Mazlumder’den 28 Şubat Tepkisi
Mazlumder Gaziantep Şubesi ve Yeni Devir Hukukçular Derneği, 28 Şubat olaylarının yıldönümünde ortak basın açıklaması düzenledi.
Basın açıklamasını Mazlumder Gaziantep Şube Başkanı Abdurrahim Çelik yaptı. 28 Şubat’ın etkisinin bin yıl devam edeceğini belirten Çelik, “Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü operasyon ile yeniden gündeme gelen darbenin 16. yıldönümündeyiz. Öncelikle tarihe geçen bu kara lekeyi lanetliyor, devam eden soruşturma ile cuntanın tüm şubelerinin deşifre edilerek yargılanmalarını diliyor ve bekliyoruz. Darbecilerin değirmenine su taşıyan tüm sivil yapıların da hukuk önünde hesap vermelerinin sağlanmasını istiyoruz. 28 Şubat askerden ibaret değildir. İş dünyasından, medyaya kadar hatta dış ayaklarına kadar ulaşılarak bu ülkenin geleceğine nasıl pranga vurulduğunun gösterilmesini bekliyoruz” dedi.
28 Şubat’ta çok fazla mağduriyetlerin yaşandığını kaydeden Çelik, “İmzasız mektuplar, haksız suçlamalar, ihbarlar ve 500 klasör fişleme dosyası, binlerce mağduriyet. Kapatılan dernek ve vakıflar, kesilen cezalar, el koyulan mal varlıkları, skandal yasaklar. Artık hepsinin son bulmasını istiyoruz. 28 Şubat siyasi yargı kararlarının iptal edilmesi için Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni adım atmaya davet ediyoruz. Brifingli siyasi yargı kararları ile hukuka aykırı şekilde cezaevlerinde hayatları karartılan insanlarımızın derhal özgürlüklerine kavuşmasını ve bu kararlar ile mağdur edilenlerin haklarının iade edilmesini bekliyoruz. Bir çok brifingli siyasi yargı kararlarıyla mahkum edilen mağdurlarla birlikte bu kararların sembol ismi olan ve 1998 yılında hiçbir delil yokken örgüt liderliği suçundan tutuklanarak cezaevine konulan ve ömür boyu hapse mahkum edilen mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu da derhal özgürlüğüne kavuşturulmalıdır. Fikirleri ile birlikte imha edilmek istenenlerden özür dilenmeli, tecrit son bulmalıdır” diye konuştu.
Çelik, 28 Şubat faillerinin yakalanması ve yargı önünde hesap vermeleri gerektiğini ifade ederek, şöyle devam etti: “Olağanüstü bir dönemde, 28 Şubat darbe sürecinde, hukukun üzerinden tankların geçtiği ve yargının brifinglerle hizaya sokulduğu bir konjonktürde, olağanüstü şartlarda yargılanan ve somut verilere dayanmaksızın mahkûm edilen sayısız insan şu anda cezaevlerinde çürütülmekte iken normalleşen bir Türkiye’den söz etmek mümkün değildir. Unutulmasın ki; hukuk dışı yapılanmalar eliyle kurumlara ve sivil siyasete müdahale edenlerin yargı kararlarının geçersiz sayılması elzemdir. İdeolojik kararlarla insanların hayatlarını karartanların da yargı önünde hesap vermelerini talep ediyoruz.”