Milletvekili Özçelik: Hakan Şükür’ün Sözleri Cımbızlanarak Çarpıtıldı

Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Burdur Milletvekili Bayram Özçelik, Hakan Şükür’ün Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi'nde (MAKÜ) Spor Bölümü öğrencilerle yaptığı söyleşideki sözlerinin cımbızlanarak çarpıtıldığını söyledi.

Eski milli sporcu Hakan Şükür’ün Milli Marşımızı defalarda yurt dışında okuttuğunu vurgulayan Milletvekili Bayram Özçelik, hala yurt dışında Türkiye denilince insanların, ‘Hakan Şükür’ cevabını verdiğine dikkati çekti. Hakan Şükür’ün, Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi'nde (MAKÜ) Spor Bölümü'nün düzenlediği ‘Spor Üzerine Söyleşiye’ de katıldığını aktaran Milletvekili Özçelik, “Hakan Bey yaklaşık 20 dakika süren açılış konuşmasında, kendi başarılarından, bu başarıya giden çalışmaların nasıl yapıldığından, gençlere ufuk ve hedef olması bakımından çok güzel konuşmalar yaptı. Söyleşi kısmına geçildiğinde bir öğrencinin sorusu üzerine tamamını vereceğimiz konuşmasını gerçekleştirdi. Daha sonran bazı medya gurupları tarafından haberin metni ve başlığının uyuşmadığı, kasıtlı bir şekilde sözlerinin çarpıtıldığı, haberler yapıldı. Haberi okuyan herkes, başlıkla içeriğin uyuşmadığını anlar. Bu da gösteriyor ki direk Hakan Şükür’e ve Hakan Şükür fikrinde olanlara yönelik yapılmış art niyetli bir haberdir.” dedi.

Hakan Şükür’ün konuşmalarını dikkatli bir şekilde takip ettiğini anlatan Özçelik, milletvekilinin konuşmalarında birliği, bütünlüğü bozacak bir sözü bulunmadığını bildirdi. Sözlerin cımbızlanarak haberlerde farklı başlıklar atıldığını belirten Özçelik, “Konuşmasında birliğimizi beraberliğimiz pekiştirecek o kadar güzel sözler var. Üstelik Mehmet Akif Ersoy gibi Milli Şairimizin de bir Arnavut olduğu vurgulaması, etnik kökenlerin değil, birlik ve beraberliğin önemli olduğu söylemesine rağmen böyle art niyetli başlıklar atıldı. Bunun Burdur’da yapılması bizi çok üzdü.” şeklinde konuştu.

HAKAN ŞÜKÜR TWİTTER HESABINDAN CEVAP VERDİ
Bugün medyada yer alan art niyetli haberleri şiddetle kınadığı yazan İstanbul Milletvekili Hakan Şükür twitter hesabında şunları yazdı: “Burdur'dan döndüm baktım ki ortalık karışmış ne dediğimi, buradan ne anlam çıkarıldığını şaşırarak takip ediyorum. ‘Eğer bu topraklarda ayrımcılık adına kökenlere inerseniz o zaman ben de Arnavut'um bir bakıma aslen Türk değilim. Bu tür ayrımcılıklar olmamalı. Bu Milli bütünlüğe zarar verir’ mealindeki bölücülüğü reddeden açıklamamın çarpıtılarak sunulmasını esefle karşıladım. Milli formayı yıllarca şerefle üstünde taşıyan, İstiklal Marşı'nın sahalarda çalınması, Türk bayrağının göndere çekilmesi için mücadele eden ve bu toprakların bir evladı olan bana, provokatif bir yaklaşımla yapılmak istenen amacı belli yaftalama girişimini vicdansızca bir yaklaşım olarak değerlendiriyor, şiddetle kınıyorum. Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy'un da aslen Arnavut kökenli olduğu gerçeğini göz önünde bulundurarak Milli mücadeleye bu topraklara yaptığı büyük katkıları hatırlatmak isterim. Bu düşüncelerle aziz milletimize vekil olarak hizmet etmekten şeref duyduğumu herkesin bilmesini isterim.” Hakan Şükür'ün Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi'nde (MAKÜ) Spor Bölümü'ndeki konuyla ilgili konuşmasının tam metni ise şöyle: “Türkiye çok farklı süreçlerden geçti. Ben o bölgeye çok gittim Kızıltepe’ye. Oradaki gençlerle buluştuk, sohbet ettik. Bugün yapılmak istenenleri hiç kimsenin kenara atmaması lazım. Ama buradan güç alan başka düşünceler de var. Yani bunun böyle olmasını istemeyen düşünceler de var. Bizim hassasiyetlerimiz belli. Ülkesi, bütünlüğü, mezhebi, dini, dili, ırkı ne olursa olsun, etnik kökeni ne olursa olsun, beraber yaşama, beraber bazı şeyleri çözme adına çok önemli. Bugün çok net görüyorsunuz kamuoyunda. Kolay bir süreç değil. Sizin attığınız adımlara ne kadar adım gelecek onu hep beraber göreceğiz. İnşallah daha sık beraber olur, daha fazla sorunlarımızı konuşup bu dostluğu kardeşliği pekiştirmek istiyoruz. Başta Kürt kardeşlerimizle olmak üzere. Ben bir Arnavutum. Aslında bu açıdan bakarsanız Türk değilim. Ama bu topraklarda ekmek yedim. Bu topraklarda yaşıyorum. Geçmiş dönemde kalıplara bölünmüşlük nasıl varsa, etnik kökenlere bölünmüşlük de maalesef oldu. Bunları yönetmek çok zor. Herkes bir hak arayışı içinde oldu. Bunları devlet olarak vermek ve kafa yormak, bunlarla ilgili çalışma yapmak zorundasınız. Bugünün iktidarı olarak biz de bunu yapıyoruz.''