Bakan Ergün: Darbe ve Muhtıra Planlayanlar Bugün Utanmalı
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Türkiye’nin son 10 yılda demokraside büyük mesafe kaydettiğini söyledi.
Bir takım kesimlerin darbe ve muhtıra hazırladığına da değinen Bakan Ergün, yargı yoluyla hükümet ve Parlamento'yu devirmeyi planladıklarını kaydetti.
Bunların ülke gündeminden silindiğini belirten Ergün, “Yargı yoluyla hükümetin devrildiği, parlamentonun kapatıldığı bir ülkeye kim itibar eder? Utanmalılar onu yapanlar ve yapmaya çalışanlar. Eğer biraz yüzleri varsa sokağa çıkamamaları lazım. Ne yapmışız biz diye kafalarını taşlara vurmaları lazım. Pişmanlıktan. Yapıyorlar mı? İnşallah pişmandırlar.” diye konuştu.
Çeşitli ziyaretler nedeniyle Eskişehir’e gelen Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, partisinin İl Başkanlığı’nı ziyaret etti. Burada partililerle buluşan Ergün, hükümetin son dönemde yaptığı yatırımlar hakkında bilgi verdi. Birçok alanda olduğu gibi demokraside de büyük gelişme kaydettiklerini dile getiren Ergün, 10 yıl öncesine kadar 'darbe olacak mı?' diye bir sorunun olduğunu söyledi.
Ergün, hükümete darbe ve muhtıra verenlerin yanı sıra yargı yoluyla da darbe yapılmaya çalışıldığına değinerek, “Acaba ne zaman darbe olacak? Hazırlıklar da varmış. Bunların hepsi ortaya çıktı. Birileri biz iş yapalım derken onlar darbe yapmaya çalışıyormuş. Bunları nasıl deviririz, nasıl altını oyarız? Nasıl defterden sileriz?’ birileri de bu çalışmayı yapıyormuş. Muhtıra mı versek darbe mi yapsak. Birisi daha yumuşak davranmak istiyor. ‘Darbe şimdi zahmetli iş. Sonunda iktidar bize kalıyor. Her zaman da başarılı olmak mümkün değil. İşin faturası bize çıkar. En iyisi muhtıra verelim. Hükümetleri korkutalım. Bunları devirelim. Yerine piyon adamlar getirelim. Bir başarısızlık olursa bunlara yazılsın. Yine siyasetçi güme gitsin ama biz kullanalım’ diye düşünmüşler. Bir kısmı da 'kökten çözelim meseleyi ve vaziyete tam olarak el koyalım' diye düşünmüşler şahinler. Türkiye’de bir takım mekanizmalar bunu mu düşünmeli? Bürokratik çevreler. Askerin işi bu mu olmalı? Herkes işini yapacak. Siyaset işini yapıyor. Ne oldu? Bunlar gündemden kalktı. 10 yıl önce böyle bir demokrasi vardı. Pamuk ipliğine bağlı bir demokrasi olur mu?” ifadelerini kullandı. "YARGI YOLUYLA HÜKÜMET DEVİRME PROJESİ UYGULADILAR"Bakan Ergün, AK Parti üzerinden darbe senaryolarının dışında bir de yargı darbesinin söz konusu olduğunu ifade ederek, “ 2007’de seçim almışız. Yüzde 47 oyumuz var ve yeni anayasa yapalım diye teklif verdik. Bir baktık ki partiye kapatma davası açılmış. Yargı yoluyla hükümet devirme projesidir bu. Darbelerle hükümet devirmeyi gördü Türkiye. Neredeyse mahkeme kararıyla hükümet devirmeyi ve Parlamento kapatmayı görecekti Türkiye. Çünkü 300 milletvekilimiz hakkında siyaset yasağı talep ediliyordu. Bu milletvekillerine siyaset yasağı getirmek onların milletvekillerini düşürmekti. Eğer bu olsaydı iki iş birden yapılacaktı. Bir hükümet devrilmiş olacaktı. Çünkü Başbakan'ı devirirseniz hükümet devrilmiş olacaktı. İki, 300 milletvekilinin gitmesiyle Parlamento kapanmış olacaktı. Türkiye’ye hiç kimse itibarlı bir ülke olarak bakar mıydı? Hiç kimse bakmazdı. Yargı yoluyla hükümetin devrildiği, Parlamento'nun kapatıldığı bir ülkeye kim itibar eder? Utanmalılar onu yapanlar ve yapmaya çalışanlar. Eğer biraz yüzleri varsa sokağa çıkamamaları lazım. Ne yapmışız biz diye kafalarını taşlara vurmaları lazım. Pişmanlıktan. Yapıyorlar mı? İnşallah pişmandırlar.” diye konuştu.
Bunların ülke gündeminden silindiğini belirten Ergün, “Yargı yoluyla hükümetin devrildiği, parlamentonun kapatıldığı bir ülkeye kim itibar eder? Utanmalılar onu yapanlar ve yapmaya çalışanlar. Eğer biraz yüzleri varsa sokağa çıkamamaları lazım. Ne yapmışız biz diye kafalarını taşlara vurmaları lazım. Pişmanlıktan. Yapıyorlar mı? İnşallah pişmandırlar.” diye konuştu.
Çeşitli ziyaretler nedeniyle Eskişehir’e gelen Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, partisinin İl Başkanlığı’nı ziyaret etti. Burada partililerle buluşan Ergün, hükümetin son dönemde yaptığı yatırımlar hakkında bilgi verdi. Birçok alanda olduğu gibi demokraside de büyük gelişme kaydettiklerini dile getiren Ergün, 10 yıl öncesine kadar 'darbe olacak mı?' diye bir sorunun olduğunu söyledi.
Ergün, hükümete darbe ve muhtıra verenlerin yanı sıra yargı yoluyla da darbe yapılmaya çalışıldığına değinerek, “Acaba ne zaman darbe olacak? Hazırlıklar da varmış. Bunların hepsi ortaya çıktı. Birileri biz iş yapalım derken onlar darbe yapmaya çalışıyormuş. Bunları nasıl deviririz, nasıl altını oyarız? Nasıl defterden sileriz?’ birileri de bu çalışmayı yapıyormuş. Muhtıra mı versek darbe mi yapsak. Birisi daha yumuşak davranmak istiyor. ‘Darbe şimdi zahmetli iş. Sonunda iktidar bize kalıyor. Her zaman da başarılı olmak mümkün değil. İşin faturası bize çıkar. En iyisi muhtıra verelim. Hükümetleri korkutalım. Bunları devirelim. Yerine piyon adamlar getirelim. Bir başarısızlık olursa bunlara yazılsın. Yine siyasetçi güme gitsin ama biz kullanalım’ diye düşünmüşler. Bir kısmı da 'kökten çözelim meseleyi ve vaziyete tam olarak el koyalım' diye düşünmüşler şahinler. Türkiye’de bir takım mekanizmalar bunu mu düşünmeli? Bürokratik çevreler. Askerin işi bu mu olmalı? Herkes işini yapacak. Siyaset işini yapıyor. Ne oldu? Bunlar gündemden kalktı. 10 yıl önce böyle bir demokrasi vardı. Pamuk ipliğine bağlı bir demokrasi olur mu?” ifadelerini kullandı. "YARGI YOLUYLA HÜKÜMET DEVİRME PROJESİ UYGULADILAR"Bakan Ergün, AK Parti üzerinden darbe senaryolarının dışında bir de yargı darbesinin söz konusu olduğunu ifade ederek, “ 2007’de seçim almışız. Yüzde 47 oyumuz var ve yeni anayasa yapalım diye teklif verdik. Bir baktık ki partiye kapatma davası açılmış. Yargı yoluyla hükümet devirme projesidir bu. Darbelerle hükümet devirmeyi gördü Türkiye. Neredeyse mahkeme kararıyla hükümet devirmeyi ve Parlamento kapatmayı görecekti Türkiye. Çünkü 300 milletvekilimiz hakkında siyaset yasağı talep ediliyordu. Bu milletvekillerine siyaset yasağı getirmek onların milletvekillerini düşürmekti. Eğer bu olsaydı iki iş birden yapılacaktı. Bir hükümet devrilmiş olacaktı. Çünkü Başbakan'ı devirirseniz hükümet devrilmiş olacaktı. İki, 300 milletvekilinin gitmesiyle Parlamento kapanmış olacaktı. Türkiye’ye hiç kimse itibarlı bir ülke olarak bakar mıydı? Hiç kimse bakmazdı. Yargı yoluyla hükümetin devrildiği, Parlamento'nun kapatıldığı bir ülkeye kim itibar eder? Utanmalılar onu yapanlar ve yapmaya çalışanlar. Eğer biraz yüzleri varsa sokağa çıkamamaları lazım. Ne yapmışız biz diye kafalarını taşlara vurmaları lazım. Pişmanlıktan. Yapıyorlar mı? İnşallah pişmandırlar.” diye konuştu.