Er-vak’tan 12 Mart Mesajı
Erzurum Kalkınma Vakfı (ER-VAK) Başkanı Erdal Güzel, 12 Mart Erzurum’un Düşman İşgalinden kurtuluş yıldönümü dolayısıyla yayınladığı mesajda, “Erzurum ve Erzurumlunun tarihi, coğrafyasını kaplayan karlar gibi bembeyazdır” dedi.
“Erzurum; 16 Şubat 1916’da Ruslar tarafından işgale uğramış, bu karanlık günler 12 Mart 1918’de Kazım Karabekir Paşa komutasındaki şanlı ordumuzun şehri işgalcilerden kurtarması ile son bulmuştur” diyen ERVAK Başkanı Güzel, “Bu iki yıllık işgal sırasında Erzurum’un yaşadığı acı dolu, ıstıraplı ve karanlık günler yüce Türk milletinin hafızalarından silinmemiştir. Bu tabloyu 6 Mayıs1918’de Ahmet Refik Altınay: “Yangın yerindeyim, Türklerin bu tarihsel ve özverili beldesi sanki harabe. Sokaklar ve binalar, camiler ve medreseler büsbütün harap. Evler insan cesetleriyle dolu. Yanmış yıkılmış binaların enkazına ayaklarınızla dokunduğunuz zaman simsiyah kesilmiş, gülüyormuş gibi dişleri meydanda insan kafalarına, çocuk başlarına, kol ve bacaklarına, gövde ve ayak parçalarına rastlarsınız. Ne minarelerinden bir zamanlar Palandöken dağının karlı tepelerine akseden garip, hazin ezan sesleri işitiliyor; ne de sokaklarında vakur ve gururlu insanların, milliyetine sahip insanların kalabalığı görülüyor. Zarif binalar, görkemli hanlar, tarihi türbelerle süslü dört asırlık Osmanlı kahramanlığına sahip olan bu şehrin üzerinden, müthiş zalim bir kan ateş tufanı geçmiş, kısaca Erzurum’daki tablo Meydan-ı Kerbela’yı andırıyordu.” şeklinde ifade etmektedir. Bu kadar acıya ve çileye rağmen asil ruhlu dadaşlar yaralarını barış, kardeşlik ve sevgi gibi ulvi duygularla sarıp, dadaşlığın ruh ve disiplini içerisinde asla yeri olmayan öfke, kin ve intikam duygularına kapılmamışlardır” dedi.
Erzurum ve Erzurumlunun tarihinin coğrafyasını kaplayan karlar gibi bembeyaz olduğunu anlatan Güzel daha sonra şunları kaydetti; “12 Mart 1918’den sonra hızla yaralarını saran Erzurum, hemen ulusal kurtuluş harekâtı sırasında ülke savunmasına koşmuş, Gazi Mustafa Kemal’i hemşehrisi ve milletvekili yaparak Kuvay-i Milliye ruhuna sahip çıkmış, milletçe emperyalist güçlere karşı verdiğimiz milli mücadelenin ilk adımlarının atıldığı şehir olmanın bahtiyarlığına erişmiştir.
Bir zamanlar “Doğunun Paris’i” unvanı ile bilinen Erzurum, son yıllarda evlatlarını, sermayesini ve kültür birikimini gurbet ellere verecek kadar ciddi bir sarsıntı geçirmektedir.
Bu münasebetle Erzurum Kalkınma Vakfı (Er-Vak) olarak 12 Martların anlamlı, daha bilimsel ve çağdaş normlara uygun bir şekle dönüştürülmesinden yanayız.
12 Martlarda şehrimizin sosyo ekonomik sorunları sorgulanmalı, şehrimizin yaşamakta olduğu sıkıntıların sebepleri tespit edilip problemlerin çözümlerinde izlenecek metotlar ve yollar ortaya konmalıdır diye düşünmekteyiz.
Düşmanlarımıza karşı vermiş olduğumuz mücadeleyi artık cehalete, yoksulluğa, geri kalmışlığa da karşı vermemiz gerektiğine inanıyoruz.
12 Martlarda ermeni vahşetinde soykırıma uğrayan 52.000 şehit için tüm dünyaya çağrı yapılmalı, bu günlerde soykırıma uğrayan acılı şehrimizin yaşadıklarının anlatıldığı, sözde ermeni soykırımı iddialarının çürütüldüğü uluslar arası nitelikte toplantıların yapılmasından yanayız.
12 Martlar’ın ; Erzurum’un kalkınma ve gelişmesinde katkı sağlayacak projelerin hayata geçirildiği, şehrimizin çağdaş modern ve yaşanılabilir bir kent haline gelmesi konusunda kazandığımız edinimlerin kutlandığı ve ülkenin dört bir yanına dağılmış hemşehrilerimize aidiyet duygularının verildiği etkinlikler şeklinde olması gerektiğine inanmaktayız.
Yani kısaca; mesut, müreffeh ve dadaşlık ruhunun hâkim kılındığı özlediğimiz bir Erzurum için, 12 Martların mana ve heyecanları çok iyi değerlendirilmelidir diyoruz.
Bu münasebetle 12 Mart törenlerinin geçmişte olduğu gibi “Matem-i neşe” içerisinde, yani bir yandan elemin, ıstırabın, ihanetin, acının ve gözyaşının, bir yandan da sevincin, gururun, umudun, özgürlüğün iç içe yaşandığı bir atmosferde yapılması düşüncemizi tekrar ederken, tüm Erzurumlu kardeşlerimizin 12 Mart kurtuluş bayramlarını tebrik eder, Vatan-i asliden gurbetteki tüm dadaşlara en içten sevgi, selam ve muhabbetlerimizi sunarız.”
Kaynak: İHA
Erzurum ve Erzurumlunun tarihinin coğrafyasını kaplayan karlar gibi bembeyaz olduğunu anlatan Güzel daha sonra şunları kaydetti; “12 Mart 1918’den sonra hızla yaralarını saran Erzurum, hemen ulusal kurtuluş harekâtı sırasında ülke savunmasına koşmuş, Gazi Mustafa Kemal’i hemşehrisi ve milletvekili yaparak Kuvay-i Milliye ruhuna sahip çıkmış, milletçe emperyalist güçlere karşı verdiğimiz milli mücadelenin ilk adımlarının atıldığı şehir olmanın bahtiyarlığına erişmiştir.
Bir zamanlar “Doğunun Paris’i” unvanı ile bilinen Erzurum, son yıllarda evlatlarını, sermayesini ve kültür birikimini gurbet ellere verecek kadar ciddi bir sarsıntı geçirmektedir.
Bu münasebetle Erzurum Kalkınma Vakfı (Er-Vak) olarak 12 Martların anlamlı, daha bilimsel ve çağdaş normlara uygun bir şekle dönüştürülmesinden yanayız.
12 Martlarda şehrimizin sosyo ekonomik sorunları sorgulanmalı, şehrimizin yaşamakta olduğu sıkıntıların sebepleri tespit edilip problemlerin çözümlerinde izlenecek metotlar ve yollar ortaya konmalıdır diye düşünmekteyiz.
Düşmanlarımıza karşı vermiş olduğumuz mücadeleyi artık cehalete, yoksulluğa, geri kalmışlığa da karşı vermemiz gerektiğine inanıyoruz.
12 Martlarda ermeni vahşetinde soykırıma uğrayan 52.000 şehit için tüm dünyaya çağrı yapılmalı, bu günlerde soykırıma uğrayan acılı şehrimizin yaşadıklarının anlatıldığı, sözde ermeni soykırımı iddialarının çürütüldüğü uluslar arası nitelikte toplantıların yapılmasından yanayız.
12 Martlar’ın ; Erzurum’un kalkınma ve gelişmesinde katkı sağlayacak projelerin hayata geçirildiği, şehrimizin çağdaş modern ve yaşanılabilir bir kent haline gelmesi konusunda kazandığımız edinimlerin kutlandığı ve ülkenin dört bir yanına dağılmış hemşehrilerimize aidiyet duygularının verildiği etkinlikler şeklinde olması gerektiğine inanmaktayız.
Yani kısaca; mesut, müreffeh ve dadaşlık ruhunun hâkim kılındığı özlediğimiz bir Erzurum için, 12 Martların mana ve heyecanları çok iyi değerlendirilmelidir diyoruz.
Bu münasebetle 12 Mart törenlerinin geçmişte olduğu gibi “Matem-i neşe” içerisinde, yani bir yandan elemin, ıstırabın, ihanetin, acının ve gözyaşının, bir yandan da sevincin, gururun, umudun, özgürlüğün iç içe yaşandığı bir atmosferde yapılması düşüncemizi tekrar ederken, tüm Erzurumlu kardeşlerimizin 12 Mart kurtuluş bayramlarını tebrik eder, Vatan-i asliden gurbetteki tüm dadaşlara en içten sevgi, selam ve muhabbetlerimizi sunarız.”