21 Mart 2013 gününden itibaren Türkiye’de çok olumlu bir havanın estiğini belirten Nihat Çelik, oluşan bu olumlu havadan koyun keçi yetiştiricileri olarak kendilerinin de mutluluk duyduğunu bildirdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın başlatmış olduğu barış projesini Van İli Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği olarak yürekten desteklediklerini de beyan eden Çelik, “Sayın Başbakanımızı candan, yürekten kutluyoruz. Sayın Başbakanımız büyük düşünürdür. Türkiye’nin bütünlüğünden yana çok önemli katkıları mevcut. Geçmişte terör olaylarından özellikle bizim sektörümüz de çok büyük zarar gördü. Türkiye’nin can damarı olan koyun, keçi yetiştiriciliği yıllar öncesine baktığımızda dış ülkelere ihraç eder bir konumdaydı. Ancak yaşanan olaylardan dolayı köylerimiz boşaldı. Yetiştiricilerimiz koyunculuktan elini ayağını çekti. Yaylalarımız, meralarımız güvenlik açısından kullanılamaz hale geldi. Bu vesileyle terör olaylarından en çok zarar gören sivil toplum örgütlerinden içerisinde başta gelen koyun, keçi yetiştiricileridir. Yeniden bir barış sürecinin başlaması, kardeş kanının akıtılmaması için başlatılan bu süreçte biz Türkiye’nin en ücra köşesinde olan yetiştiriciler, merada, mezrada, yaylada olan çobanlarımız, yetiştiricilerimiz adına duyduğumuz memnuniyeti ifade etmek istiyoruz. Türkiye Cumhuriyeti bir bütündür, hiçbir zaman bölünmesinden yana olmadık, olmayız. Fakat üzülerek ifade etmek istiyorum, bu kadar olumlu gelişmeler olmuşken, akan kanın durması, kardeş kavgasının sona ermesi için gelinen nokta çok önem arz ederken, bazı sorumsuz siyasetçiler maksadını aşarak sanki bütünleşmeye yönelik değil, bölünmeye yönelik bir gayret içerisinde olduklarını görmekteyiz. Onları şiddetle kınıyoruz. Bizim bildiğimiz milliyetçilik milletini sevendir, milletini bölen değildir. Kimse bizim değerlerimiz üzerinden siyaset yapmasın. Milliyetçi insan milletini bütünleştirmeye yana gayret gösteren insandır. ‘Tarlada izi olmayanın harman da yüzü olmaz’. Bu nasıl bir milliyetçilik anlayışıdır. Siz hem kardeş kanı dökülmesin diyorsunuz, hem barış bütünlük olsun diyorsunuz, hem de sağlanan bütünlük sürecinden rahatsızlık duyarak süreci sabote etmeye çalışacaksınız. Kimleri inandıracaksınız. Bizler seçmen olarak, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri olarak bu yanlışın içerisinde olan ilgili siyasetçileri bir kez daha duyarlı olmaya, sorumluluk bilinciyle hareket etmeye davet ediyoruz. Türkiye’de geçmiş yıllarda 60-70 milyon civarında bir hayvan potansiyelimiz vardı. Ancak, bitme noktasına gelmişti. Fakat, Gıda Tarım Hayvancılık Bakanımız Sayın Mehmet Mehdi Eker’in çok değerli katkılarıyla hükümet, bakanlık olarak destekleriyle yeniden küçükbaş hayvancılıkta da bir canlanma söz konusu olmuştur. Bu da ülke ekonomisi için fevkalade önemlidir. Ayrıca, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yaşayıp havyacılık yapan insanlar, bu işi geçim maksatlı yapmaktadırlar. Hızla büyüyen bir nüfus artışımızın olduğunu bilmekle beraber, artan nüfusumuzun beslenmesi de ancak hayvancılığımızın gelişmesiyle mümkün olacaktır. Bu süreç içerisinde tarım ve hayvancılık anlamında da barış süreci çok önem teşkil ediyor. İşsizlik açısından da çok önem teşkil ediyor. Küçükbaş hayvancılık meraya dayalı bir sektördür. Yaylalarımızın yaşanan olaylardan ötürü güvenlik açısından yeteri kadar değerlendirilemiyordu. Bundan sonra da meralarımızdan yeteri kadar istifade edeceğimize inanıyoruz. Bu vesileyle barış hepimizin ortak düşüncesidir. Bir yaşam biçimidir. Bir yurttaş olmanın gereğidir. Van Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği olarak barış sürecine emeği geçenleri canı yürekten kutladığımı ve desteklediğimizi ifade etmek istiyoruz” dedi.
