Türkiye Damızlık Sığır Yetiştiricileri Merkez Birliği 15. Yılını Kutladı
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, et ve süt fiyatlarındaki aşırı artış ve azalışları kontrol altına alacak bir sistem üzerinde çalıştıklarını belirterek, "Fiyatlar üreticiler aleyhine aşırı düştüğünde piyasadan mal çekecek, tüketici aleyhine olduğunda da ette olduğu gibi ürünü piyasaya sunacağız.
Tıpkı Merkez Bankası'nın dövizde yaptığını et ve sütte yapacağız" dedi.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Türkiye Damızlık Sığır Yetiştiricileri Merkez Birliği 15. yıl dönümü kutlamasına katıldı.
Bakan Eker, toplantıda yaptığı konuşmada, 1984 yılında ilk defa Türkiye’de hayvanların soy kütüğü araştırmasını yapıldığını belirterek, 1984 yılında 12.5 milyon civarında sığır varlığı ve hayvan kültür ırkı oranının ise yüzde 2-3 civarında söyledi.
Günümüzde de sayının aynı olduğunu kaydeden Eker, "2011 yılı itibariyle sığır varlığı 12.4 milyon civarında. Aslında sayısal olarak 1984’ün sayısı. Demek ki, burada sığırcılıktan bir azalma söz konusu değil. 30 sene öncesinin aynısı. 30 sene önce yüzde 3’lerde olan kültür ırkı oranı yüzde 40’ta. Bunun çok büyük bir kısmı son on yılın eseri" diye konuştu.
Türkiye’nin kırmızı et üretiminin 2002 yılında 420 bin ton olduğunu söyleyen Eker, "Geçen hafta 2012 yılı kırmızı et üretimi açıklandı. Türkiye’nin 2012 yılında kırmızı et üretimi 915 bin ton. Bir yıl önceki, yıla göre yüzde 17-18 artış var" dedi.
Eker, et ve sütün büyükbaş hayvandan alınmasının istenmesi halinde profesyonel işletmelerin kurulmasını önemine dikkat çekti. Eker, "Ürünü olmayan bir hayvan varlığını aldığımızda, bunların karnını doyuracak kadar yem bitkisi üretmemiz gerekiyor. Mutlaka yem ihtiyacını birlikte düşünülmesi gerekiyor. İki sorunun cevaplanması gerekiyor. Birincisi, kendi işletmemde bunlara yetecek yem temin edebiliyor muyum? İkincisi ise buradan elde ettiğim sütü veya et ben kime, nereye satacağım? Yem üretimine yönelik olarak 2012 yılında 300 milyon lira civarında destek verdik 2012 yılında 2.2 milyar TL büyükbaş hayvan desteği verildik. Bu yem desteği, bu süt desteği, bu besi desteği, bu küçük baş hayvana verilen destek" ifadelerini kullandı.
Süt üretimine de değinen Eker, "Sanayiciler süt fazlalığından dolayı fiyat kırma eğiliminde, süt arzı azaldığı zamanda süt tozu ithal ediyorlardı. 2009 yılından itibaren şöyle bir uygulama getirdik. Süt tozunu içeriden süt alarak temin edelim, burada süt tozu üretelim. Bizim sanayicimiz yabancı ülkelerden ithalat yapmasın. Böyle bir uygulama başlattık. Biz artık son dört yıl içerisinde bu uygulamayı başlattık ve bu uygulamayı başlattık. Dünya fiyatı ne? Bizdeki fiyatı ne? Aradaki farkı ödüyoruz" dedi.
Et ve süt fiyatlarındaki aşırı artış ve azalışları kontrol altına alacak bir sistem üzerinde çalıştıklarını belirten Eker, "Fiyatlar üreticiler aleyhine aşırı düştüğünde piyasadan mal çekecek, tüketici aleyhine olduğunda da ette olduğu gibi ürünü piyasaya sunacağız. Tıpkı Merkez Bankası'nın dövizde yaptığını et ve sütte yapacağız. Toprak Mahsulleri Ofisi'nde bunu birçok üründe yapıyoruz. Eti etçi ırktan, sütü ise sütçü ırktan almanın vaktinin gelip geçti. Bundan dolayı bu ayrımın biran önce uygulanması gerekiyor" diye konuştu, "YANINDA GETİRDİĞİ MAKARNAYI ISLATIP, VATANDAŞIN AHIRINA KOYUYOR" "Yem bulamadığı gerekçesiyle hayvanına makarna yediriyor" iddialarına cevap veren Bakan Eker, "Vatandaş derin derin beddua ediyor. Ben böyle bir şey yapmadım diyor. Yanında getirdiği makarnayı ıslatıp, vatandaşın ahırına koyuyor. Ondan sonra vatandaş, ‘vatandaş saman bulamadığı için hayvanına makarna yediriyor’ diye fotoğrafını çekip, götürüp yayınlıyorlar. Bunlar tabi ucuz mizansenlere, ucuz şovlara alet edilmemesi gereken konulardır. Üreticinin bu manada ihtiyaç hissettiği bir ürünü tedarik edilip kendisine verilmesi lazım ve bizim de yaptığımız ithalat bununla ilgili" diye konuştu.
Türkiye Damızlık Sığır Yetiştiricileri Merkez Birliği Genel Başkanı Cemaleddin Özden, 1998 yılında 16 ilin bir araya gelerek kurduğu birliğin, 15 yılda 81 ilde örgütlenerek önemli mesafeler aldığını kaydetti.
Özden, Bakan Eker ile pasta kesti ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri adına hediye verdi
Kaynak: İHA
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Türkiye Damızlık Sığır Yetiştiricileri Merkez Birliği 15. yıl dönümü kutlamasına katıldı.
Bakan Eker, toplantıda yaptığı konuşmada, 1984 yılında ilk defa Türkiye’de hayvanların soy kütüğü araştırmasını yapıldığını belirterek, 1984 yılında 12.5 milyon civarında sığır varlığı ve hayvan kültür ırkı oranının ise yüzde 2-3 civarında söyledi.
Günümüzde de sayının aynı olduğunu kaydeden Eker, "2011 yılı itibariyle sığır varlığı 12.4 milyon civarında. Aslında sayısal olarak 1984’ün sayısı. Demek ki, burada sığırcılıktan bir azalma söz konusu değil. 30 sene öncesinin aynısı. 30 sene önce yüzde 3’lerde olan kültür ırkı oranı yüzde 40’ta. Bunun çok büyük bir kısmı son on yılın eseri" diye konuştu.
Türkiye’nin kırmızı et üretiminin 2002 yılında 420 bin ton olduğunu söyleyen Eker, "Geçen hafta 2012 yılı kırmızı et üretimi açıklandı. Türkiye’nin 2012 yılında kırmızı et üretimi 915 bin ton. Bir yıl önceki, yıla göre yüzde 17-18 artış var" dedi.
Eker, et ve sütün büyükbaş hayvandan alınmasının istenmesi halinde profesyonel işletmelerin kurulmasını önemine dikkat çekti. Eker, "Ürünü olmayan bir hayvan varlığını aldığımızda, bunların karnını doyuracak kadar yem bitkisi üretmemiz gerekiyor. Mutlaka yem ihtiyacını birlikte düşünülmesi gerekiyor. İki sorunun cevaplanması gerekiyor. Birincisi, kendi işletmemde bunlara yetecek yem temin edebiliyor muyum? İkincisi ise buradan elde ettiğim sütü veya et ben kime, nereye satacağım? Yem üretimine yönelik olarak 2012 yılında 300 milyon lira civarında destek verdik 2012 yılında 2.2 milyar TL büyükbaş hayvan desteği verildik. Bu yem desteği, bu süt desteği, bu besi desteği, bu küçük baş hayvana verilen destek" ifadelerini kullandı.
Süt üretimine de değinen Eker, "Sanayiciler süt fazlalığından dolayı fiyat kırma eğiliminde, süt arzı azaldığı zamanda süt tozu ithal ediyorlardı. 2009 yılından itibaren şöyle bir uygulama getirdik. Süt tozunu içeriden süt alarak temin edelim, burada süt tozu üretelim. Bizim sanayicimiz yabancı ülkelerden ithalat yapmasın. Böyle bir uygulama başlattık. Biz artık son dört yıl içerisinde bu uygulamayı başlattık ve bu uygulamayı başlattık. Dünya fiyatı ne? Bizdeki fiyatı ne? Aradaki farkı ödüyoruz" dedi.
Et ve süt fiyatlarındaki aşırı artış ve azalışları kontrol altına alacak bir sistem üzerinde çalıştıklarını belirten Eker, "Fiyatlar üreticiler aleyhine aşırı düştüğünde piyasadan mal çekecek, tüketici aleyhine olduğunda da ette olduğu gibi ürünü piyasaya sunacağız. Tıpkı Merkez Bankası'nın dövizde yaptığını et ve sütte yapacağız. Toprak Mahsulleri Ofisi'nde bunu birçok üründe yapıyoruz. Eti etçi ırktan, sütü ise sütçü ırktan almanın vaktinin gelip geçti. Bundan dolayı bu ayrımın biran önce uygulanması gerekiyor" diye konuştu, "YANINDA GETİRDİĞİ MAKARNAYI ISLATIP, VATANDAŞIN AHIRINA KOYUYOR" "Yem bulamadığı gerekçesiyle hayvanına makarna yediriyor" iddialarına cevap veren Bakan Eker, "Vatandaş derin derin beddua ediyor. Ben böyle bir şey yapmadım diyor. Yanında getirdiği makarnayı ıslatıp, vatandaşın ahırına koyuyor. Ondan sonra vatandaş, ‘vatandaş saman bulamadığı için hayvanına makarna yediriyor’ diye fotoğrafını çekip, götürüp yayınlıyorlar. Bunlar tabi ucuz mizansenlere, ucuz şovlara alet edilmemesi gereken konulardır. Üreticinin bu manada ihtiyaç hissettiği bir ürünü tedarik edilip kendisine verilmesi lazım ve bizim de yaptığımız ithalat bununla ilgili" diye konuştu.
Türkiye Damızlık Sığır Yetiştiricileri Merkez Birliği Genel Başkanı Cemaleddin Özden, 1998 yılında 16 ilin bir araya gelerek kurduğu birliğin, 15 yılda 81 ilde örgütlenerek önemli mesafeler aldığını kaydetti.
Özden, Bakan Eker ile pasta kesti ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri adına hediye verdi