Akil İnsanlar Heyeti, Malatya'da Şehit Ailesi ve Alevileri Dinledi

Akil İnsanlar Doğu Anadolu Bölgesi Heyeti, Malatya’da 2008 yılında Muş'un Malazgirt ilçesinde şehit olan Mehmet Özbek’in ailesi, Alevi sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve kent merkezindeki esnafları ziyaret ederek çözüm sürecine ilişkin görüşlerini aldı.

Heyet Başkanı Can Paker ile Sibel Eraslan, Ayhan Ogan ve Abdurrahman Kurt, şehit Mehmet Özbek'in Hoca Ahmet Yesevi Mahallesi'ndeki ailesini ziyaret etti. Aile fertlerine çözüm sürecini anlatan heyet, ailenin bu konudaki fikrini aldı. Anne Kudret Özbek, terör sorununun bitmesini istediklerini belirtti.

Baba Hasan Özbek de oğlunu teröre kurban verdiğini ancak bundan böyle olayların yaşanmamasını dilediklerini söyledi.

Heyet üyeleri İl Özel İdaresi Toplantı Salonu’nda Alevi sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile biraraya geldi. Heyette yer alan İzzettin Doğan, çözüm sürecine ilişkin “Bu kan artık dökülmemeli, Türk-Kürt meselesi diye bir mesele en azından Anadolu topraklarında söz konusu olmamalı. Bir ülkede barıştan daha değerli bir şey düşünemiyorum" dedi.

Hiçbir aklı selim sahibi insan gibi bu öneriye ‘hayır’ diyemeyeceğini belirten Doğan, “Barış sürecine katkı sunmamız gerekiyor. Bu kan artık dökülmemeli, Türk-Kürt meselesi diye bir mesele en azından Anadolu topraklarında söz konusu olmamalı. Bir ülkede barıştan daha değerli bir şey düşünemiyorum. Şimdilik örtüyü çok fazla kaldırmadan, Sayın Başbakan ve hükümet ülke çıkarları için neyi söylüyor? Her şeyden önce şu silahları durduralım. Silahlar sussun, akan kanlar dursun, ondan sonra her şeyi tartışırız diyorlar. Bizler de saygı gösterip, gerçek eşitliğin sağlanması için neye gücümüz yeterse destek olacağız. Ama, Alevi-Sünni ayrımının, Sürgü'de bir davulcunun dahi Türkiye'yi birbirine katabileceği konusunu Sayın Başbakana sormadım. İlk defa sizin huzurlarınızda söylüyorum. Ama açılacak olan kapı ümit ediyorum ki; Türk-Kürt meselesi hallinin arkasından Alevi-Sünni ayrımının ortadan kaldırmasını sağlayarak; Alevilerin anayasal hakları ve eşitliklerin sağlanması imkanı da gündeme gelir. Belki o zaman ikinci bir akiller heyeti kurulabilir diye düşünüyorum” diye konuştu.

Siyasi partilerin mutlaka bir masa etrafında oturup bu sorunları tartışması gerektiğini vurgulayan Doğan, şunları söyledi: “Bunda yalnız başına birinin diğerlerini ikna etmesi sonucunun çıkması gerekmiyor ama bir masa etrafında eğer toparlanılamıyorsa Türkiye'de bir barış sürecinin işlemesi fevkalade zordur. 63 akil adam değil 6 bin 300, 630 bin akil adamı da seçip halkın yanına yollasanız, yine de pozitif, sürekli bir sonuca varmanız zor olur” dedi.

Milletvekili Abdurrahman Kurt ise geçmişteki acılara takılmadan ileriye bakılması gerektiğini belirterek “Türkiye kendi içindeki sorunları çözemeden bölgesinde bu kadar güçlü olduğu halde ileriye gidemiyor. Biz de bunun 'nasıl olur'unu konuşmaya geldik” ifadelerini konuştu.

Heyette bulunan Mehmet Uçum da Akil İnsanlar Heyeti’nin millet adına tayin edilen kişiler olduğunu, sadece asistanlık yaptıklarını vurguladı.
Mahmut Arslan ise insanlar arasında köprüler olmaya geldiklerinin altını çizerek “Bu ülke, ailemiz, çocuklarımız, geleceğimiz, yaşadığımız ve ülkemiz için derdimiz var. Doğrudan demokrasi dediğimiz, Ankara'da hükümet olanların dışında bir sivil insiyatif olarak sizin çözüm süreci içindeki görüşlerinizi raporlaştırmak için buradayız" diye konuştu.

Toplantının ardından heyet üyeleri İnönü Caddesi’ndeki esnafları ziyaret ederek çözüm sürecine ilişkin görüşlerini not aldı.