ve ICOMOS üyeleri Türkiye Milli Komitesi yasal düzenlemelerdeki zorlukların aşılabileceğini, tüm paydaşların konuya inanması ve desteklemesinin esas olduğunu, merkezi ve yerel yönetimlerin paylaşımcı, şeffaf eylemlerde mutabakat arayan, ilgili tüm kurum ve kuruluşlar arasında eşgüdüm ve işbirliğini sağlayan bir politika gütmeleri gerektiğini bir kez daha vurgulamayı görev saymaktadır. "
Kaynak: İHA
Programda konuşan Vali Mustafa Toprak, toplantıda Diyarbakır kenti ve tarihi surlarını ileriye götürebilecek istifadeler çıkarttıklarını söyledi.
Vali Toprak, "Dünya literatürüne de bir kamuoyu oluşturacak şekilde o altyapıyı da hep birlikte kuracağız. Şüphesiz sizler surları, burçları ve onun içerisini, onu bütünleyen o tarihi kalenin içerisindeki yaşayan kenti ve doğal havzayı ve tarım havzasını ve onu da çevreleyen Dicle Nehri’ni bir bütün olarak, açık alan olarak geleceğe aktarmanın özellikle vurgusunu yaptınız. Biz burada kadim medeniyetlerin oluşturduğu bu değerler birikiminin ortasında tüm insani değerlerimizle birlikte kendi sorunlarımızı, Diyarbakır'ın sorumluluklarını, ülkemizin sorumluluklarını ve bu değerlerin, insanların, insanlığın ortak kazanımları olduğunu ifade ederek bunları koruyacağız ve bunları kullanmak dengesi içerisinde de ileriye götüreceğiz. Hemen alana çıkıp bu hedeflerimizi gerçekleştirme azim ve kararlılığımız var. O restorasyon dediğimiz meseleyi özüne ve ruhuna uygun olarak gerçekleştireceğimizi de buradan bir kez daha teyit ediyoruz. Restorasyonları, sokak sağlıklaştırmalarını, sivil mimari örneklerini de kazanacak şekilde ileriye götürecek bir kaynağa şu anda sahibiz" dedi.
"DİYARBAKIR TAŞLARI DÜNYANIN BÜTÜN DİLLERİ İLE HOŞ GELDİNİZ DEDİ"
Daha sonra konuşan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ise, bu toplantıdan, bu birliktelikten Diyarbakır dinamikleri olarak çok büyük dersler çıkarttıklarını belirtti.
Baydemir, "Ben bugün Diyarbekir evinde değerli misafirlerimizle bir araya gelirken yolda Diyarbakır surlarının ve Diyarbakır surlarının inşa edildiği taşların ve Diyarbakır'ın küçelerine bastığımızdaki taşların şöyle hitap ettiğini görüyordum. Daha doğrusu bana şunu fısıldadılar, misafirlerimize ifade etmemi istediler. Diyorlardı ki 15 ayrı dilde, dünyanın bütün dilleri ile hitap ediyorlardı. Bütün dilleri ile 'hoş geldiniz' diyordu. Ve aynı zamanda dünyanın bütün dillerinin, bütün inançlarının, en nihayetinde bu Mezopotamya coğrafyasında kardeşçe, barış içerisinde birlikte yaşayabileceğini müjdeliyorlardı. Bütçesi olan bütün kuruluşlarımızın, bugünden itibaren en az yıllık bütçemizin yüzde 10’unu 15’ini 20’sini Diyarbakır surlarının kültürel mirasının tarihi eserlerinin geleceğe taşınmasında kullanalım" diye konuştu.
Toplantının sonuç bildirgesini okuyan ICOMOS Türkiye üyesi Prof. Dr. Zeynep Ahunbay da, valiliğin ve kent yönetiminin tarihi kenti eski güzelliğine kavuşturmak için gösterdiği büyük çaba, ayrılan kaynaklar, yapılan araştırma ve belgeleme çalışmalarının takdirle karşılandığını kaydetti.
Sonuç bildirgesinde şunlar yer aldı: "Diyarbakır'ın soyut ve somut kültür mirasını yaşatmak için güç birliğinin önemine dikkat çekilerek, sivil toplumla birlikte çalışmanın, yapılmak istenenleri halkın her kesimine anlatmanın ve katkılarını almanın, şehirde yaşayanların kültür mirası ile ilişkisinin güçlendirilmesinin, bilinç artırımının sürdürülebilir bir başarı için önemine dikkat çekilmiştir. Kültür mirasının geleceğe aktarılması isteğine koşul olarak geleceğin yetişkinlerinin ve çocukların kültür mirası konusunda iyi eğitimlerine önem verilmelidir. Maket yapılması, halka özellikle gençlerle ilişkiler açısından iyi bir başlangıç olarak değerlendirilmiştir. Bu ve benzer yaratıcı araçlar, çözümler için projeler geliştirilmesi teşvik edilmelidir. Uluslararası Uzmanlar ve ICOMOS üyeleri Türkiye Milli Komitesi yasal düzenlemelerdeki zorlukların aşılabileceğini, tüm paydaşların konuya inanması ve desteklemesinin esas olduğunu, merkezi ve yerel yönetimlerin paylaşımcı, şeffaf eylemlerde mutabakat arayan, ilgili tüm kurum ve kuruluşlar arasında eşgüdüm ve işbirliğini sağlayan bir politika gütmeleri gerektiğini bir kez daha vurgulamayı görev saymaktadır. "