Siyasiler ve Stk’lardan 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Mesajları

AK Parti Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner mesajında, Çanakkale’de düşmanı yurda sokmamak için canını ortaya koyan farklı dil, kültür ve inanca mensup olanların, toprağın altına girdiklerinde, toprağın üstündekilerle birlikte ülkeyi inşa ettiklerini söyledi.

AK Parti Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner, “Ülkesini kanı ve canı pahasına koruyan şehitlerimiz, Türk, Kürt, Laz, Çerkez olduklarına bakmadıkları gibi, Halepli kardeşlerimiz de vardı, farklı ırklardan, kültürlerden, dillerden olanlar da. Bütün farklılıklarıyla, tek bir amaç güdüyorlardı, ülkelerini korumak, bir arada yaşamak ve barış içerisinde bir hayat sürmek. O gün toprağın altına yatanlarla, bugün ülkeyi aynı amaçla inşa edenlerin anlayışı örtüşmektedir. 98 yıl önce Çanakkale’de şehit olan tüm Mehmetçiklere Allah’tan rahmet diliyorum. Onları saygı, minnet ve şükranla anıyorum” dedi.

Adıyaman Alperen Ocakları Başkanı Sinan Önder ise yayınladığı mesajında, 98 yıl önce zamanın emperyalist devletlerinin Osmanlı devletini boğmak üzere boğazını sıkmaya çalıştıkları bir zaman diliminde cereyan eden Çanakkale muhaberelerinin, kendisinden sonra gelenlere 3 dakika kazandırmak için, kendi cenaze namazlarını kılarak hayatlarını feda edenlerin savaşı olduğunu söyledi.

Önder, “Bu ülkenin doğusundan, batısına, kuzeyinden güneyine, Kıblesi bir, Allah’ı bir, Peygamberi bir olan insanların kanlarının birbirine karıştığı ve aynı topraklar üzerinde fidanlara can verdiği. Merhum Mehmet Akif’in dediği gibi, Asım’ın neslinin namusunu çiğnetmediği ve Bedr’in aslanlarının ancak bu kadar şanlı olduğu bir savaşın adıdır” dedi.

Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi Şemsettin Ağar ise, Dünyada eşi benzeri görülmemiş çetin ve kanlı bir savaşa sahne olan, toprağın her zerresinin şehit kanlarıyla sulandığı, metre kareye tam 6 bin merminin düştüğü, bir toplumun millete dönüştüğü büyük Çanakkale Zaferi’nin 98. yılını yaşadığımızı ifade etti.

Şemsettin Ağar, “Çanakkale’nin kahramanları, umudun bittiği yerde imanın, gücün tükendiği yerde azmin, silahın olmadığı yerde yüreğin her türlü olumsuzluğu yenebileceğini ispat ettiler. O şehitler ki, ellerinde Kur’an, son Peygamber kılavuz, öğünleri kuru ekmek, katıkları bir yudum su, parolaları vatan, işaretleri namustu. Çanakkale’de yeşeren ruh, Kuvay-i Milliye’yi harekete geçiren güce dönüşerek, bizlere bugünkü devletimizi ve cennet vatanımızı hediye etmiştir. Gözlerini kırpmadan yardan, anadan, serden geçen şehitler, devletlerinden ve milli kimliklerinden asla vazgeçmezlerdi” dedi.