‘Çözüme Karşı Çıkanlar, Hastanelerin Birleştirilmesine De Karşı Çıkıyordu’

Türk Parlamenterler Birliği (TPB) Genel Başkanı ve AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Nevzat Pakdil, çözüm sürecine karşı çıkan çevrelerin, geçmişte SSK ve ile devlet hastanelerinin birleştirilmesine de karşı olduğunu hatırlattı.

Türkiye’de muhalefetin, muhalefet yapmak için her şeye karşı olduğunu söyleyen Pakdil, “Açın bakın tutanaklara. Şimdi bu hastanelerin birleşmesinden rahatsız olan var mı?” diye konuştu.

Pakdil'in Denizli EGS Kongre ve Kültür Merkezi’nde verdiği “Çözüm Süreci” konulu konferansa AK Parti milletvekilleri Mehmet Yükse, Bilal Uçar ve Nurcan Dalbudak, Denizli İl Başkanı Avni Örki ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Çözüm süreciyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Milletvekili Pakdil, geçmişte millete hep askerlik yapmak, vergi vermek gibi görevler yüklendiğini, haklarını hatırlatmaya çalışanlara ise sert cevaplar verilerek susturulmaya çalışıldığını söyledi.

Pakdil, “Milletimiz sürekli hak arama mücadelesi verdi. Milletin oylarıyla seçilmiş bir başbakan idam edildi. Aradan geçen 50 yıllık sürede dahi bir kısım yargı kökenli insanlar arasında hâlâ bu idamların haklı olduğunu ifade eden kendini bilmezler var.” dedi.

Türklerle Kürtlerin 1071’deki Malazgirt Zaferi’nden bu yana beraber yaşadığını vurgulayan Nevzat Pakdil, “Bizim ayrımız gayrımız yok. Avrupa Birliği (AB), 27 devletten oluşuyor. Geçmişte Almanlarla Fransızlar birbirini boğazladı, şimdi beraber yaşıyorlar. Bizim terör dışında böyle şeyler yaşamamamıza rağmen birbirimizden kopmamızı istiyorlar. Kamuoyu yoklamalarına göre insanlarımızın yüzde 95'i beraber yaşama taraftarı. Bütün dünyada adaletin olması için çalışırken kendi içimizde de birlik ve beraberlik, huzur için çalışmalıyız.” şeklinde konuştu.

'KUR’ÂN ÖĞRENMEK YASAKLANIRKEN BALE, DANS ÖĞRENMEK SERBEST HALE GETİRİLMİŞTİ'Geçmişte insanların kendi dinî değerlerini öğrenmesinin yasaklandığını, böylece ortak değerlerin yok edilmeye çalışıldığını vurgulayan TPB Genel Başkanı Pakdil, sözlerine şöyle devam etti: "28 Şubat sürecinde alınan kararlardan birinde, Kur’ân–ı Kerîm öğrenebilmek için ilköğretimi bitirme şartı getirildi.

İlköğretim 14 yaşında bitiyor, 15 yaşından gün alınıyordu. Ondan önce öğrenirse memleketin her tarafında fişleme var. Camilerdeki imam hatip, müezzin gözetim altında tutuluyordu. Çocuğun birine mukaddes kitabımızı öğretirseniz, birisi de sizi şikayet ederse mahkemeye çıkıyordunuz. Çocuk bale eğitimi almak isterse, dans eğitimi almak, saz çalmak isterse, yüzme dersine gitmek isterse bunlar yasak mı? Hayır, bunlar yasak değildi ama kendi inancını öğrenmek isterse yasaktı. Yeri geldi mi, ‘Biriz, beraberiz’ diyoruz. Helikopterlerde, ‘Aynı dinin, inancın mensuplarıyız.’ yazılı bildiri atıyoruz ama o yetişen insanlar bizimle aynı değerleri paylaşmıyorsa ne olacak? Hiçbir faydası olmaz." İnsanları birarada tutan değerlerin başında dinin geldiğini vurgulayan Milletvekili Nevzat Pakdil, geçmişte Bediüzzaman Said Nursi’nin, kendisini isyana çağıran kişilere, “Türk milleti, asırlardan beri İslâmiyet’in bayraktarlığını yapmıştır. Böyle bir milletin torunlarına kılıç çekilmez. Biz Müslümanız, onlarla kardeşiz, kardeşi kardeşle çarpıştıramayız. Bu şer’an caiz değildir.” dediği hatırlattı .